Haberler

Yeşil Sol Parti, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü 'Ekolojik Yıkımlara Karşı Kolektif Direniş Günü/Haftası' olarak ilan etti

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Yeşil Sol Parti, doğal yaşam alanlarının büyük birer ekokırım suç mahalli olduğunu belirterek, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü 'Ekolojik Yıkımlara Karşı Kolektif Direniş Günü/Haftası' olarak ilan etti. Parti, tüm ekolojik yıkımları durdurmak için mücadele edeceklerini açıkladı.

Yeşil Sol Parti, "Maden, enerji ve inşaat şirketleri tüm doğal varlıkları sömürerek kasalarını doldurmaya devam ediyor. Kentler, köyler, tarım alanları, dereler, denizler, yaylalar, ormanlar, kıyılar, dağlar büyük bir saldırı dalgası altındadır. Bu doğal yaşam alanları büyük birer ekokırım suç mahalli olmuş durumdadır. İzmir Körfezi'nde müsilaj ve mikro alglerin görüldüğü, Marmara Denizi'nin yok olmakla yüz yüze geldiği, mikro plastiklerin, endüstriyel atıkların havamızı, suyumuzu ve toprağımızı zehirlediği, deprem bölgesi ağırlıkta olmak üzere yüzlerce maden ihalelerinin açıklandığı bu dönemin getireceği ağır yıkımların farkındayız" açıklamasını yaptı.

Yeşil Sol Parti, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü 'Ekolojik Yıkımlara Karşı Kolektif Direniş Günü/Haftası' olarak ilan ettiğini açıkladı. Partinin eş sözcüleri Çiğdem Kılıçgün Uçar ve İbrahim Akın'ın bugün konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklama şöyle:

"Özgürlük, eşitlik ve kaliteli bir çevrede onurlu ve yeterli yaşam şartları sağlanmış olarak yaşamak insanların temel haklarıdır denilerek 1972'da kabul edilen 5 Haziran Dünya Çevre Günü, ekoloji mücadelesi veren herkese kutlu olsun. Dünya Çevre Günü'nün kabulünden bu yana da kapitalizm, dünyanın ekosistemlerini geniş ölçüde değiştirmeye ve tahrip etmeye devam ediyor. Ne yazık ki dünya '6'ncı büyük kitlesel yok oluş' sürecine girmiştir. Kapitalist sistem 5 Haziran Çevre Günü'nde de iktidarlar eliyle doğaya yönelik saldırılarına azgınca devam ediyor. Dağlarımız, ormanlarımız, tarım alanlarımız, denizlerimiz, göllerimiz, akarsularımız, derelerimiz, sulak alanlarımız; yaşam alanlarımıza dair neyimiz varsa talan ediliyor.

"ÜLKENİN DÖRT BİR YANINDAN DOĞA MÜCADELESİ YÜKSELİYOR"

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı gereğince kapatılması gereken Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallerinin kömür ocaklarının tehdit ettiği Akbelen Ormanı için tutulan nöbetin 689'uncu gününde  kolluk güçlerinin ve Orman İşletmesi ekiplerinin saldırgan bir şekilde nöbet alanına gelip gözdağı vermeye kalkışması, hem kamusal gücün şirket çıkarına alet edilmesi, hem görev ve yetkinin kötüye kullanılması hem de ekolojik tahribata yol açan şirketlerin gücünü nereden aldıklarının göstermesi bakımından dikkat çekicidir. Deprem bölgesinde doğayı ve halk sağlığını tehdit eden moloz kaldırma faaliyetlerine ve arazilerin, evlerin kamulaştırılmasına karşı mücadele edenlerden, Cudi'de ağaç katliamlarına karşı direnenlerden, Samsun'da güneş panellerinin yapımına meralarını savunmak için karşı çıkan köylü kadınlara, Gezi direnişinin 10'uncu yılında kentlerine, parklarına, ormanlarına, meralarına, denizlerine, nehirlerine, tarihine, yoldaşlarına sahip çıkanlardan, Munzur'da krom madenine, Divriği'de altın madenine karşı dava açanlara, çimento fabrikası istemediği için yargılanan Deştinlilerden acele kamulaştırma kararına karşı dava açan Avdanlılara, Aydın Ovası'nı ölüme sürükleyen jeotermal santrallere karşı direnen Aydınlılara, Büyük Menderes'in çığlığını yükselten yaşam savunucularına kadar ülkenin dört bir yanından doğa mücadelesi yükseliyor. Bir takvim geleneği olarak değil bir mücadele günü, haftası olarak içinde bulunduğumuz haftayı ve 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nü 'Ekolojik Yıkımlara Karşı Kolektif Direniş Günü/Haftası' olarak ilan ediyoruz.

"DOĞAL YAŞAM ALANLARI BÜYÜK BİRER EKOKIRIM SUÇ MAHALİ OLMUŞ DURUMDADIR"

Maden, enerji ve inşaat şirketleri tüm doğal varlıkları sömürerek kasalarını doldurmaya devam ediyor. Kentler, köyler, tarım alanları, dereler, denizler, yaylalar, ormanlar, kıyılar, dağlar büyük bir saldırı dalgası altındadır. Bu doğal yaşam alanları büyük birer ekokırım suç mahali olmuş durumdadır. İzmir Körfezi'nde musilaj ve mikro alglerin görüldüğü, Marmara Denizi'nin yok olmakla yüz yüze geldiği, mikro plastiklerin, endüstriyel atıkların havamızı, suyumuzu ve toprağımızı zehirlediği, deprem bölgesi ağırlıkta olmak üzere yüzlerce maden ihalelerinin açıklandığı bu dönemin getireceği ağır yıkımların farkındayız. Yeşil Sol Parti olarak Cerattepe'den, Kazdağları'na, Sinop'tan Akkuyu'ya, Fatsa'dan Efemçukuru'na, Hasankeyf'ten Salda Gölü'ne, İliç'ten Kirazlıyayla'ya, Amasra'dan Murat Dağı'na, İkizdere'den İkizköy'e, Cudi'den Dersim'e yani Kürdistan'dan Türkiye'nin dört bir yanında topraklarını, ormanlarını, derelerini, yaşam alanlarını savunan binlerce köylünün, kentlinin, kadının, gençliğin mücadelesini yükseltecek kolektif bir direnişi örgütleyerek tüm ekolojik yıkımları durduracak, ekokırım suçlularının cezalandırılması için mücadelemizi yükselterek sürdüreceğiz. Biz kazanacağız doğa kazanacak!"

Kaynak: ANKA / Politika
4 ilimizde eğitime kar engeli

4 ilimizde eğitime kar engeli

AK Parti'den muhalefetin erken seçim çağrılarına yanıt: Bugün olsa yine yenilgiyi tadacaklar

Erken seçim çağrılarına verdiği yanıt muhalefeti küplere bindirecek

Saadet Partisi kongresinde AK Parti protestosu

Sloganların yükselmesiyle AK Partili 2 isim salonu terk etti

Maaşı 90 bin lirayı buluyor ama kule vinç operatörlüğünde personel açığı çok

Maaşı 90 bin lirayı buluyor ama bu mesleği yapmak isteyen yok

title