Ah Bir Zengin Olsam

Kısa yoldan zengin olma hayali insanları milli piyango bileti almaya teşvik ediyor. Belki zengin olurum düşüncesine odaklanıp tüm umudunu milli piyango biletene bağlayan kişiler ikramiye çıkmaması durumunda ciddi hayal kırıklığı yaşayıp ruhsal bunalıma gerebiliyorlar. Reem Nöropsikiyatri Merkezi'nden Nörolog  Dr. Mehmet Yavuz ikramiye kazanacak kişilerin de benzer bir tehlike altında olduğunu söylüyor. Dr. Mehmet Yavuz kişinin bir anda zengin olup alışık olmadığı bir yaşam tarzına geçmesinin de ruhsal dengesizliğe neden olabileceğini söylüyor. Böyle bir durumdan hem kişi hem de ailesinin olumsuz etkilendiğini belirtiyor.

İnsanlar neden şans oyunlarına ümit bağlar?

Kısa yoldan zengin olma hayali, standartları yükseltme umutları ve daha iyi bir hayat sürme isteği insanları bilet ve şans oyunu oynamaya yönlendiriyor. Çünkü kişi çıkmama ihtimalini görmüyor ve çıkma hayaline odaklanıyor. Bir milyon da ya da dört milyon da bir çıkma ihtimali bile göz ardı ediliyor. Çıkmasa dahi çıkacak ihtimali insanları geçici olarak mutlu ediyor. Biletime para çıkacak, şans oyununda kazanacağım düşüncesi insan da realite körlüğü oluşturuyor ve bütün ümitler kolay yoldan para kazanmaya yatırılıyor.

Kişiler zengin olma hayalleri ile şu anda yaşadığı hayatından geçici olarak uzaklaşıyor. Tüm bu hayalleri gerçek olamadığında kişi ait olduğu hayata adapte olmakta güçlük çekiyor. Bu durum insan psikolojisini olumsuz etkilediği için geçici depresyon durumları insanlar üzerinde gözlemlenebiliyor.

İkramiye umudu, kumar alışkanlığına dönüşebiliyor

Şans oyunlarına olan ilginin zaman içinde biriken umutla birlikte alışkanlığa dönüştüğünü anlatan Dr. Mehmet Yavuz, şans oyunlarındaki en büyük tehlikeyi toplumun temel yapısında oluşabilecek kişisel bozukluklar olarak yorumluyor. Aksi takdirde ikramiye umudunun kumar alışkanlığına dönüşebilmeğini belirten Yavuz, kişinin kendi çabalarıyla elde ettiği kazancın en doğru kazanç olduğunu savunuyor.

"İkramiyeyi kazanan kişiler de ruhsal bir dengesizlik yaşayabilir"

İkramiyeyi kazan kişilerin de benzer şekilde kişilik çatışmaları yaşayabileceklerini anlatan
Dr. Mehmet Yavuz, "Ruhsal çöküntü, kişinin alışık olmadığı bir hayat tarzından bir anda başka bir yaşam biçimine geçmesiyle ortaya çıkabilir. O yüzden kişinin kendini öncelikle yaşadığı sürece alıştırması aile ve iş hayatında yapacağı değişiklikleri sakin bir tavırla karşılaması gerekir" dedi.

Yavuz, ruhsal dengesizliğin yaşanmasının hem kişiyi hem de ailesini olumsuz etkilememesi için ikramiye kazanan kişinin uzman desteği almasının önemini de vurguladı.