Haberler
İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

İsrail-Lübnan ateşkesi için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

Bakan Yıldırım Mısır Gündemini Değerlendirdi

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, "Muhammed Mursi, yüzde 52 milletin oyunu alarak iş başına geldi." dedi.

İZMİR (İHA) – Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, " Muhammed Mursi, yüzde 52 milletin oyunu alarak iş başına geldi. Allem ettiler kalem ettiler iş başına gelip askeri iktidar yaptılar. Bakıyoruz kim tebrik ediyor. Beşar Esad tebrik ediyor. Kim tebrik ediyor? İsrail tebrik ediyor. Bunlar can düşmanı değil mi? Dünya ne kadar değişti" dedi.

Balçova Termal Otel'in Kardelen Salonu'nda gerçekleştirilen AK Parti İzmir 45. İl Danışma Meclis toplantısına Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nükhet Hotar, AK Parti İzmir İl Koordinatörü Erol Kaya, AK Parti İzmir Milletvekilleri İlknur Denizli, Nesrin Ulema, Taha Aksoy, Tuğrul Yemişçi, Hamza Dağ, Aydın Şengül, Ali Aşlık, Mehmet Tekelioğlu, AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay ve çok sayıda partili katıldı. Bakan Yıldırım, yaptığı konuşmada, Mısır'da askeri darbeye değinerek, "Onlar Türkiye'yi kuzey Afrika ülkeleri zannettiler. Onlar Türkiye'yi mısır zannettiler. Türkiye dimdik ayakta durdu ve bunlara pabuç bırakmadı. Şimdi ibretlik bir iş oluyor. Bakın Mısır'da bir devrim oldu. Halk iktidarı gerçekleşti. Muhammed Mursi, yüzde 52 milletin oyunu alarak iş başına geldi. Allem ettiler kalem ettiler iş başına gelip askeri iktidar yaptılar. Bakıyoruz kim tebrik ediyor. Beşar Esad tebrik ediyor. Kim tebrik ediyor? İsrail tebrik ediyor. Bunlar can düşmanı değil mi? Dünya ne kadar değişti. Bununla da kalmıyor yıllardan beri bize demokrasi dersi verip, ağzından düşürmeyen batılılarda kilitlendi. Darbe diyemediler. Demokrasi adına utanç verici şey şudur. Dünya bunu da seyrediyor. Demokrasiye sahip çıkmak herkesin görevidir. Kendi ülkelerine gelince demokrasi, başkalarına gelince bizi ilgilendirmez, biz kendimize bakarız anlayışı maalesef bir kez daha galip gelmiştir. Türkiye'de de Türk baharı gelecek diye milleti gaza getirenler bir şeyi hesap edemedi. Çünkü Türkiye'ye baharda geldi. Yalancı baharlarla Türkiye'nin işi yok. Türkiye yola devam ediyor. Mısır'da halk bir kez özgürlüğün tadını gördü. Eminim ki işin peşini bırakmayacaklar. Sandıkta verilen oyları gasp edilenler mücadeleye devam edecekler. İktidar halk iktidarıdır. Sokakta iktidar olmaz. Sandıkta iktidarı bulamayanlar her zaman demokrasi dışı gayretlerle iktidar arayışlarını sürdürmüşlerdir. Biz bu konuda çok tecrübeliyiz. Geçirdiğimiz o kadar çok sıkıntı ve olay var ki. Biz nasıl mücadele edileceğini pişerek gördük. Ülkenin kazanımlarını geri götürmeye asla izin vermeyeceğiz" dedi.

"TÜRKİYE'YE BAHAR DA GELDİ YAZ DA GELDİ"

Türkiye'de de Türk baharı gelecek diye milleti gaza getirmek isteyenlerin olduğunu aktaran Bakan Yıldırım, şunları söyledi:

"Bir şeyi hesap edemedi. Çünkü Türkiye'ye bahar da geldi. Yaz da geldi. 2002 yılının 3 Kasımında geldi. Yalancı baharlarla Türkiye'nin işi yok. Türkiye halkın iktidarı ile yoluna devam ediyor. Mısır'da halk bir kez özgürlüğün tadını gördü. Eminim ki işin peşini bırakmayacaklar. Sandıkta verilen oyları gasp edilenler mücadeleye devam edecekler. İktidar halk iktidarıdır. Sokakta iktidar olmaz. Sandıkta iktidarı bulamayanlar her zaman demokrasi dışı gayretlerle iktidar arayışlarını sürdürmüşlerdir. Biz bu konuda çok tecrübeliyiz. Geçirdiğimiz o kadar çok sıkıntı ve olay var ki. Biz nasıl mücadele edileceğini pişerek gördük. Ülkenin kazanımlarını geri götürmeye asla izin vermeyeceğiz. Hiçbir zaman farklılıklarımızı bizi ayrıştıran konular olarak görmedik. Anlayışımız şudur eğer ay karanlığa katlanıyorsa, çünkü ayı aydınlatan karanlıktır. Gün ışığında ayın parladığını gördünüz mü? Eğer gül dikene katlanıyorsa bilin ki, güle kokusunu veren dikendir. Dikenine katlanacağız, ayın aydınlığını da seyredeceğiz. Her karanlığın kutlu bir aydınlığı olduğunu hep bildik hep biliyoruz. Hz Mevlana diyor ki, 'Kendine gel. Yepyeni bir söz söyleme. Dünya yenilensin. Sözün öyle bir söz olmalı ki dünyanın da sınırını aşmalı sınır nedir, ölçü nedir bilmemeli'. Böyle bir neslin temsilcileriyiz."

