Türkiye Dünyaya İnsanlık Dersi Vermektedir"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta, Türkiye'nin masum ve mağdur insanlara gösterdiği samimi tavırla dünyaya insanlık dersi verdiğini belirterek, "AK Parti olarak biz her zaman önce insan, önce insanlık dedik. Bu duygu ve düşüncelerle 18 Aralık Dünya Göçmenler Günü'nün göç ve göçmen farkındalığını arttırmasına vesile olmasını temenni ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Usta, Dünya Göçmenler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) verilerine göre, dünyada yerinden edilen kişi sayısının geçen yıl 68,5 milyonu geçtiğini, ülkelerinde yaşanan zulüm ve çatışmalar sebebiyle evlerini terk etmek zorunda kalan kişilerin ise 25 milyondan fazla olduğunu aktardı.

Göçün dinamik ve engellenemeyen bir süreç olduğuna dikkati çeken Usta, "Türkiye dünyada en fazla mültecinin barındığı ülke konumundadır. Özellikle Suriye'de yaşanan iç savaş sonucunda ülkemiz milyonlarca sığınmacıya kucak açmıştır. Suriye krizi mağdurları için ilk günden beri din, dil, ırk ayrımı yapmadan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla açık kapı politikası uygulanmış ve uygulanmaktadır." ifadelerini kullandı.

Usta, herkesin yararına göç yönetimi ve sığınmacı hareketlerin yönetimiyle göç ve uyum sürecinin ülkelerin yararına olacak şekilde düzenlenmesinin mümkün olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Türkiye masum ve mağdur insanlara gösterdiği samimi tavırla dünyaya insanlık dersi vermektedir. AK Parti olarak biz her zaman önce insan, önce insanlık dedik. Bu duygu ve düşüncelerle 18 Aralık Dünya Göçmenler Günü'nün göç ve göçmen farkındalığını arttırmasına vesile olmasını temenni ediyorum.

Bugün dünyada sadece Türkiye'ye sığınan insanlar huzur içerisinde hayatlarını sürdürmektedir. 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir' diye buyuran bir Peygamber'in ümmeti olarak, bizler paramız çok olduğu için değil gönlümüz bol olduğu için masum insanlara yardım eli uzatmaya devam edeceğiz. Tüm insanlığa fazlasıyla yer olan yeryüzü sofrasında, etnik kökeni ve dini inancı fark etmeksizin adaletli bir dağılım yapılıncaya kadar da mücadelemizi sürdüreceğiz."