Haberler
Suriye'de Baas Partisi çalışmalarını süresiz olarak askıya aldı

Esad'ın gidişi onları da bitirdi! Faaliyetlerini durdurdular

Sosyal medya platformları WhatsApp, Facebook ve Instagram çöktü

3 sosyal medya platformu, aynı anda çöktü

Bakan Uraloğlu, 16 yaş altı için sosyal medya düzenlemesi geleceğini açıkladı

16 yaş sınırı konuşuluyordu! Sosyal medyaya yeni düzenleme geliyor

Somali ve Etiyopya arasındaki krizi Türkiye çözdü

Afrika'daki krizi Türkiye çözdü

Uluslararası Hacı Bektaş Veli ve Sultan Nevruz Cem'i Buluşması

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Binali Yıldırım, dün kardeşi kardeşe düşürüp, Hazreti Peygamber'in ashabı arasına nifak sokanları, Ehlibeyt'i Kerbela'da zalimce katledenleri, fitnede başrol oynayanları asla akıldan çıkarmamaları gerektiğini belirterek, "Çorum, Maraş, Malatya, Madımak'ta, aynı fitne, aynı zihniyet...

Başbakan Binali Yıldırım, dün kardeşi kardeşe düşürüp, Hazreti Peygamber'in ashabı arasına nifak sokanları, Ehlibeyt'i Kerbela'da zalimce katledenleri, fitnede başrol oynayanları asla akıldan çıkarmamaları gerektiğini belirterek, " Çorum, Maraş, Malatya, Madımak'ta, aynı fitne, aynı zihniyet benzer amaçlarla işbaşındaydı. Olayları beraber okumak, entrikaları birlikte değerlendirmek zorundayız." dedi.

Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde, Dede Garkın Eğitim, Kültür ve Araştırma Derneği'nin ev sahipliğinde, ATO Congresium'da düzenlenen "Uluslararası Hacı Bektaş Veli ve Sultan Nevruz Cem'i Buluşması"na katıldı.

Başbakan Yıldırım, "Hizmet amacıyla ayağa kalmak, hikmetli sözler söylemek, herkese saygı duymak, yolumuz da erkanımız da budur." diye konuştu.

Hizmet amacıyla burada bulunduklarını anlatan Yıldırım, insana hizmetin Allah'ın rızası için olduğunu, saygı için yarıştıklarını, aynı Yaradan'ın kulu olduklarını ve ona döneceklerini belirtti.

Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hikmetli sözlere gelince, onun sahibi Hz. Ali Efendimizdir. Hz. Ali Efendimizin doğum günü kutlu, sultan nevruzumuz hayırlı olsun. Bizler birbirimizin musahibiyiz. Birbirimize sahip çıkmamız gerekiyor. Yunus Emre'yi, Taptuk Emre'yi, Hacı Bektaş-ı Veli'yi, Pir Sultan'ı, Aşık Veysel'i, lafızdan manaya geçirdiğimizde tevhitimiz sapasağlam olsun. Bize düşen Hz. Ali'yi de ve Hz. Hüseyin'i de temsil ettiği değerlerle yüceltmek ve yolunu devam ettirmektir. Bilginin kapısı, Allah'ın aslanı Hz. Ali'den ve şehitler serdarı Hz. Hüseyin'den de öğrenecek çok şeyimiz var. Bugün evlatlarımıza, Hz. Ali'yi de Hz. Hüseyin'i de hepimiz için ideal birer şeref tablosu olan Ehlibeyti de mutlaka öğretmeliyiz. Ehlibeyt, Peygamber Efendimizin en yakınında olan ve ondan en çok nasiplenen insanlar olarak, hepimizin müstesna örnekleridir.

Geçmişle avunarak, ya da her fırsatta geçmişin içinde dolaşarak, bugünü kuramayız. Aramızdaki itilaflar varsa, bunu çözmek bizim en önemli görevimizdir, en önemli sorumluluğumuzdur. Bu topraklarda bizi ancak ayrıştırarak, kavga ederek birbirimizin sevgisini azaltmaya çalışıyorlar. Bizim o hain planlayıcılarından öğreneceğimiz hiçbir şey yoktur. Dün kardeşi kardeşe düşürüp, Hazreti Peygamber'in ashabı arasına nifak sokanları, Ehlibeyt'i Kerbela'da zalimce katledenleri, fitnede başrol oynayanları asla akıldan çıkarmayalım. Çorum'da, Maraş'ta, Malatya'da, Madımak'ta, aynı fitne, aynı zihniyet benzer amaçlarla işbaşındaydı. Olayları beraber okumak, entrikaları birlikte değerlendirmek zorundayız."

