TÜSEB Başkanı Kervan: Türkiye'de Aşının Üretilmesi Hedefimiz
Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan, Türkiye Aşı Enstitüsü'nün ana hedefinin aşı üretimi olduğunu belirtti. Kervan, yanısıra TÜSEB bünyesindeki enstitüler ve yapay zeka destekli tıbbi cihazların geliştirilmesi konularında da bilgi verdi.
Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan, Türkiye Aşı Enstitüsünün ana hedefinin Türkiye'de aşının doldurulması değil, aşının üretilmesi olduğunu belirterek, "Şu anda hedeflerimiz de yol haritamız da belli." dedi.
TBMM Bebek Ölümlerini ve Özel Sağlık Kuruluşlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti Adıyaman Milletvekili İshak Şan başkanlığında toplandı.
TÜSEB Başkanı Kervan, komisyonda yaptığı sunumda, TÜSEB bünyesinde 9 enstitünün bulunduğunu söyledi.
Türkiye Ulusal Genom Merkezi hakkında bilgi veren Kervan, bu merkezde gen analizlerinin toplandığını aktardı.
Genomların analiz edildiğini bildiren Kervan, amaçlarının gen örneklerinin yurt dışına gönderilmeden analiz edilmesi olduğunu vurguladı.
Kervan, Avrupa'nın en büyük genom merkezi olmayı amaçladıklarını dile getirerek, "TÜSEB'in felsefesi, Türkiye'de bulunan tüm altyapıların, araştırma merkezlerinin, üniversitelerin, özel sektörün bir arada olduğu sağlık sistemini aktife etmeye çalışmak." diye konuştu.
Yapay zeka alanında çalışmalar yaptıklarını söyleyen Kervan, yapay zeka destekli tıbbi cihazların geliştirilmesi için Türk firmalarını desteklemek istediklerini belirtti.
"Kullandığımız kriterler uluslararası kabul görmüş kriterler"
Türkiye Aşı Enstitüsü hakkında da bilgiler veren Kervan, dünyada aşıyla ilgili çalışma yapan herkesle görüştüklerini ifade ederek, "Türkiye Aşı Enstitüsünün ana hedefi, Türkiye'de aşının doldurulması değil, aşının üretilmesi. Şu anda hedeflerimiz de yol haritamız da belli." diye konuştu.
Kervan, TÜSEB bütçesinin yaklaşık yüzde 70'ini projelere destek için ayırdıklarını bildirdi.
Uluslararası rekabet gücü olacak ürünler üretmek istediklerini kaydeden Kervan, Türkiye Sağlık Hizmetleri Kalite ve Akreditasyon Enstitüsünün de (TÜSKA) TÜSEB bünyesinde yer aldığını hatırlattı.
Ümit Kervan, TÜSKA'nın bağımsız akreditasyon kuruluşu olduğunu aktararak, "Bizim kriterlerimiz var. Bizim kullandığımız kriterler uluslararası kabul görmüş kriterler." ifadesini kullandı.
"Akreditasyon iptal edildi"
Kervan, sunumunun ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Bazı milletvekillerinin, yenidoğan çetesi soruşturmasında adı geçen bir hastanenin TÜSKA tarafından akredite edildiğini belirtmesi üzerine Kervan, bugüne kadar 9'u kamu hastanesi olmak üzere 17 hastanenin akredite edildiğini kaydetti.
Söz konusu hastanenin akreditasyon süreçleriyle ilgili bilgi veren Kervan, hastanenin 2019'da akreditasyon için başvurduğunu bildirdi.
Kervan, eksiklikler olduğu için hastaneye ilk anda akreditasyon verilmediğini, bu süreçte denetçilerin hastanede denetim yaptığını dile getirdi.
Eksikliklerin giderilmesinin ardından hastanenin 2022'de akredite edildiğini belirten Kervan, bir yıl sonra yapılan denetimde eksiklikler dolayısıyla akreditasyonun askıya alındığını aktardı.
TÜSEB Başkanı Kervan, soruşturma sonrasında akreditasyonun iptal edildiğini söyleyerek, "Hastane akreditasyon aldığı günden iptal ettiğimiz güne kadar tamamen akredite değil. Eksiklikler olduğu için akreditasyonu süreçlerde askıya alındı." bilgisini paylaştı.
TURKOVAC aşısıyla Türk bilim insanlarının mucize gerçekleştirdiğinin altını çizen Kervan, aşıyla ilgili süreçlerde eksiklik bulunmadığını söyledi.
"Herkesin taraf olduğu tek nokta kaybettiğimiz evlatların tarafı"
TOBB Türkiye Sağlık Hizmetleri Meclisi Başkanı Banu Küçükel de sağlık çalışanlarına şiddeti kınadıklarını belirtti.
Yenidoğan çetesinin vicdanları yaraladığını vurgulayan Küçükel, "Yeni doğanla ilgili doğru planlama, doğru denetleme ve doğru ödeme modeli, sistemin kontrol noktalarıdır. Bu kontrol noktalarını yaygınlaştırmaktan başka şansımız yok." dedi.
Görüşmeler sırasında söz alan AK Parti İstanbul Milletvekili Halit Yerebakan, sağlıkta hastanın hayatının korunması için gerekli imkanların olması gerektiğini vurgulayarak, "Hangi partiden, hangi kurumdan olursa olsun herkesin taraf olduğu tek nokta acının tarafı, kaybettiğimiz evlatların tarafı. Bir daha böyle bir şey yaşanmasın diye uğraşı içerisindeyiz." değerlendirmesinde bulundu.