1. İbn-i Sina Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Sempozyumu
Birçok hastalığın tedavisinde uygulanan akupunktur, hacamat, hipnoz ve refleksoloji gibi geleneksel ve tamamlayıcı yöntemler, bilim insanlarınca ele alındı.
Birçok hastalığın tedavisinde uygulanan akupunktur, hacamat, hipnoz ve refleksoloji gibi geleneksel ve tamamlayıcı yöntemler, bilim insanlarınca ele alındı.
1. İbn-i Sina Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Sempozyumu, Sağlık Bakanlığı ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının desteğiyle, Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Derneği ile Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Araştırmaları Derneği tarafından, Meyra Palace Oteli'nde düzenlendi.
Türk tıp dünyasının ünlü ismi İbn-i Sina'nın adıyla taçlandırılan sempozyumda, tarihin eski çağlarından bu yana bilinen ve uygulanan şifacılık, halk hekimliği, doğal tedavi yöntemleri, şifalı bitkiler ve organik ürünlerin insan sağlığına faydaları ile tedaviye katkıları değerlendirildi.
İbn-i Sina'nın yaşamı ve çalışmaları hakkında bilgiler verilen oturumun da yer aldığı sempozyumda, bildirilerin yanı sıra modern tıp yöntemi ve tedavi süreçlerine destek olarak uygulanan akupunktur, refleksoloji, hacamat, hipnoz ve benzeri yöntemler hakkında da bilgi verildi.
Ankara Akupunktur ve Tamamlayıcı Tıp Derneği Başkanı Prof. Dr. Cemal Çevik, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, akupunkturun, geçmiş dönemlerde de uygulanan eski bir teknik olduğunu anımsattı.
Akupunkturun, Uygur Türkleri tarafından bulunduğunu ve Çinliler tarafından geliştirildiğini anlatan Çevik, tarihinin 5 bin yıl öncesine dayandığını ifade etti.
Prof. Dr. Çevik, akupunkturun Çin'in ardından İngiltere, ABD ve Kanada gibi ülkelerdeki bilim insanlarınca detaylı olarak incelendiğini ve araştırmaların çeşitli yerlerde yayımlandığını söyledi.
Sağlık Bakanlığı tarafından çıkartılan yönetmelik sonrasında Türkiye'de de artık birçok hastanede poliklinik hizmetinin verilmeye başladığını dile getiren Çevik, Dünya Sağlık Örgütü'nün, akupunkturun yaklaşık 300 hastalıkta etkili olduğunu açıkladığını bildirdi.
Prof. Dr. Cemal Çevik, "Akupunktur ile vücudun enerji akışı düzenlenmektedir. Kanallardaki tıkanıklık sonucu ortaya çıkan sorunlar, kanalların iğneler kullanılarak açılmasıyla tedavi edilmektedir" dedi.
Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Araştırmaları Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Kamil Kasabalı da akupunkturun, özellikle kulak ve ayaktaki noktaların sorunlara göre belirlenerek iğneler ile uyarıldığını, uygulamalardan başarılı sonuçlar elde edildiğini belirtti.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Taş ise "Modern Öncesi Dönemde Osmanlı Toplumunda Sağlık Hizmetleri" başlıklı konuşma yaptı.
Geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın Osmanlı döneminde de kullanıldığını anlatan Taş, o yıllarda şifacılara önem verildiğini bildirdi.
Sempozyum, 3 gün boyunca oturumlarla devam edecek.