Yeni Anayasa Çalışmaları
CHP'li Kart: "Başbakan 'artık yeter' demiş, Meclis Başkanı da bu talimatın gereğini yapmıştır" "Meclis Başkanı, '4 siyasi grup komisyon çalışmalarını sonlandırma konusunda mutabık kalırsa...
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun CHP'li üyesi Atilla Kart, AK Parti'nin Meclis Başkanı Cemil Çiçek üzerinden komisyon çalışmalarını sonlandırdığını öne sürerek, "Başbakan 'artık yeter' demiş, Meclis Başkanı da bu talimatın gereğini yapmıştır" dedi.
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun CHP'li üyeleri Atilla Kart ve Rıza Türmen, komisyonun geldiği nokta ve akıbeti konusunda basın toplantısı düzenlediler.
Kart, TBMM Başkanı Çiçek ile AK Parti'nin son 2-3 ayda işbirliğine girdiğini savunarak, AK Parti sözcülerinin kara propagandayla bilgi kirliliği yaratmaya başladığını iddia etti.
Anayasa taslağının AK Parti'liler ve Çiçek'in ifade ettiği gibi 172 madde değil, 150 madde civarında olmasının öngörüldüğünü belirten Kart, üç partinin mutabık kaldığı 20 maddeye AK Parti'nin şerh koyduğunu, 3 partinin getirdiği 23 maddenin 20'sinde de AK Parti'nin bulunmadığını ifade etti.
AK Parti'nin başkanlık modelini sunduğunu da anımsatan Kart, "Bu modelle ilgili maddeler de birlikte düşünüldüğünde asgari şartlarda 60 madde civarında bir kilitlemenin AKP'den kaynaklandığı görülmektedir. Bir taraftan, Komisyon çalışmalarını kilitlemek, diğer taraftan ise şikayetçi olmak ve mağduru oynamak klasik bir AKP tavrı" diye konuştu.
Komisyon çalışmalarının AK Parti'nin öngördüğü ya da amaçladığı seyir içinde gelişmediğini öne süren Kart, şunları söyledi:
"Komisyon 4-5 ay içinde dağılsaydı, AKP kamuoyuna, 'görüyorsunuz…Ben iktidar olarak böylesine özverili davrandığım, eşit temsili kabul ettiğim halde muhalefet partileri gerekli uzlaşma iradesi ve sorumluluğunu gösterememişlerdir' diyerek; kapalı kapılar ardında hazırladığı taslağını kamuoyuna sunacak, bu taslağın içine Başkanlık ya da Partili Cumhurbaşkanlığını enjekte ederek, keza laiklikle ilgili anayasal engelleri de ortadan kaldıracak veya işlevini yok edecek düzenlemeleri yaparak; Devlet gücü, kara propaganda ve medya gücüyle bu taslağı yasalaştıracaktı. Kabul etmek gerekir ki, bu oyun planını uygulamaya sokabilseydi, toplum nezdinde haklılık ve meşruiyet de kazanmış olacaktı. 12 Eylül 2010 senaryosu bir kez daha uygulamaya konulacaktı. AKP bu oyun planını uygulamaya sokamamış, bu anlamda başarılı olamamıştır."
Kart, muhalefet partilerinin kendi anlayış ve disiplinleri içinde çalışmaları sürdürme amacıyla hareket ettiğini belirterek, bu nedenle AK Parti'nin komisyonu dağıtma ya da sonlandırma arayışına girdiğini öne sürdü. Süreci Meclis Başkanı Çiçek üzerinden sonlandırma girişimi ve senaryosunun devreye sokulduğunu iddia eden Kart, "Gerek 14 Kasım, gerek 18 Kasım tarihli toplantılarda AKP Sözcüsü Mehmet Ali Şahin, Meclis Başkanı'na yönelik olarak 'Komisyon sizin iradenizle kurulduğuna göre, sonlandırma görevi ve sorumluluğu size düşer' diyerek, aslında oyunun başından bu yana mevcut olduğu anlaşılan işbirliğinin gereğini yapmıştır" iddiasında bulundu.
