Anne adaylarına 'doğru emzirme' tavsiyeleri
DÜNYA Emzirme Haftası sebebiyle anne adaylarına emzirmeyle ilgili önemli bilgiler veren Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Seda Günhar, doğru emzirme pozisyonunun çok önemli olduğunu vurguladı.
Doğumdan sonra anne ve bebek için en önemli süreç emzirme ile başlıyor. Emzirmeye doğumdan sonraki ilk yarım saat içinde başlamak büyük önem taşıyor. Doğru emzirme pozisyonlarının bilinmesinin, emzirme sıklığını iyi planlamanın ve dengeli beslenmenin önemine değinen Memorial Şişli Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Uz. Dr. Seda Günhar, '1-7 Ağustos Dünya Emzirme Haftası' kapsamında emzirmenin önemi hakkında bilgi verdi.
"İLK AŞI ANNE SÜTÜDÜR"
"Emzirme, anne ile bebek arasında kuvvetli bir bağın kurulmasında en etkili yoldur" diyen Uz. Dr. Seda Günhar, "Anneleri, meme kanserinden korurken ileri dönemde de kanser riskinin ciddi anlamda azalmasını sağlar. Prolaktin yani süt hormonlarının gebelik bitiminden emzirme bitimine kadar doğum kontrolü sağladığı da bilinmektedir. Anne sütü, bebekleri de kanser, diyabet, obezite, alerji ve bağırsak hastalıklarına karşı korur. Üstelik bebeğin ilk aşısı annesinden emdiği kolostrum adı da verilen ilk ağız sütüdür. Sarımtırak bir rengi olan bu ilk sütün içerisinde bebeğin bağışıklık sistemini güçlendiren faydalı biyolojik aktif maddeler vardır" ifadelerini kullandı.
EMZİRMEYLE İLGİLİ EĞİTİM ALINMALI
Doğru emzirme pozisyonunun bilinmesinin anneye büyük avantaj sağladığını kaydeden Uz. Dr. Günhar, "Bebeğin doğru tutulmaması ve meme başını iyi bir şekilde kavrayamaması sonucu oluşan meme başı çatlağı, annenin emzirme esnasında hayli canının yanmasına ve emzirmeden soğumasına neden olabilir. Bu nedenle gebeliğin son günleri emzirmeyle ilgili eğitim alınmalıdır" dedi.
Emzirme performansının iyi olması ve sütün gelmesi için doğumdan sonra ilk yarım saat içerisinde emzirmenin başlaması gerektiğini ifade eden Uz. Dr. Günhar, "Doğum sezaryenle olmuş bile olsa ilk yarım saat içerisinde emzirmek gerekir. Normal doğumlarda bebek doğar doğmaz annenin göğsüne konulduğunda sütün daha erken geldiğini ortaya koyan araştırmalar vardır" diye konuştu.
BEBEKLER 3 SAATTE BİR 20 DAKİKA EMZİRİLMELİ
"Anneler sık sık bebeğini emzirmelidir" diyen Uz. Dr. Günhar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Özellikle sezaryen ile doğum yapan yeni anneler sütün daha hızlı gelmesi için 2 saatte bir emzirmelidir. Süt performansı oluşup, gelmeye başladıktan sonra fizyolojik beslenme süresi 3 saatte bir olmalıdır. Bebekler büyüdükçe bu süre değişebilir ancak burada belirleyici olan bebektir. Bazı bebekler sık sık, bazı bebekler de uzun aralıklarla emmeyi tercih ederler. İdeal olan 3 saatte bir 15-20 dakika aktif beslenmedir. Bu şekilde bebek daha sağlıklı bir uyku, dışkılama ve beslenme düzenine kavuşur. Geceleri 4-5 saat uyuyan bebeklerin uykusu bölünmemeli ve eğer uyuyorsa 5 saat uyumasına izin verilmelidir.
Memelerdeki süt oluşumu emzirme aralığı ve süresi ile ilgilidir. 3 saatte 20 dakika süreyle beslenen bir bebek, memeyi boşaltır ve diğer 3 saat içerisinde meme yeniden süt dolar. İş hayatına başlayan anneler 3 saatte bir süt sağmalıdır. Aylar ilerledikçe 4 saatte bir de olabilir. Sağılması fizyolojik düzenin devamı için önemlidir."