"Aynı değerleri paylaşıyoruz"

Başbakan Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, telkin ve iradeleri doğrultusunda 2009'da Alevi açılımı başlattıklarını, Bakan Faruk Çelik'in çok uzun bir mesai harcadığını anımsattı.

Milletin, birbirini daha yakından tanımasını, birbirinin sorun ve taleplerine duyarsız kalmamasını, devletin vatandaşına kulak vermesini arzu ettiklerini belirten Yıldırım, Aleviler ve Sünniler'in, bu cennet vatanda kardeş, özgür olduğunu kaydetti. Yıldırım, "Her ikimizde ayrı değerleri paylaşıyoruz, bütün mezhepler aynı değerleri paylaşıyor." dedi.

Bu çalışmalardan büyük mesafe alındığına işaret eden Yıldırım, bugün bunu gördüklerini, geldikleri noktanın önemli, değerli olduğunu bildirdi.

"Alevi olsa ne olur Sünni olsa ne olur?"

Kendilerine düşenin, bundan böyle aralarındaki kardeşlik köprülerini daha güçlü kılma zamanı olduğunu vurgulayan Başbakan Yıldırım, bu coğrafyada birlikte yaşama ahlakının çıtasını hep beraber yükselteceklerini kaydetti.

Yıldırım, çocukların daha emin, daha huzurlu bir ülkede yaşama hakkına sahip olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"Bize düşen görev, konuşarak, anlaşarak meselelerimizi, mesele olmaktan çıkarmaktır. Birbirimizi ötekileştirmeden dinleyeceğiz, birbirimizi anlamak için daha çok çaba harcayacağız. Farklılıklarımıza değil, ortak yanlarımıza daha fazla yoğunlaşacağız. Bizler aynı bedenin, aynı inancın, aynı ruhun unsurlarıyız. Yaradanımız, kitabımız, hayat rehberimiz bir. Dahası aynı medeniyetin, tarihin, toprakların çocuklarıyız. Köklerimiz bir. Geçmişten gelen kader birliği, bizim birbirimizi daha doğru anlamamamıza, daha çok sevmemize yeter de artar bile. Biz birbirimizden güç alacak, ortak değerlerimiz etrafında birbirimizin hakkını, hukukunu koruyarak, kardeşçe yaşayacağız. Husumeti değil kardeşliği bu topraklarda daim kılacağız. Birlik lokmasını birlikte yiyeceğiz.

Ehlibeyt'e kim hürmet etmezse ne Alevi ne Sünni'dir. Kerbala'da zalimlerce şehit edilen Hz. Hüseyin Efendimize, resulu Ekrem Efendimize de hürmet etmeyen Alevi olsa ne olur Sünni olsa ne olur? 12 imam, hepimizin değeridir. Nasıl ki Hz. Fatıma annemizi bilirsek, bu imamların hepsini de Ehlibeyt yolunun uluları olarak görürüz. Horasan'dan gelip dergahını bu topraklarda kuran Hacı Bektaş-ı Veli, Hz. Mevlana ile aynı kutlu yolun farklı sesleri, nefesleridir. Mevlana'nın ney ve sema ile aşkını dile getirdiği gibi Hacı Bektaş-ı Veli de saz ve semah ile aynı aşkı dile getirmiştir. Yol birdir, maksat birdir, menzil birdir. Hacı Bektaş-ı Veli'nin edebinden, erkanından eline, beline, diline sahip olacaksın öğüdünden nasiplenmek mecburiyetindeyiz. Bu muhteşem söz, sadece tablo olarak odalarımızda asacağımız birşey değildir. Siyaset dahil bütün hayatımızın merkezine oturtmamız gereken bir ahlak, yaşam ilkesidir. Bu öğretiyi, geleneğini ayakta tutmaya, yaşatmaya memuruz. "

