Akademisyenlerden kanser hastalıklarına karşı heyecanlandıran çalışma
Zonguldak'ta akademisyenlerin kanser tedavisinde kullanılması amacıyla geliştirdikleri bileşik, üç değişik kanser tipinde etki gösterdi. Sentezlenen bileşikler, melanoma, over, lenfoma gibi kanser hücre hatlarında test edildi ve mevcut ilaçlardan daha etkili olduğu gözlemlendi. Ayrıca, kemoterapi sırasında hücresel hasarın restorasyonunda da kullanılabilecek. Bileşiklerin patent onayı almasıyla birlikte gelecek vadeden bir ilaç olma potansiyeli taşıdığı belirtildi.
Akademisyenlerden kanser hastalıklarına karşı heyecanlandıran çalışma
Sentezledikleri bileşikler, üç değişik kanser tipinde etki gösterdi
ZONGULDAK - Zonguldak'ta akademisyenlerin kanser tedavisinde kullanılması amacıyla geliştirdikleri ve ilaç olmaya aday olan bileşik, ilaç geliştirme çalışmalarının olumlu sonuçlanmasının ardından değişik türde kanser hastalıklarının tedavisinde kullanılabilecek.
ZBEÜ Eczacılık Fakültesi öğretim üyesi Dr. Öğr. Üyesi Gülay Dilek, Tıp Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. İshak Özel Tekin ve Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Dişli'nin birlikte kanser hastalıklarının tedavisi için bileşik geliştirdi. "Selenotetrazol Halkası İçeren Pürin Analogları" TÜBİTAK 3001 projesi ile kanser tedavisinde kullanılması amaçlanan ilaç adayı bileşik, ZBEÜ Teknoloji Transfer Ofisi Koordinatörlüğünün başvurusu neticesinde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından değerlendirilerek Patent Tescil Belgesi almaya hak kazandı.
Bileşikler; melanoma, over, lenfoma ve indüklenmiş periferik kan lenfositleri gibi hücre hatlarında test edildi ve günümüzde kanser tedavisinde kullanılan 6-merkaptopürin bileşiğinden daha etkili olduğu gözlemlendi.
Kemoterapi uygulamalarında genellikle bulunan kükürt, azot ya da oksijen atomlarının yanı sıra selenyumun da kullanımını araştıran çalışma neticesinde üretilen ilaç olmaya aday olan bileşik, kemoterapi sırasında bağışıklık sistemi ve diğer normal dokularda yaşanabilecek hücresel hasarın restorasyonda da kullanılabilecek.
"Bizim bileşiklerimiz daha kararlı"
Doktor öğretim üyesi Gülay Dilek, sentezledikleri bileşiğin kanser hücreleri üzerinde diğer bileşiklere göre çok fazla etki gösterdiğini gözlemlediklerine dikkat çekti. Dilek, "Biz bu çalışmada selenyum ve tetrazole içeren pürin türevleri sentezledik. Pürin türevleri zaten onlarla ilgili kemoterapi ilaçları mevcut. Bizim diğer pürin türevlerinden farkı selenyumla ilgili çalışmalar çok azdı. Selenapürin içeren bileşikler çok kararsız olduğu için bununla ilgili yapılan çalışmalar üzerine çok fazla gidilmemişti. Çok etkili oldukları halde. Biz selenopürin içeren bileşikler sentezledik ama bizim bileşiklerimiz daha kararlı. Biz bu bileşiklerin aynı zamanda sentezlediğimiz bu bileşiklerin aynı zamanda kükürt türevine benzer kükürt içeren bileşiği bileşiği ile kıyasladık. Ondan daha fazla etki gösterdiğini gördük. Kanser hücreleri üzerinde. O yüzden de patent almaya karar verdik" şeklinde konuştu.
"Gelecek vadeden ilaca dönüşme potansiyeli yüksek bir türev"
ZBEÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İshak Özel Tekin de dört yıllık süreçten sonra bileşiğin patent onayını aldıklarını ifade etti. Elde edilen ürünlerin üç değişik kanser tipine etkisini araştırdıklarını ifade eden Özel şöyle dedi:
"Gülay hocamın sentezlediği bileşiklerin sentezleme macerası aslında biraz zorlu bir macera oldu. Ama sonrasında elde eden ürünlerin üç değişik kanser tipinde etkisini araştırdık. Cilt kanseri olan malign melanom da over kanserinde ve lenfomadaki etkilerini çalıştık. Kendi laboratuvarımızda hem hücre üzerindeki toksik etkilerini kanser hücresi üzerindeki toplu etkilerini hem de DNA sentezine olan etkilerini gösterdik. Yayınımız iki bin yirmi üç yılında çok değerli makale tarafından da dikkat çekti. Mevcut potansiyel ilaçlara alternatif olabilecek yeni moleküller arasında yer aldı. Bu da bir ümit verdi. Evet şu an bir ilacımız yok. Ama bir ön ilacımız ilaç olabilecek ve yüksek potansiyeli olan bir ürünümüz var. ve bu ürünün tamamen tasarlanması ve deneylerin yapılması Hocamın yürütücülüğünde gerçekleşti. Patent sürecimiz aslında çok zorlu bir süreç oldu. Dört yıl sürdü. Yani dört yılın sonrasında onayımız geldi. Ama sonuçtan mutluyuz. Çünkü dünyada selena tetrazole halkasıyla böyle bir ürün yok. Bizim ürünümüz dışında. Gülay hocanın sentezlediği dışında. ve oldukça da etkin, gelecek vadeden ilaca dönüşme potansiyeli yüksek olan bir türev olduğunu düşünüyoruz açıkçası."