Anne Olabilmek İçin Her Şeyi Göze Aldı
Otoimmün hepatite bağlı sirozu bulunan ve kanın pıhtılaşmasını sağlayan trombosit sayısı sağlıklı insanların onda biri olan Esra Arık, EÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde farklı branşların gözetiminde sürdürülen hamileliğinin ardından kızı Lübeyne'yi kucağına aldı Esra Arık: "Riskli olduğu için 'Yapamazsın' demişlerdi. Annelik çok güzel bir duygu, ağrımı, acımı unuttum" Prof. Dr. Aydoğdu: "Anne ve bebek açısından büyük riskler göze alındı. Esra, hastalığı ve sirozla ilgili hiçbir komplikasyon gelişmeksizin bebeği ile yeni bir yaşama başladı"
ZEYNEP HOŞGÖRÜR - Otoimmün hepatite bağlı sirozu bulunan, dalağı karın boşluğunun dörtte birini kaplayan ve kanın pıhtılaşmasını sağlayan trombosit sayısı sağlıklı insanların onda biri olan Esra Arık, Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde farklı branşların gözetiminde sürdürülen hamileliğinin ardından anne oldu.
Balıkesir'de, 9 yaşından bu yana otoimmün hepatit hastası olan 25 yaşındaki Esra Arık, 2008 yılında İsmail Arık ile evlendi. Çocuk sahibi olmak isteyen Arık'ın ilk hamileliği, kanın pıhtılaşmasını sağlayan trombosit sayısında düşüklük nedeniyle sonlandırıldı.
İzmir'e gelerek çocukluğundan bu yana tedavisini üstlenen EÜ Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Gastroenterolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sema Aydoğdu'ya ulaşan Arık'a, 2011 yılında Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orkan Ergün tarafından dalak büyümesine bağlı karın içi basıncın düşürülmesi amacıyla şant ameliyatı yapıldı.
Ameliyat sonrası hamile kalan Arık ile bebeğin sağlık durumu, Prof. Dr. Aydoğdu ile EÜ Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Akercan gözetiminde takip edildi.
Sorunlu geçen hamileliğinin 31. haftasında EÜ Organ Nakil Konseyi ile Perinatoloji (riskli gebelikleri inceleyen branş) Konseyi kararı ile Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'ne yatışı gerçekleştirilen Arık, hamileliğinin 35'inci haftasında 2 kilo 220 gram ağırlığında sağlıklı bir kız dünyaya getirdi.
"Evlat edinmeyi düşündük ama kendi bebeğimi çok istedim"
Esra Arık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hasretle beklediği bebeğine Lübeyne adını verdiklerini anlattı.
Doktorların, sağlık durumu nedeniyle bebek sahibi olamayacağını söylediğini belirten Arık, "Herkes, riskli olduğu için 'Yapamazsın' demişti ama kendi ailem olmasını çok istedim. Allah'a şükür sonuca ulaştık" dedi.
İlk gebeliğinin sonlandırılmasının ardından, çocukluğundan bu yana kendisi ile ilgilenen Prof. Dr. Aydoğu'ya ulaştığını ifade eden Arık, şöyle konuştu:
"Sema hoca, 'Neden olmasın? Her gebelik risklidir' deyince adım attık. Her kadın gibi anne olmayı istiyordum. Evlat edinmeyi düşündük, onların da sevgiye ihtiyacı var ama kendi evladımı çok istedim. Allah herkese nasip etsin inşallah. Annelik çok güzel bir duygu, ağrımı, acımı unuttum. 3 kardeşiz ve hep kendi odam olmasını istemiştim. İnşallah kızıma en güzel odayı yapacağım. Allah razı olsun başardık. Balıkesir'de herkes bizi bekliyor."
Baba İsmail Arık ise bebeği Lübeyne'ye kavuşmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, "Bambaşka heyecan içindeyim. Karımdan Allah razı olsun, herkes bu riski göze alamaz. Ölüm riski vardı. Karım tüm riskleri alarak, bana bu mutluluğu, çocuğumu verdi" dedi.
"Kronik hastaların da hayatın keyiflerinden yararlanmaya hakkı var"
Prof. Dr. Aydoğdu da Arık'ın anne olma isteği ile kendisine ulaştığında, karaciğer hastalığına bağlı siroz, dalak büyümesi, yüksek karın içi basınç ve kanama riskine sahip olduğunu bildirdi.
Arık'ın, kanın pıhtılaşmasını sağlayan trombosit hücrelerinin normalin 10'da biri, bağışıklık sistemini oluşturan lökosit sayısının ise normalin beşte birine indiğine dikkati çeken Prof. Dr. Aydoğdu, şunları söyledi:
"Anne ve bebek açısından büyük riskler göze alındı. Siroz olduğu için gebe kalamayabilirdi. Düşük yapabilirdi, bebek anne karnında beslenemeyebilirdi. Ölü doğum olabilirdi. Çok daha erken doğabilirdi, aylarca bebeği kuvozde büyütmek zorunda kalabilirdik. Kuvöz ihtiyacımız olmadı. Anne sık enfeksiyon geçirebilirdi. Varis kanamaları olabilirdi. Annenin gebelik boyunca konforu iyi değildi, bir tarafta karnının dörtte birini dolduran dalak, diğer tarafta rahimde büyüme vardı. 35,5 haftaya kadar anne acı çekerek çocuğu için bu sıkıntıyı göze aldı. Esra, hastalığı ve sirozla ilgili hiçbir komplikasyon gelişmeksizin bebeği ile yeni bir yaşama başladı. İnsanların kronik hastalıkları olabilir. Kronik hastaların bile hayatın keyiflerinden yararlanma, çocuk sahibi olma hakları var. Ekip çalışması içinde programlanması lazım."
EÜ Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Niyazi Aşkar ise Esra Arık'ın kanama riskine karşın, hastanede bulunduğu süre boyunca kan ve trombosit rezervlerinin hazır tutulduğunu, Arık'ın hamileliliğinin, değişik disiplinlerin işbirliğinin ne kadar iyi sonuçlar verebileceğini göstermesi bakımından örnek teşkil ettiğini kaydetti. - İzmir