"AMAÇ, TÜRKİYE'Yİ EN SON EKONOMİSİNİ BOZARAK YATIRIMCILARI ÜRKÜTEREK DİZE GETİRMEK"

Bakan Yıldırım, iktidara yönelik tepkilerin ekonomiyi hedef aldığını, 'Cumhuriyet mitingleri' adı altında sokak gösterileri, elektronik muhtıra, yargı darbesi, cumhurbaşkanı seçtirmeme dönemlerinin gelip, geçtiğini ifade etti. Yıldırım, "Çünkü karşısında halkın iktidarı vardı. Yüzde 10- 20 değil aşağı düşenler enflasyon, faiz oranları, yukarı çıkanlar döviz rezervleri yatırımlar ve hizmetler. Taksim'de masum şekilde çevre hassasiyeti ile başlayan olayları kısa sürede yasa dışı örgüt ve onlara destek veren bazı siyasi partilerin de katılımıyla bir sokakta iktidar arayışına döndürdüler. Amaç, Türkiye'yi en son ekonomisini bozarak yatırımcıları ürküterek dize getirmek. Bunda kısmen de başarılı olundu. Reel faiz eksiye geçmişti. Artık acil bir şeyler yapmak gerekiyordu. Nominal faizleri yüzde 80'lerden altına düşürmüş ve dünya krizle boğuşurken bu ülkeye ne oluyor da enflasyon oranının altına faizleri düşürebiliyor. İşte bu olaylardan sonra nominal faizler 8'e doğru yükseldi. Kısa süreli başarı da elde ettiler. 6- 7 milyar dolar kadar bir kaynağın çıkmasına neden oldular. Kredilerin 2-3 puan artmasını başardılar. Bütün bunlara rağmen Türkiye güçlü ekonomisiyle güçlü siyasi iradesiyle ve arkasındaki 76 milyon destekçisi milletiyle dimdik ayaktaydı. Gereken cevabı herkese de verdi. Bir şeyi anlamakta zorlanıyoruz. Brezilya'da, Şili'de, Peru'da da sokak olayları oluyor. Orada 'Hastane, yol, okul, yatırım yapın. Bırakın futbola yatırımı, millete yatırım yapın. İş AŞ sağlayın' diye bağırıyor. Bizimkiler ne yapıyor; 'Köprü, havaalanı. hızlı tren yapmayın.' Burada bir iyi niyet var mı? Yok. Başüstüne. Siz deyin yapmayacağız. Adnan Menderesi, İZBAN'ı, Sabuncubeli'ni yapmayacağız. İzmir hizmete alışık değil diye düşünüyorsanız avucunuzu yalayın. İzmir hizmetin tadını gördü. AK Parti iktidarı ile yaşadı" dedi.

Bakan Yıldırım, CHP'nin 13-14 yıldır İzmir'de iktidarda olduğunu ancak İzmir'in yıllardan bu yana C liginde kaldığını savunurken, "A ligine geçirmeye hazır mısınız?" diye sordu. Bakan Yıldırım, "İzmir bizimdir bizim olacak' sloganı atan partililere, "Bu slogan bana üniversite dönemini hatırlatıyor. İzmir zaten bizim. İstiklal mücadelemizin zaferle noktalandığı bir şehirdir. İzmir'de Anadolu'nun özeti var. Hiç kimse birtakım ideolojik söylemlerle İzmir'i elde edebileceğini İzmir'e sahip olabileceğini düşünmesin" dedi.

"METRO 4 BAŞKAN GÖRDÜ"

Bakan Yıldırım, hükümetin bugüne kadar İzmir'e 8 milyar lira yatırım yaptığını, bunun 4.5 milyar lirasının Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın yatırımı olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Bir metro efsanesidir gidiyor İzmir'de. Dört başkan gördü. Yüksel Çakmur, Burhan Özfatura, Ahmet Piriştina, Aziz Kocaoğlu. Hepsini derle topla 20 kilometre yol. Metro geciktikçe faturayı Ankara'ya kesme alışkanlık hale geldi. Metro hikayesini İzmir'de özel oturumla anlatmam lazım. Kitap yazılacak bir iş. O kadar hayrete düşeceğiniz şeyler var ki buradan çok senaryo çıkar. İki kez Bakanlar Kurulu keşif artışı istendi. Birincisini verdik, ikincisini de onayladık. Yüzde 40 keşif artışı. 'En ucuz metro yapılıyor' deniyor ya. Yüzde 20 veriyorsunuz, yüzde 40 yine veriyorsunuz. Belki yine yetmeyecek. 2005 yılında temeli atılan 5 kilometrelik metronun 4 kez yüklenicisi müteahhidi değişir mi? Anahtar teslim ihale yapacaksınız sonra 'Para bitti', birim fiyatlarla yeniden ihale yapacaksınız. İş yetişmeyince 16 kez açılış tarihi sözü vereceksiniz. Millet kanmayınca faturayı Ankara'ya göndereceksiniz. İnsaf be kardeşim. İzmirlilerle siz dalga mı geçiyorsunuz. İşinizi doğru düzgün yapın. Biz metroları devralma teklifini ilk İzmir'e yaptık. Bize denildi ki 'Biz başladığımız işi vermeyiz kendimiz yapacağız.' Şimdi kalkıp hükümet yüzde 40 keşif artışını onaylamaya mecburmuş gibi onun arkasına sığınmayın. İlk yüzde 40'ı çıkardık, ikincisini de onayladık Cumhurbaşkanı'na gönderdik. 'Hükümet bizim projelere destek vermiyor' hikayesinin doğru olmadığını göstermek için yaptık. Yüzde 40 keşif artışını çok mecbur kalmadıkça biz bile kullanmıyoruz ama iş İzmir'in işi. Gecikme bundan oluyor diye mazeret üretmek en hafifinden insafsızlık izansızlıktır." - İZMİR

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika
title