101. Dünya Dişhekimleri Kongresi'ne Doğru
Kongre, 28 31 Ağustos tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenecek Türk Dişhekimleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Yücel: "Diş hekimliği mesleğinin kendi kendini yöneten olma özelliğini muhafaza etmemiz lazım. Diş hekimi teşhisi koyma sırasında özerk, bağımsız olmalı, dolayısıyla serbest diş hekimi özelliklerine sahip olmak zorunda" "Bunu hasta ve hekim arasındaki ilişkinin güven temelli olması açısından şart görüyoruz. Bu nedenle de biz kongreler yapıyoruz. Ancak bütün bunların ötesinde yıllardır FDI ile kongre düzenleme arzusundaydık. En önemli amaçlardan biri ağız ve diş sağlığı konusunda toplumun bilincini, farkındalığını artırmak noktasındaydı. O bakımdan biz bu kongreyi İstanbul'da yapmayı istiyorduk"
Dünya Dişhekimleri Birliği'nin (FDI) 101. Dünya Dişhekimliği Kongresi, 28-31 Ağustos tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenecek.
Kongrenin tanıtımı dolayısıyla düzenlenen İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Türk Dişhekimleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Taner Yücel, uzun yıllardan beri kongrenin organizasyonunu yapmak istediklerini belirterek, artık bu isteği gerçekleştirme safhasında olduklarını söyledi.
Kongrenin Türkiye'de düzenlenecek olmasından duydukları memnuniyeti dile getiren Yücel, kongrenin bu yıl gerek katılım, gerek fuar alanı, gerekse bilimsel oturumlar açısından Avrupa'da yapılan en büyük kongre olduğunu ifade etti.
Yücel, Türk Dişhekimleri Birliği'nin, Türkiye'de verilen ağız ve diş sağlığının temsilcisi olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"25 bin diş hekimiyle bu hizmeti ülke genelinde yapma gayreti içerisindeyiz. Son yıllarda ağız diş sağlığı hizmetinin bir kısmı kamu eliyle verilmektedir. Yani Sağlık Bakanlığımıza bağlı ağız diş sağlığı merkezleri bu konuda 6-7 bin kişi istihdam ederek belli oranda toplumun ağız diş sağlığı hizmetini gerçekleştirme gayreti içerisindedir. Bunun yüzde 60'ı muayenehaneler ve poliklinikler üzerinden serbest diş hekimleri tarafından yürütülürken, yüzde 30'u kamuda, yüzde 9'u diş hekimliği fakültelerinde ve diğer kurumlarda olmak üzere bir dağılım göstermektedir. Avrupa'daki duruma baktığımızda genellikle bu hizmetin verilişinde daha çok serbest muayenehanelerin kapsam içerisinde olduğunu görüyoruz. Kamu eliyle verilen hizmetin yüzde 10 civarında olduğunu görüyoruz. Ülkemizin diş hekimliği profiline baktığımız zaman, ağırlıklı olarak genç bir diş hekimi nüfusunun olduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte eskiden daha çok erkek egemen bir diş hekimliği profili varken bu, son yıllara doğru dengelenmeye başladı ve meslek grubumuzun içerisinde kadın ve erkek meslektaşlarımız eşit hale geldi."
Diş hekimliği fakültelerinin bu yıl 49'a ulaştığını aktaran Yücel, bu artışın hem fiziki mekan hem de öğretim üyesi açısından ciddi sorunları beraberinde getirdiğini savundu.
"Kongre tam bir bilim şölenine dönüşecek"
Yücel, Türkiye'deki ağız ve diş sağılğı profiline bakıldığında diş ve diş çürüğü ile diş eti hastalıklarının toplumda "sessiz bir salgın hastalık" şeklinde tanımlayabilmenin mümkün olduğunu kaydetti.
Türkiye'de 12 yaş çocuklarında her bir ağızda 6,2 dişte sorun olduğunu aktaran Yücel, Türkiye'de ağız ve diş sağlığı konusunda yapılması gereken çok şey olduğunu dile getirdi.
Türk Dişhekimleri Birliğinin yıllardan beri politika olarak bilimsel temelli koruyucu ağız ve diş sağlığının gelişmesini, yapılmasını ve uygulanmasını talep ettiğine işaret eden Yücel, şöyle devam etti:
"Bunun için hazır bilgi deneyimi var ve bu konuda Sağlık Bakanlığı ile sürekli temas halinde olması gereken noktalarda beraber çalışmak gayreti içerisinde. Kısaca diş hekimliği mesleğinin kendi kendini yöneten olma özelliğini muhafaza etmemiz lazım. Diş hekimi teşhisi koyma sırasında özerk, bağımsız olmalı, dolayısıyla serbest diş hekimi özelliklerine sahip olmak zorunda. Bunu hasta ve hekim arasındaki ilişkinin güven temelli olması açısından şart görüyoruz. Bu nedenle de biz kongreler yapıyoruz. Ama bütün bunların ötesinde yıllardır, FDI ile kongre düzenlemek arzusundaydık. En önemli amaçlarından biri ağız ve diş sağlığı konusunda toplumun bilincini, farkındalığını artırmak noktasındaydı. O bakımdan biz bu kongreyi İstanbul'da yapmayı istiyorduk. Aynı zamanda bu farkındalık arttıkça şuna da inanıyoruz; kanun koyucuları daha çok baskı altında tutup istediğimiz noktalarda, toplumun ağız ve diş sağlığının daha yükselmesi noktasında çalışmalar yapabilelim. İşte bu bağlamda yarın başlayacak kongre önemli."
Yücel, kongreye 120 ülkeden katılım olacağını, kongrede yer alacak diş hekimi sayısının da yaklaşık 8 bin olacağını ifade ederek, "Kongrenin sonunda bu sayının diğer ziyaretçi ve katılımcılarla 15 binlere çıkabileceğini bekliyoruz. Aynı zamanda bu kongrenin diğer önemli bir noktası, bilimsel içeriğinin çok yoğun olması. Ayrıca kongrede, panel ve konferansların yanı sıra genç araştırmacıların katılım sayısı da dikkati çekiyor. Gerek sözlü, gerekse yazılı bildirimleriyle varılan nokta da bizim için önemli, ki bu bin 200 civarında bir bilimsel bildiri sayısına sahip. Bu rakam bugüne kadar FDI'da bir rekor. Bu, bence birçok uluslararası kongrede ulaşılamayan bir sayı" diye konuştu.
Yücel, kongrenin bilimsel programında 71 konferans, 7 panel, 54 sözlü bildiri oturumu, 29 kurs, 16 uzman ile buluşma toplantısı olacağını dile getirerek, kongrenin tam bir "bilim şöleni" olacağını belirtti.
Ayrıca kongre kapsamında ağız ve diş sağlığının konuşulacağı bir forum yapılacağını ve FDI kongrelerinde bilimsel programdan önce 120 ülkenin ulusal delegelerinin oluşturduğu genel kurul yapıldığını anlatan Yücel, 2013 kongresinde genel kurul için temsilci sayısının diğer FDI kongrelerine göre çok yüksek olduğu kaydetti.
Kongrenin fuar alanında da dünyanın önde gelen diş hekimliği alanındaki firmaların teknolojik malzemelerini ve ürünlerini sergileyeceklerini belirterek Yücel, bu yılki kongrede İstanbul Deklarasyonu'nun da yayınlanacağını sözlerine ekledi. - İstanbul