Çiçek'in, 14 Kasım'daki toplantıda "4 Siyasi Grup, Komisyon çalışmalarını sonlandırmak konusunda mutabık kalırsa, ben sorumluluğu üstlenirim" dediğini anlatan Kart, bu yönde bir mutabakat ve müzakere söz konusu olmadığını söyledi. Kart, 18 Kasım'daki toplantıda Çiçek'in sonraki toplantının tarihini belirlemek istememesi üzerine mevcut durumun ortaya çıktığını kaydetti.
Protokolün çalışma usullerini düzenleyen 5. maddesine göre komisyonun en az 3 siyasi partinin birer üyesiyle toplanabileceğini belirten Kart, bu madde uyarınca dün toplandıklarını ve AK Parti'nin katılmadığını tutanağa bağladıklarını aktardı.
"Perşembe'den Pazartesi'ye ne olmuştur da Meclis Başkanı böylesine dramatik ve talihsiz bir konuma düşmüştür? Ne olmuştur da Meclis Başkanı, TBMM'nin saygınlığını ihlal etmek, göz ardı etmek pahasına ve panik halde bu girişimde bulunmuştur?" diye soran Kart, şöyle devam etti:
"Zira, artık AKP Grup Sözcüsü Mehmet Ali Şahin'in talimatları devreye girmiştir. Bu talimatın kaynağının Başbakan olduğu açıktır. Başbakan 'artık yeter' demiştir. Meclis Başkanı da bu talimatın gereğini yapmıştır. Türkiye'de temel hak ve özgürlükler, demokrasi, anayasa yapımı, Kürt sorunu dahil olmak üzere tüm önemli konular, Başbakan'ın kişisel ve siyasi çıkarları doğrultusunda ve izin verdiği kadar, uygun gördüğü kadar yapılabilir. Türkiye pratiği budur. Türkiye'de Meclis Başkanı, Başbakan'ın izin verdiği ölçüde görev yapar. Başkanlık modelini, partili Cumhurbaşkanını, laiklikle ilgili düzenlemeleri bu komisyondan geçiremeyeceğini gören; kendi bünyesindeki zafiyetlerden çekinen ve riske girmek istemeyen Başbakan, Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarını, TBMM Başkanı üzerinden sonlandırmıştır."
-"1982 Anayasası yaşamaya devam edecek"-
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kart, "Oyunu devreye soktular dediniz. Zaten oyuna getirildiğinizi düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine, bunu öngördüklerini, ancak Türkiye'nin anayasa ihtiyacının bilincinde olduklarını söyledi. Kart, "Biz, halktan çıkan taleple kurulan anayasa masasına kayıtsız kalamazdık" dedi.
Komisyon çalışmalarının akıbetinin sorulması üzerine, bir siyasi partinin 3 kez art arda komisyon toplantılarına katılmaması halinde komisyonun münfesih hale geleceğini anlatan Kart, "umarım AKP'li arkadaşlar tavsiye ve telkin yerine sorumluluklarını ortaya koyarlar" diye konuştu.
Komisyon çalışmalarının bugüne kadarki maliyetinin de son toplantıda konuşulduğu haberlerinin hatırlatılması üzerine Kart, 3 milyon liralık harcamadan bahsedildiğini ifade etti. Harcamaların, değişik illerde yapılan toplantılarla uzman ve danışmanlar için kullanıldığını anlatan Kart, CHP'nin 2 danışman kadrosundan çoğunlukla birini kullandığını, 3 uzman kadrosundan da çoğunlukla 2'sini kullandığını, AK Parti'nin kadroların tamamını kullandığını söyledi.
CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen de AK Parti'nin anayasa yapım sürecinden tek taraflı vazgeçtiğini savunarak, "AKP, komisyondan çekilmenin bedelini ödemek istemediği için sorumluluğu Cemil Çiçek'e yükledi" dedi.
Halkın beklentilerini boşa harcayan siyasi partilerin bunun hesabını vermesi gerektiğini dile getiren Türmen, komisyonun dağılması halinde tek partinin getireceği anayasanın demokratik değil, dayatmacı olacağını öne sürdü. Türmen, "Meclis anayasa yapamadı demek, ne demek? Türkiye'de anayasayı sadece askeri darbelerle yapabiliriz, sadece bürokratlar yapar demek. 4 parti, sivil demokratik anayasa yapamaz. O zaman 1982 Anayasası ile yaşamaya devam edecek. 1982 Anayasası büsbütün meşruiyet kazanacak" diye konuştu. - TBMM