Anafilaksi Farkındalığı: Hayatı Tehdit Eden Alerjik Reaksiyonlar
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Uzmanı Prof. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, 21 Kasım Dünya Anafilaksi Günü'nde anafilaksinin hayatı tehdit eden bir alerjik reaksiyon olduğunu vurgulayarak, erken müdahalenin önemine dikkat çekti. Nacaroğlu, anafilaksinin belirtilerinin tanınmasının ve doğru müdahale yöntemlerinin bilinmesinin hayati roller oynadığını belirtti.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, anafilaksinin hayatı tehdit edebilecek ciddi bir alerjik reaksiyon olduğunu belirterek, farkındalığın ve erken müdahalenin önemine dikkati çekti.
Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Çocuk İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, 21 Kasım Dünya Anafilaksi Günü kapsamında yaptığı değerlendirmede, anafilaksinin, vücutta hızla gelişebilen ve ölümcül sonuçlara yol açabilecek ciddi bir alerjik reaksiyon türü olarak tanımlandığını belirtti.
Nacaroğlu, anafilaksinin belirtilerini tanımak, nedenlerini öğrenmek ve doğru müdahale yöntemlerini bilmenin hayat kurtarmak adına büyük bir rol oynadığını vurguladı.
Anafilaksinin alerjik reaksiyonların bağışıklık sisteminin zararsız maddelere aşırı tepki vermesi sonucu ortaya çıktığını aktaran Nacaroğlu, "Bu maddeler arasında polenler, ev tozu akarları, hayvan tüyleri gibi alerjenler yer alabileceği gibi besin, ilaç ve arı zehri gibi faktörler de ciddi sorunlara yol açabiliyor." ifadelerini kullandı.
Alerjik reaksiyonların en ciddi türü olan anafilaksinin, hayati risk taşıyan bir durum olduğuna dikkati çeken Nacaroğlu, son 10 yılda alerjik şok vakalarının sıklığı yedi kattan fazla artış gösterdiğinin bilgisini paylaştı.
Nacaroğlu, genetik yatkınlık, küresel ısınma, işlenmiş gıdaların artışı ve kimyasal maddelere daha sık maruz kalma gibi çevresel faktörlerin bu artışı tetiklediğini vurgulayarak, "Anafilaksi sırasında bağışıklık sistemi, alerjene karşı aşırı tepki verir ve bu durum hızlı bir şekilde dudak veya yüz şişmesi, nefes darlığı, mide bulantısı ve hatta kalp durması gibi belirtilere yol açabilir. Bu belirtilerle karşılaşıldığında hızlı bir şekilde adrenalin otoenjektörleriyle müdahale edilmesi gerekir. Tedavide gecikme, ölümcül sonuçlar doğurabilir." uyarısında bulundu.
Alerjik reaksiyona neden olan maddelerin tespit edilmesinde deri testleri ve kan testlerinin büyük önem taşıdığın altını çizen Nacaroğlu, alerji cilt testlerinin her yaşta güvenle uygulanabildiğini ve sonuçların hızlı bir şekilde alındığını ve testlerin uzman hekimler tarafından yapılması gerektiğini kaydetti.
Prof. Dr. Nacaroğlu, anafilaksiden korunmak için alerjenlere maruziyetten kaçınılması gerektiğine işaret ederek, "Alerjik bireylerin adrenalin otoenjektörlerini yanlarında taşıması hayati önem taşır. Bu cihazlar, acil durumlarda hayat kurtarabilir. Özellikle açık alanlarda ve tesislerde adrenalin otoenjektörlerinin bulundurulması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Toplumun bu konuda bilinçlenmesinin önemine dikkati çeken Nacaroğlu, anafilaksi farkındalığının artırılmasının bireylerin ve toplumun sağlıklı bir geleceği için kritik bir rol oynadığını ifade etti.