Türk Siyasetinde "Anadolu Fırtınası" Unutulmadı
Türk siyasetinde renkli kişiliği, hazır cevaplılığı ve coşkulu mitingleri ile iz bırakan Osman Bölükbaşı'nın vefatının üzerinden 17 yıl geçti.
Türk siyasetinde renkli kişiliği, hazır cevaplılığı ve coşkulu mitingleri ile iz bırakan Osman Bölükbaşı'nın vefatının üzerinden 17 yıl geçti.
Siyasete ilk adımını 1946'da Demokrat Parti (DP) ile atan Bölükbaşı 1950, 1954, 1957, 1961, 1965 ve 1969 genel seçimlerinde milletvekili olarak TBMM'ye girdi.
Kırşehir'de 1913 yılında dünyaya gelen Osman Bölükbaşı, o?ta öğrenimini İstanbul Erkek Lisesi'nde tamamladı, yüksek öğrenimini Fransa'daki Nancy Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü'nde yaptı.
1938'de Türkiye'ye dönerek Kandilli Rasathanesi'nde asistan olarak çalışmaya başlayan Bölükbaşı, 1940 yılında Haydarpaşa Lisesi'nde öğretmenlik yaptı.
Siyasete ilk adımını 1946'da Demokrat Parti (DP) ile atan Bölükbaşı, Genel Müfettişliğe kadar yükseldiği DP'den 1947'de ayrıldı.
Daha sonra Millet Partisi'nin (MP) kurucuları arasında yer alan Bölükbaşı, 1949'da İsmet İnönü ve Celal Bayar'a komplo düzenlediği iddiasıyla tutuklandı ancak kısa bi? süre sonra iddiaların asılsız olması üzerine serbest bırakıldı.
Halk arasında "Anadolu Fı?tınası" lakabıyla tanınan ve 1950 Genel Seçimleri'nde MP'nin tek milletvekili olarak Kırşehir'den TBMM'ye giren Bölükbaşı, Millet Partisi'nin laikliğe aykırı politika ürettiği gerekçesiyle 1953'te kapatılması üzerine, 1954'te bir grup eski MP üyesiyle Cumhuriyetçi Millet Partisi'ni (CMP) kurdu.
Bu partinin Genel Başkanlığı'na getirilen Bölükbaşı, 1954 Genel Seçimleri'nde Kırşehir'in neredeyse bütün oylarını alarak yeniden milletvekili seçildi.
Bunun ardından DP hükümetince Kırşehir ilçe yapılarak Nevşehir'e bağlandı. Bölükbaşı'nın, bu kararın ardından Adnan Menderes'e yönelik "Vilayeti kaldırdınız, bizi de kaldırın da zulmünüz tamam olsun" sözleri siyasette çok tartışıldı.
Hükümete ağır eleştiriler yönelten Bölükbaşı'nın dokunulmazlığı, Meclis kürsüsünden yaptığı bir konuşmada TBMM'ye açıkça hakaret ettiği gerekçesiyle önce kaldırıldı, ardından da Bölükbaşı Meclis'in manevi şahsiyetini tahkir ettiği gerekçesiyle tutuklandı.
Kırşehir, Haziran 1957'de yeniden il durumuna getirildi ancak Osman Bölükbaşı'nın doğduğu Hasanlar köyü ise Kırşehir'e değil, Nevşehir'e bağlandı.
Cezaevinde yemin
1957 Genel Seçimleri'nde Cumhuriyetçi Millet Partisi'nden yeniden milletvekili seçilen Bölükbaşı, o sırada cezaevinde olduğu için milletvekili yeminini burada mahkumların önünde yaptı.
Bölükbaşı, DP'ye karşı güç birliği oluşturmak amacıyla 1958'de CMP'nin Türkiye Köylü Partisi ile birleşmesiyle kurulan Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nin (CKMP) Genel Başkanlığı'na getirildi.
27 Mayıs Darbesi'nin ardından 1961 genel seçimlerinden sonra CKMP'nin İsmet İnönü'nün kurduğu 2'nci koalisyona katılması üzerine 28 milletvekiliyle partiden ayrılarak ikinci kez MP'yi kurdu ve partinin Genel Başkanı oldu.
MHP adını aldı
Daha sonra Bölükbaşı ve arkadaşlarının kurduğu CKMP, 1969 yılında MHP adını aldı.
Osman Bölükbaşı 1973'te milletvekilliğinden istifa ederek aktif siyasetten çekilirken, 6 Şubat 2002'de hayatını kaybetti.
Bölükbaşı'nın oğlu Deniz Bölükbaşı da babası gibi siyaset sahnesinde yer alan isimlerden oldu.
Unutulmayan diyalogları
Türk siyasi tarihinin en iyi kürsü hatiplerinden biri olarak kabul gören Bölükbaşı'nın siyasetteki hazır cevaplığı ise uzun yıllar unutulmayan diyaloglar yaşanmasına neden oldu.
27 yıllık siyasi mücadelesinde coşkulu mitingleriyle dikkati çeken Bölükbaşı, Düzce'de yaptığı ve 8 saat 35 dakika süren mitingi ile rekor kırarak, Türk siyasi tarihinin en uzun mitingini gerçekleştirdi. Bu mitingde DP iktidarına yönelik eleştiriler yönelten Bölükbaşı, "İktidar konuşmayı yasakladı, bakışmayı da yasaklamadan önce birbirimizi doya doya süzelim" diyerek kendisini izlemeye gelen kalabalıkla uzun bir süre bakıştı.
"Siyasi hayatımda beni en çok üzen, ne zaman konuşmaya başlasam İsmet Paşa'nın kulaklığını çıkarıp masaya koymasıydı." diyen Bölükbaşı'nın, bir uçak yolculuğu sırasında İsmet İnönü'nün torununun "Dede, aşağıya ekmek atsam insanlar mutlu olur mu" sorusuna verdiği "Dedeni atsan çok daha mutlu olurlar" yanıtı, onun hazır cevaplığına örnek olarak siyaset tarihinde yerini aldı.
Bölükbaşı'nın iş adamlarına yönelik "Ah benim aslan görünüşlü, tavşan yürekli büyük sermayem..." hitabı da unutulmadı.