Ysk Tarafından Adaylığı İptal Edilen Atilla Sertel'den Açıklama
Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) yapılan itiraz sonucu CHP İzmir milletvekili adaylığı iptal edilen Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve İzmir Gazeteciler Federasyonu eski Başkanı Atilla Sertel, adaylığına itiraz edenlerin partide aktif olarak görev alan kişiler olduğunu belirterek, “Bizden halk nezdinde ön seçimde fark yiyenler farklarını gösterdiler.
Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) yapılan itiraz sonucu CHP İzmir milletvekili adaylığı iptal edilen Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve İzmir Gazeteciler Federasyonu eski Başkanı Atilla Sertel, adaylığına itiraz edenlerin partide aktif olarak görev alan kişiler olduğunu belirterek, "Bizden halk nezdinde ön seçimde fark yiyenler farklarını gösterdiler. Bizimle onlar arasındaki farkı halk fark edecek" dedi.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu ve İzmir Gazeteciler Federasyonu eski Başkanı, CHP İzmir 2. Bölge Milletvekili Adayı Atilla Sertel'in adaylığı, Basın İlan Kurumu'nun yönetiminde olduğu gerekçesi ile YSK tarafından iptal edildi. Sertel, Twitter hesabından, "Arkadaşlar, YSK, CHP'li aday arkadaşlarımızın itirazları sonucu BİK Genel Kurulu'na katılmamı gerekçe gösterdi ve adaylığımı iptal etti. CHP'de Genel Başkanım ve arkadaşım Balbay'ın ardından üçüncü sırada kazanmanın onurunu yaşatan namuslu insanlara teşekkür ediyorum. Sağ olun" mesajını paylaşarak adaylığının iptal edildiğini duyurdu.
Ön seçimle 3. sıradan seçilen ve CHP'den 2. bölge 6. sıra milletvekili adayı olan Sertel, adaylığına itiraz edenlerin partide aktif olarak görev alan kişiler olduğunu ifade ederek, "Yarın ne yapacaklar merak ediyorum. Yarınlarda nasıl bir düzenbazlık, nasıl bir olay olacak bilmiyorum. İsim vermek istemiyorum ama evet aktif olarak partide görev alanlar itiraz etti. Bizden halk nezdinde ön seçimde fark yiyenler farklarını gösterdiler. Bizimle onlar arasındaki farkı halk fark edecek" diye konuştu.
"BİRDEN BİR İTİRAZ KAMPANYASI BAŞLATILDI"
Halka güvenip, halka inanarak ön seçimde yarıştığını ve 'kader arkadaşım' dediği Mustafa Balbay'ın arkasından 13 bin oyla seçildiğini hatırlatan Sertel, "Birden bir itiraz kampanyası başlatıldı. O itiraz kampanyası içerisinde Cumhuriyet Halk Partisi'nin altta kalan adaylara yönelik bazı insanlar itiraz ettirilmeye başlandı. Gerekçede şuydu; İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı'ndan istifa etmemem, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanlığı'ndan itiraz etmemem ve Basın İlan Kurumu'na cemiyeti temsilen katılmam olarak gösterildi. Bunu bir yerel medyada bir köşe yazarı seçim günü yazmıştı. O köşe yazısı bazı adaylar tarafından çok sayıda gazete alınarak dağıtılmıştı. Adaylığım engellenmeye çalışılmıştı" ifadelerini kullandı.
"İTİRAZ EDENLER TAŞERON OLARAK KULLANILIYOR"
Her zaman 'halkın vekili olacağım' dediğini ve milletvekilliğinin nasip olmadığını kaydeden Sertel, şöyle devam etti:
"Ön seçimde 3. sırada aday yaptılar. Buna bütün Cumhuriyet Halk Partililerin saygı göstermesi gerekir diye düşünüyorum. Gerekli saygıyı gösterenler oldu, göstermeyenler oldu. Sonuçta itirazlar başladı. Herkes Salı günü mazbatasını almıştı. O itirazlar sonucu değerlendirildi, bana Cuma günü mazbatayı verdiler. Yüksek Seçim Kurulu değerlendirdi, herhangi bir eksik, kusur bulunmadı. Üç tane hakim imzalı mazbatamı verdiler. Ondan sonra bir itiraz daha olmuş. İtirazı yapanların adaylıkla ilgisi yok. Tamamen taşeron olarak kullanılıyorlar. Tamamen ihbarcı olarak kullanılıyorlar. Bu doğru değil. Yani Cumhuriyet Halk Partililer birbirlerini ihbar etmezler."
"GENEL KURULA KATILMAM DEVLET MEMURLUĞU SAYILDI"
İzmir Gazeteciler Cemiyeti'ni temsilen Basın İlan Kurumu'nun genel kuruluna katıldığı için devlet memuru sayıldığını kaydeden Sertel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yani ben orada yönetim kurulu üyesi, denetim kurulu üyesi değilim. Sadece genel kurula katılan birisiyim. Gazetecilerin haklarını, hukukunu, yerel basının hakkını savunmak için katılan bir insanım. Genel kurula katılmam devlet memurluğu sayıldı. Şimdi ben devlete soruyorum; benim derecem nedir, hangi kurum bana maaş veriyor? Ben eğer resmi devlet kurumu memuruysam devletin bana 'sana şu dereceden, şu devlet memuru katından maaş veriyoruz' demesi lazım. Öyle bir şey yok. Yoktan var oldu ve benim adaylığım iptal oldu. Ne yazık ki Atilla Sertel'in adaylığı gitti."
"DEVREYE KİMLER GİRDİ BEN DE MERAK EDİYORUM"
Başına böyle bir şeyin geleceğini düşünmediğini, mazbatasını bile aldığını ifade eden Sertel, milletvekili adaylığını kazanmış olma tutanağını veren YSK'nın şimdi de adaylığını iptal ettiğini söyledi. YSK'nın bu kararı nasıl iptal ettiğini kendisinin de merak ettiğini belirten Sertel, "Kimler girdi devreye ben de merak ediyorum. Benim bildiğim; halkın verdiği vekilliği bazı ellerin alamayacağıdır. Meclis'te konuşma hakkım olmaz, belki milletvekili rozeti takamayabilirim ama halkın vekili olarak bu mazbata ömrüm boyunca bende duracak. Kazandığımı elimden almalarını çok doğru bulmuyorum. Demokrasi adına, adalet adına doğru bulmuyorum" dedi.
"SİMİT VE SU EŞLİĞİNDE KAMPANYA YÜRÜTTÜK"
Olay sonrası CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ya konuyla ilgili konuşmadığını ancak Kılıçdaroğlu'nun dün kendisini aradığını dile getiren Sertel, "Genel Başkan dün beni aradı. 'Büyük bir haksızlık, büyük bir hukuksuzluk' dedi. 'Bunları yapanların Cumhuriyet Halk Partisi'nde yerinin olmadığını söylemek istiyorum' dedi. Çok samimiyetle söylüyorum; simit ve su eşliğinde kampanya yürüttük. Benim yanımda çalışan arkadaşların lokma yemeden saatlerce koşturduğunu biliyorum. Ben kendi adıma üzülmüyorum. Yemin ederek söylüyorum; kendi adıma hiçbir üzüntüm ve kaygım yok. Ben olmayabilirim. Ben annemin karnından milletvekili olmak için doğmadım. Şuanda hukuki olarak bir şey yapabilme şansım yok. YSK'nın aldığı karara itiraz edecek başka bir üst kurul yok. Önümüzdeki dönem ise artık kısmet" dedi. - İZMİR