"SAĞLIKLI BESLENME SÜTÜ ARTIRIR"
Emzirme döneminde annenin aç kalmaması gerektiğini belirten Uz. Dr. Günhar, "Anne emzirme süreci içerisinde 3 ana öğün 3 ara öğünle beslenmelidir. Ara öğünler veya ana öğünler atlandığı zaman metabolizma yavaşlar ve süt üretimi azalır. Endüstriyel ürünler ve şekerli besinler çok fazla tüketilmemelidir. Protein, sebze, meyve, tahıl ağırlıklı beslenme modeli benimsenmelidir. Yumurta, peynir, yoğurt, et, balık, köy tavuğu fizyolojik beslenmeyi sağlayan tüm gıdalar sütün yapımında önemli rol oynar. Bulgur, buğday ve yulaf gibi tahıllar da beslenmede yer almalıdır. Ceviz, badem, fındık gibi çiğ kuru yemişler ve kuru meyveler ara öğünde tüketilebilir. Süt artışının çok yemek yiyerek değil, sağlıklı ve düzenli beslenerek olduğu unutulmamalıdır" dedi.
BEBEK İLK 6 AY SADECE ANNE SÜTÜ İLE BESLENMELİDİR
"Bebeğin kilo alımı ve sağlık durumu göz önünde bulundurularak doktor tarafından aksi söylenmediği sürece bebek ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenmelidir" diyen Uz. Dr. Günhar, "6'ncı aydan itibaren tamamlayıcı beslenme alıştırmaları başlar. Ek gıdaya geçiş ve bebeğin beslenme programını doktorunuzla birlikte oluşturabilirsiniz. Bebek, 2 yaşa kadar anne sütü ile beslenmeye devam etmelidir" ifadelerini kullandı.
MASTİT NASIL ÖNLENİR?
Emziren annelerin sık yaşadığı problemlerden biri olan mastitin nasıl önlenebileceği hakkında da bigli veren Uz. Dr. Günhar, "Mastit, emziren annelerin en sık yaşadığı sağlık problemlerinden biridir. Bu duruma genellikle meme çatlağında oluşan iltihap yol açar. Önlem olarak doğru emzirme pozisyonunun bilinmesi ve uygulanması gerekir. Meme bakımı yaparken çok yağlı kremlerden mümkün olduğu kadar kaçınmak ve meme başına anne sütü sürmek büyük önem taşır. Meme başının pedlerle hava almayacak şekilde sürekli kapatılması yara iyileşmesini geciktirir. Bunun için göğüs kalkanlarını kullanmak çok daha kısa sürede iyileşme sağlayacaktır. Aşırı sıcak su ile duş alınmamalı ve mümkün olduğunca duşta memeye masaj yapılmalıdır" dedi.
Memenin temiz tutulmasına çok önem verilmesi gerektiğini de ifade eden Uz. Dr. Günhar, "Meme başı çok sık temizlenmemelidir. Özellikle karbonatlı sularla ya da başka dezenfektanlarla temizlenmesinden kaçınılmalıdır. Sadece normal duş ve vücut sabunuyla günde bir kez temizlenmesi yeterli olacaktır" diye konuştu.
SÜT YETERSİZSE MAMA VERİLEBİLİR
Anne sütü az olan kişilerde mama dengesinin nasıl kurulacağını da sözlerine ekleyen Uz. Dr. Günhar, "Bir anne, anne sütünün artması ile ilgili umudunu hiçbir zaman yitirmemelidir. Bebeğin genel durumunun iyi olması için anne sütünün yeterli olmaması durumunda emzirme sonrası mama verilmelidir. 3 saatte bir memeyi tutturmak çok önemli. 15-20 dakika memede bebeği tutmak ve ardından yetmediği durumlarda mama takviyesi yapmak gereklidir. Doğumdan sonraki ilk haftada biberon kullanımından kaçınılmalıdır. Biberonu alan bebek, memeyi almakta zorlanabilir" dedi.