Varlık Fonu ve Yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi Konferansı"

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İhsan Şener, halkoyuna sunulacak anayasa değişikliğine ilişkin, "Referandumda 'evet' çıkarsa siyasal vesayet 17 Nisan itibarıyla son bulacak. Hükümet artık Meclise karşı sorumlu değil millete karşı sorumlu olacak." dedi.

Şener, Denizli'de bir otelde düzenlenen "Varlık Fonu ve Yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi" başlıklı konferansta, Türkiye'nin rejiminin cumhuriyet olduğunu hatırlattı.

Rejimin değil hükümet modelinin değiştirilmek istendiğini anlatan Şener, 18 maddelik anayasa değişikliğini incelemeden kara propaganda yapan siyasi oluşumlar bulunduğunu söyledi.

Şener, iki dönem milletvekilliği yaptığını anımsatarak, "Kanun teklifini milletvekilleri verir ama kanun tasarılarını hükümet verir. Meclis, hükümetin noteri gibi çalışıyor. Kanun tekliflerini Meclisteki milletvekilleri verecek. Meclis güçlenecek. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olacak." diye konuştu.

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi"nde koalisyon hükümeti ihtimalinin sıfır olduğunu vurgulayan Şener, mevcut parlamenter sistemde yürütmenin çift başlı olduğunu belirtti.

İhsan Şener, şunları kaydetti:

"Referandumda 'evet' çıkarsa siyasal vesayet 17 Nisan itibarıyla son bulacak. Hükümet artık Meclise karşı sorumlu değil millete karşı sorumlu olacak. Uluslararası istihbaratlar, STK'lar Türkiye üzerinde oyun oynayamayacak. Kara propaganda yapıyorlar. 'Diktatörlük, tek adamlık yapılıyor' diyorlar. Diktatörlük üçüncü dünya ülkeleri için geçerli olabilir ama bizde belirli kurallar var. Seçim zamanları belirlenmiş. İsterseniz siz dünyanın en iyi lideri,olun yeni sistemde ülkeyi 10 yıl yönetebilirsiniz."

"Tek parti iktidarının en büyük nimeti istikrar"

Öz Finans-İş Sendikası Genel Başkanı Ahmet Eroğlu ise katılımcılara Varlık Fonu hakkında bilgiler verdi.

Türkiye'deki her olayın kendilerini ilgilendirdiğini, gerektiğinde siyaset ve dış politikayla ilgileneceklerini aktaran Eroğlu, "Enflasyon vatandaşları ne kadar ilgilendiriyorsa sendikadaki arkadaşlarımızı da ilgilendiriyor. Elimizin, gücümüzün yettiği kadar her yerde olmak zorundayız. İstikrar olmazsa bankacılar bir şey yapamaz. Evinizde istikrar yoksa bereket yoktur. Ülkenizin istikrarı bizi ilgilendiriyor." değerlendirmesinde bulundu

Eroğlu, 2002 yılında alınan önlemlerle bankacılık sisteminin güçlenmeye başladığını bildirdi.

Anayasa kitapçığının fırlatılmasının ülkenin 50 milyar dolarını alıp gittiğine dikkati çeken Eroğlu, "2002 yılında istikrar geldi. Tek parti iktidarının getirdiği en büyük nimet istikrar oldu. Bu ülkede bir şeyler değişiyor. Şehirler yaşıyor ve değişiyor. Birçok yatırım, yap-işlet-devret ile yürüyor." ifadelerini kullandı.

Ahmet Eroğlu, ekonomik darbe yapılmaya çalışıldığını anlattı.

Uluslararası derecelendirme kuruluşlarının devreye girdiğine değinen Eroğlu, "Bizim notumuzu düşürmeleri siyasi karar ama bunun ekonomik olarak karşılığı var, bizi cezalandırıyorlar." yorumunu aktardı.