TÜİK baskınının perde arkası! 11 yıldır muhalefet yapan Kılıçdaroğlu taktik değiştirdi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün kendisine randevu vermeyen TÜİK binasına gitti. CHP liderinin bu hareketinin arkasında yeni benimsediği muhalefet modelinin yattığı belirtiliyor. Siyasal iletişim uzmanı İbrahim Uslu, "Kılıçdaroğlu artık sadece kenarda durup, basın üzerinden iktidarı ve kurumları eleştiren siyaset takip etmenin ötesine geçti. Olayın parçası haline geliyor, müdahil oluyor. Kurumlarla, halkla diyalog kuruyor" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun önceki gün, kendisine randevu vermeyen Türkiye İstatistik Kurumu'nun(TÜİK) Ankara'daki merkezine giderek basın açıklaması yapması, günün en çok konuşulan konusu oldu. Kılıçdaroğlu'nun bu tutumunun perde arkasında CHP'nin "yeni muhalefet" modelinin yattığı belirtildi.
YENİ MODELİN BAŞLANGICI OLACAK
Deutsche Welle Türkçe'den Hilal Köylü'nün haberine göre bürokrasiye yasa dışı talimatlardan uzak durma, iktidara da erken seçim çağrısı yapan ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, erken seçim söylemiyle miting serisini Mersin'den yeni bir muhalefet modeliyle başlatacak. Kılıçdaroğlu'nun bu modelin işaretlerini Merkez Bankası, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ziyaretleriyle verdiğini söyleyen siyasi gözlemcilere göre, beklentiler Kılıçdaroğlu'nun siyasetteki denklemi muhalefet lehine değiştireceği yönünde.
"AKŞENER'İN YAPTIĞINI MERSİN MİTİNGİYLE YAPACAKLAR"
CHP'nin girişimlerini değerlendiren MAK Danışmanlık Şirketi sahibi ve kamuoyu araştırmacısı Mehmet Ali Kulat, muhalefetin erken seçim konusunda özel bir stratejisi olduğunu düşünüyor. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Denizli'de yaptığı mitingin büyük ilgi gördüğünü ve seçim beklentisini siyasetin gündemine oturttuğunu ifade eden Kulat, "Şimdi aynısını Kemal Kılıçdaroğlu, Mersin mitingiyle yapacak. Ekonominin kötü gittiğini, devletin yönetilemediğini ve ülkenin erken seçime ihtiyacı olduğunu herkesin kafasına yerleştirecek" diyor.
"HELALLEŞME ÇAĞRISI KENDİSİNE MUHALİF OLAN KESİMİN NÖTR OLMASINI SAĞLADI"
Kılıçdaroğlu'nun özeleştiri yapıp topluma "Bizim de geçmişte hatalarımız oldu. Herkesle helalleşeceğiz" açıklamasının da bu modelin bir parçası olduğunu dile getiren Kulat, "helalleşme" söyleminin etkisini "Dini bir söylem olduğu söylendi, eleştiren oldu ama Kılıçdaroğlu'nun helalleşme çağrısı en azından kendisine muhalif olan kesimlerin nötr olmasını sağladı. Bugün toplum pozitif mesajlar istiyor. Sorunları çözmekten bahseden lider görmek istiyor. İşte Kılıçdaroğlu yeni muhalefet modelinde kendisi için böyle bir profil öngördü ve uyguluyor" şeklinde analiz ediyor.
"KILIÇDAROĞLU OLAYIN PARÇASI HALİNE GELİYOR"
Siyasal iletişim uzmanı İbrahim Uslu da Mersin mitingi öncesi Kılıçdaroğlu'nun yaptığı ziyaretlerle ortaya koymaya çalıştığı "yeni muhalefet modeli"ne işaret ediyor:
"Kılıçdaroğlu artık sadece kenarda durup, basın üzerinden iktidarı ve kurumları eleştiren siyaset takip etmenin ötesine geçti. Olayın parçası haline geliyor, müdahil oluyor. Kurumlarla, halkla diyalog kuruyor. Merkez Bankası'yla konuştu, TOBB'la konuştu ama TÜİK'le konuşması engellendi. Mersin mitingine eli çok güçlü çıkacak. Bugün bu ülkede iktidar bir ana muhalefet partisinin bir kuruma girişini engelliyorsa, halka ne yapmaz. Halk, iktidarın kendisine de kapıları kapatabileceğini açıkça gördü."