Bir arada yaşama kültürü

Yıldırım, manevi önderlerin toplumun ahlak mimarları, edep mimarları olduğunu belirtti. Bu anlamda AK Parti hükümetleri olarak bazı çalışmalar yaptıklarını ifade eden Yıldırım, "Nevşehir Üniversitesinin adını Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak değiştirdik. Din kültürü ve ahlak bilgisi programlarına farklı mezheplerin yaklaşımlarını da dahil ederek güncelledik. 2011-2012 eğitim öğretim yılından itibaren Aleviliğin de öğretime dahil edilmesini sağladık. Dost Eli Yardım Eğitim ve Kültür Vakfıyla iş birliği halinde Milli Eğitim Bakanlığımız, Hacı Bektaş Veli Anadolu Lisesi Proje Okulu çalışmasını başlattı. Bu okulda Alevi Bektaşi yorumunun öğretilmesi hedeflendi. Hacı Bektaş Veli Anadolu Lisesini 2017-2018 eğitim döneminde faaliyete geçireceğiz." dedi.

Yıldırım, TRT 2 Televizyonunda Muharrem ayı boyunca özel yayınların gerçekleştirildiğini, bu tür programlar artarak devam edeceğini ifade etti.

Hacı Bektaş Veli dergahını, milletin hizmetine layık bir ziyaretgaha dönüştürmek için de bazı çalışmalar yaptıklarına değinen Yıldırım, şöyle devam etti:

"Manevi büyüklerimizin huzuruna para vererek çıkmayı kabul etmedik ve bu uygulamayı tümden kaldırdık. Alevi geleneğinin yazılı belgelerini muhafaza etmek bizim en önemli görevlerimiz arasındadır. Bu manada Diyanet İşleri Başkanlığımız birçok değerli kitap yayımladı. Sözlü geleneği yazılı hale dönüştürmek için de çalışmaya ihtiyaç var. Bu çalışmalar da Kültür Bakanlığımız bünyesinde devam ediyor. Yüzlerce Alevi Bektaş-i geleneği klasiği yayına girdi.

Dünyanın hiçbir ülkesi bizim kadar bir arada yaşama kültürüne, tecrübesine sahip değil. Biz, yüzyıllar boyu bütün inanç mensuplarıyla hep beraber olduk, birbirimizin hukukuna her zaman sahip çıktık. Bütün tarikatlar, mezhepler, yollar birbirini rakip görmeden, birbirinin hakkına, hukukuna riayet ederek bugünlere geldiler. Hacı Bektaş Veli'nin, Yunus'un, Mevlana'nın sevgi ve muhabbet dili olmasaydı bu topraklar çorak olurdu. Semah ve Sema olmasaydı saz ve söz ruhumuzu inceltmeseydi medeniyet yolunda mesafe alamazdık."

Tarih boyunca bir arada yaşamış insanların birbirini dışlamasının, ötekileştirmesinin Anadolu topraklarının ruhuna aykırı olduğunu vurgulayan Yıldırım, cumhuriyetin bütün değerleriyle, kazanımlarıyla birlikte dünyanın en güçlü ülkelerinden birisi olma yolunda emin adımlarla ilerlediklerini ifade etti.

Halkın, refah ve huzuru herkesten daha çok hak ettiğini belirten Yıldırım, bunun önündeki bütün engellerin kaldırıla kaldırıla bugünlere gelindiğini aktardı.

Yıldırım, bu topraklarda ırkçılık, nefret ve ayrımcılığın hayat bulamayacağını kaydederek, her türlü ayrımcılığı, ötekileştirmeyi de reddettiklerini vurguladı.

Aynı ülkenin çocukları, aynı devletin vatandaşları, aynı inancın temsilcileri olduklarını ifade eden Başbakan Yıldırım, "Bu muhteşem ülkenin bütün vatandaşları bizim için birdir, beraberdir, kardeştir. Allah muhabbetimizi daim eylesin, birbirimizin hukukuna azami riayet eden kullarından eylesin. Bütün Bektaşi kardeşlerimi sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. Günümüz mübarek, geleceğimiz aydınlık olsun." diye konuştu.

Notlar

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda, Başbakan Yıldırım, arka fonda nevruz ateşinin yandığı platformda konuştu.

Programda, Dede Garkın Ocağı Dedesi Hüseyin Dedekargınoğlu yönetiminde nevruz cemi yapıldı. Başbakan Yıldırım ve beraberindekiler de cemi izledi.

Programa, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı ile ABD, Arnavutluk, Almanya, Arjantin, Bulgaristan, Romanya, Yunanistan, Makedonya, İran ve Irak'tan 180 Alevi önderi katıldı.

(Bitti)

Kaynak: AA / Politika
title