Türkiye'nin Kaybedecek Zamanı Yok
Genel seçimleri değerlendiren Saxo Capital Markets Genel Müdürü Egemen Kaya, hükümet kurma görüşmelerinin bir an önce başlaması gerektiğini söyledi.
Saxo Capital Markets Türkiye CEO'su Egemen Kaya, dün gerçekleştirilen genel seçimlerin Türk ekonomisine olası etkilerini değerlendirdi. Kaya, hükümet kurma görüşmelerinin bir an önce başlaması gerektiğine dikkat çekerek, "Türkiye'nin kaybedecek zamanı yok" dedi. Saxo Bank Ekonomisti Christopher Dembik ise seçimlerin ardından siyasi riskler ve Merkez Bankası üzerindeki yüksek baskının yabancı yatırım üzerinde ağırlık yaratabileceği uyarısını yaptı.
Saxo Capital Markets Türkiye CEO'su Egemen Kaya, piyasaların beklenti içinde olduğunu belirterek, "Hükümet kurulduktan sonra hem demokratik reformları yapmak nem de makro ekonomik sürdürülebilirliğini sağlayacak yapısal reformları yapmak için ilk 100 günün en etkili şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. FED'in faiz artırımını konuştuğu, komşularımızın iç savaşlar ile boğuştuğu ve büyümesi yavaşlayan bir Türkiye'de kaybedecek zamanımızın olmadığına inanıyorum" dedi.
Seçim sonuçlarına göre AK Parti'nin halk desteğini kaybediyor göründüğünü ancak hala uzun yıllar iktidarda kalabilecek potansiyelde olduğuna işaret eden Saxo Bank Ekonomisti Christopher Dembik, "AK Parti 330 sandalyelik çoğunluğu sağlayamadı. Anayasa değişikliklerini tek başına yapamayacak. Genç ve iyi eğitimli olanlar başta olmak üzere seçmen, sistem değişikliğini reddetti. Bu Türk demokrasisinin canlılığının açık bir kanıtıdır" dedi. Türkiye'deki düşük petrol fiyatları, düşüş trendindeki TÜFE ve zayıflayan TL kombinasyonuna bakıldığında makroekonomik bakışlarının hala pozitif olduğuna işaret eden Dembik, "Enflasyon hala nisandaki yıllık yüzde 7.9 ile Merkez Bankası hedefinin üzerinde olsa da yılın ikinci yarısında düşüşe geçecek. Ekonomik durum 2015'te ihracat ve iç talebi destekleyecek" diye konuştu.
"Yabancı yatırım akışı sürmeli"
Dembik, sözlerine şöyle devam etti: "Bununla birlikte siyasi riskler ve Merkez Bankası üzerindeki yüksek baskı yabancı yatırımlar üzerinde ağırlık yaratabilir. Ekonomik büyüme işsizliği kayda değer biçimde azaltmak için yavaş kaldığından dolayı önümüzdeki aylarda Merkez Bankası'na para politikasını gevşetmesi için güçlü siyasi baskı yapılacağını düşünüyoruz. Tarihsel olarak zayıf TL faiz düşürme imkanını sınırlandırdığı için Merkez Bankası zor bir durumla karşı karşıya bulunuyor. Bu politik gürültü ekonominin büyümesine yardımcı olmaz. Türkiye'nin asıl ihtiyacı olan gerçek anlamda bağımsız olan bir merkez bankasıdır. Bu ülkenin girişimcilere güven vermesi ve hepsinden önemlisi yabancı yatırım akışının devamını sağlaması önündeki en acil konudur.".
Sonuçlara rağmen AK Parti'nin altın çağının sona erdiğini söylemek için çok erken olduğunu aktaran Dembik, kısa vadede siyasi sistemin değişmesi için fazla bir hareket alanının bulunmadığını vurguladı.