Ayda bebeği kurtaran ekipte görevli sağlıkçılar, yaşadıklarını AA'ya anlattı
İzmir depreminin simgelerinden olan 3 yaşındaki Ayda Gezgin'in 91 saat sonra kaldığı enkazın altından çıkarılmasında görev alan Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) ile 112 Acil Servis personelleri, mucize kurtuluşu anlattı.
İzmir depreminin simgelerinden olan 3 yaşındaki Ayda Gezgin'in 91 saat sonra kaldığı enkazın altından çıkarılmasında görev alan Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) ile 112 Acil Servis personelleri, mucize kurtuluşu anlattı.
Aralarında Bursa, Yalova, Çanakkale ve Balıkesir illerinden gönüllü sağlık çalışanlarının bulunduğu Güney Marmara UMKE ekipleri, 30 Ekim'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki İzmir depreminde de canla başla çalıştı.
Güney Marmara UMKE'de görev alan Yalova UMKE ile yine gönüllü olan Yalova 112 Acil Servis ekibi de İzmir depreminde yıkılan binalardaki arama kurtarma çalışmalarında görev aldı.
Hemen hemen tüm enkazlarda hayat kurtarmak için gelecek bir sese odaklanan sağlık ekipleri, özellikle aldığı hasarın boyutu nedeniyle umutların yitirildiği Rıza Bey Apartmanı enkazında saatlerce bekledi.
Başta kurtarma ekipleri olmak üzere enkazda görevli tüm ekipleri sevinç gözyaşlarına boğan 91. saatteki Ayda bebeğin kurtuluşu, üzerinden günler geçmesine rağmen sağlık ekiplerinin hayat kurtarmaya giderken motive olmasını sağlıyor.
Yalova İl Sağlık Müdürlüğü personeli ve aynı zamanda UMKE eğitim sorumlusu olan Mustafa Ülker, AA muhabirine, İzmir'de depremi haberi alır almaz 5 kişiden oluşan bir ekiple yola çıktıklarını söyledi.
İzmir'e gittiklerinde Rıza Bey Apartmanı enkazında görevlendirildiklerini anlatan Ülker, "Sabah erken saatlerdi. Artık çok fazla bir şey beklemiyorsunuz o anda. Ama bir mucize gerekiyordu. Çünkü sizde o mucize bir doping oluyor. Biz de Ayda bebeğin haberini ilk aldığımızda enkazın başında bekliyorduk. Kurtarma ekibi bize çağrı yaptı. Biz de enkaz başına gittiğimizde çok heyecanlandık. Gerçekten çok güzel bir duygu. Çünkü böyle canlı ve bu kadar uzun saatten sonra ulaşmamız gerçekten çok güzel bir duygu." diye konuştu.
-"Azra" bebekten sonra "Ayda" bebeğin de kurtarıcısı oldular
Ayda bebeğe ulaştıklarında ilk tıbbi müdahaleyi ekip olarak yaptıklarını anlatan Ülker, kız çocuğunun o anki sağlık durumuyla ilgili şöyle konuştu:
"İlk gördüğümüzde şaşılacak düzeyde iyiydi. Bilinci açık ve sorulan sorulara cevap veriyordu. İlk başta sağ koluna ulaşabiliyorduk. Bu esnada damar yolu açtık. Açıkçası bilincinin bu kadar açık olması bizim için de harikulade bir durum oldu. Böyle bir güzelliğin yaşanması sizi de çok iyi motive ediyor. İşimizi çok seviyoruz. Ayda bebek gibi mucizeleri görünce de içimizde sanki bir kuş çırpınıyor gibi hissediyoruz. Dolayısıyla bu tür olaylarda yardıma koşmak bizi çok mutlu ediyor. 2011 yılındaki Van depreminde de Azra bebeği kurtaran ekipte görevliydik. Orada da enkazdan çıkarılan Azra, bizim kucağımıza verilmişti. Bu duyguları Yalova UMKE olarak orada da yaşamıştık. Bu güzel olayı da unutamadık tabi."
"Ayda bebek, ay gibi parlıyordu"
Yalova 112 Acil Sağlık Hizmetlerinde görevli UMKE gönüllüsü İsmet Sevinç ise 4 araç ve 20 personelle her an için afetlere hazır olduklarını ifade etti.
İzmir depreminde görev aldığı sırada halkın cana yakınlığını ve sürekli kendileriyle ilgilenmelerini unutamadığını anlatan Sevinç, "İzmir halkı çok iyiydi. Son olarak Ayda bebeği çıkardığımızda Ayda bebek, ay gibi parlıyordu. Yüzü sanki hiç enkaz atında kalmamış gibiydi. Bilinci açık ve her soruya cevap veriyordu. Diğer enkazlarda da görev yaptık. Bir insana canlı ulaşmanız farklı bir duygu. Kalp atışınız hızlanıyor, yeniden doğmuş gibi oluyorsunuz. Bunu yaparken de gönüllü olmak çok güzel. İnsanları yaşama tutundurabilmek çok güzel. Bunu severek yapıyorum. Zaten sevilmeden bu iş yapılmaz."
"Bu kadar iyi durumda beklemiyorduk. Allah'ın bir mucizesi dedik"
Yalova 112 personeli ve UMKE gönüllüsü Paramedik Duhan Boyoğlu da depremden hemen sonra Paramedik Halil Aksoy ve Acil Tıp Teknisyeni Hasret Üzüm ile yola çıktıklarını aktardı.
Deprem bölgesinde görev almak için gönüllü olduklarını ifade eden Boyoğlu, şunları kaydetti:
"Rıza Bey Apartmanına gittiğimizde pek umut olmadığı söylendi. Çünkü 8 katlı binanın yerle bir olduğunu biz de gördük. Fakat 91. saat geldiğinde Ayda bebeğin canlı olduğu haberini aldık. Tabii bu hepimizi şaşırttı, şoka uğrattı. Çünkü hiçbir umut yoktu. Zaten Ayda'dan ses alınmamış, tesadüfen karşılaşılmıştı. Ayda'ya bizim Yalova UMKE ekibimiz kurtarma ekipleri tarafından çıkarıldıktan sonra enkazda ilk müdahalesini yaptı. Sonra ambulansa getirdiklerinde biz ilk müdahalemizi yaptık ve hastaneye doğru yola çıktık. Ambulansa ilk alındığında biz 10-15 saniye durduk. Çünkü enkazdan çıkarılan bir bebek ve bebeğin yüzünde çizik dahi yok. Hepimiz bu anda bir şoka uğradık. Bu kadar iyi durumda beklemiyorduk. Allah'ın bir mucizesi dedik."
Ambulansla hastaneye gittikleri sırada Ayda bebek ile konuştuklarını ve bebeğin "İyiyim" sözüyle çok daha mutlu olduklarını bildiren Boyoğlu, enkazda umutların yeşermesinde Ayda bebeğin etkili olduğunu sözlerine ekledi.