TSK İç Hizmet Kanunu'nda Değişiklik İçeren Tasarı
MHP'li Yalçın: "Türkiye'nin hayati güvenlik ihtiyaçları, darbeler, terörle mücadele uygulamaları ve geçmişte yapılan hatalar dolayısıyla bir takım çevrelerde ordu üzerinde oluşan antipatiye kurban edilemez"
MHP Gaziantep Milletvekili Edip Semih Yalçın, " Türkiye'nin hayati güvenlik ihtiyaçları, darbeler, terörle mücadele uygulamaları ve geçmişte yapılan hatalar dolayısıyla bir takım çevrelerde ordu üzerinde oluşan antipatiye kurban edilemez" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesini de değiştiren Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı muhalefet milletvekilleri tarafından eleştirildi.
MHP Gaziantep Milletvekili Semih Yalçın, iç tehdidin görmezden gelinerek, TSK'ya yurt dışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı vatanı savunma görevi verildiğini ifade eden Yalçın, "Bu çaba samimi değildir, bizce maksatlıdır. Asıl hedef de başkadır" dedi.
Her darbenin gayrimeşru ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirten Yalçın, TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin darbeye dayanak olamayacağını söyledi. Yalçın, "Kanunla darbe yapılamayacağı gibi kanunla darbe de önlenemez" diye konuştu.
Tasarının yasalaşması halinde, TSK'nın sadece dış tehdit karşısında devletin güvenliğini sağlamakla yükümlü olacağına dikkati çeken Yalçın, "İktidarın orduyu kışlaya hapsetme çabası devleti ve sistemi dönüştürmek, terör örgütünün taahhütlerini yerine getirebilmek içindir" iddiasında bulundu.
Türkiye'nin çok yönlü tehdit altında olduğunu anlatan Yalçın, "Türkiye üzerinden uzak emelleri bulunan bazı ülkelerin de destek verdiği bölücü terör, Türkiye'nin hem dış hem de iç güvenliğini tehdit ederken orduyu devre dışı bırakmak, vahim bir hata olacaktır. Türkiye'nin hayati güvenlik ihtiyaçları, darbeler, terörle mücadele uygulamaları ve geçmişte yapılan hatalar dolayısıyla bir takım çevrelerde ordu üzerinde oluşan antipatiye kurban edilemez" dedi.
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, tasarının Meclis'in tatile gireceği dönemde gündeme getirilmesinin nedeninin Gezi Parkı odaklı olayların engellenmesiyle ilgili olduğunu öne sürdü.
TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesindeki değişikliği onayladıklarını kaydeden Moroğlu, "Çünkü bu madde, darbecilerin hem 12 Mart'ta hem 12 Eylül'de sığındığı madde halinde değerlendirildi" dedi. Darbelerin, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasıyla önlenebileceğini dile getiren Moroğlu, günlük yaşamdaki sorunlar çözüldüğünde, bunu kimsenin istismar edemeyeceğini söyledi.
BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu ise silahlı kuvvetlerin temel görevinin yurt savunması olduğunu ifade ederek, ordunun siyasetin dışında olması gerektiğini ve farlı görevler atfedilemeyeceğini söyledi.
Türkiye'nin 12 Eylül darbesinden sonra yapılan Anayasa ve anayasal kurumlarla yönetildiğini anımsatan Zenderlioğlu, bunların neden ortadan kaldırılmadığını sordu. Zenderlioğlu, seçim barajının da darbe ürünü olduğunu kaydetti.
TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesindeki değişikliğin geç kaldığını dile getiren Zenderlioğlu, "Politika yapmak isteyen varsa apoletlerini çıkarsın. İstediği partiden aday olabilir. Bunların önünü kesen yok ancak ordunun hiçbir zaman siyasete müdahale etme hakkı yoktur" diye konuştu. -