TBMM Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığın Önlenmesine Yönelik Meclis Araştırma Komisyonu toplandı

TBMM Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığın Önlenmesine Yönelik Meclis Araştırma Komisyonu toplandı
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığın Önlenmesine Yönelik Meclis Araştırma Komisyonunda televizyon programı sunucusu Zahide Yetiş ile Televizyon İzleme Araştırmaları Anonim Şirketi (TİAK) ve Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) temsilcileri sunum yaptı.

Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığın Önlenmesine Yönelik Meclis Araştırma Komisyonunda televizyon programı sunucusu Zahide Yetiş ile Televizyon İzleme Araştırmaları Anonim Şirketi (TİAK) ve Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) temsilcileri sunum yaptı.

AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Hulki Cevizoğlu başkanlığındaki toplantıda, komisyonun çalışma süresi bir ay uzatıldı.

Burada konuşan Cevizoğlu, komisyona toplantısına Zahide Yetiş'in davet edilmesine yapılan eleştirilere cevap verdi.

Komisyona, sadece komisyon üyesi milletvekillerinin değil, tüm milletvekillerinin katılabileceğini belirten Cevizoğlu, "Dışarıdan gazel okumak kolay. Burada toplumsal bir sorunun kaynağına inmeye çalışıyoruz. Şiddetin ve ayrımcılığın önlenmesi için bir katkınız varsa, konformist koltuklarınızdan kalkıp gelip burada muhataplara soru sormanız gerekiyor. Bu soru lehte olur, aleyhte olur. Bu komisyonun özel bir görevi var, çok değerli bir iş yapıyor." dedi.

Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın, ekonomik gelişmişlik ve eğitim düzeyine bakmaksızın devam eden bir olgu olduğunu ifade eden Cevizoğlu, bunun bütün dünyada var olduğunu söyledi.

Cevizoğlu, Türkiye'nin kadına yönelik şiddetle mücadeleyi bir devlet politikası haline getirdiğini vurgulayarak, 2006'dan itibaren şiddeti ve ayrımcılığı önlemek için yasa çıkarmak, cezalandırmak, toplumsal farkındalık yaratmak ve kaynağını kurutmak için çalışmalar yürütüldüğünü hatırlattı.

Şiddeti, "geçmişten bugüne kadar gelen lanetli bir miras" olarak nitelendiren Cevizoğlu, "Şiddet, lanetleyeceğimiz bir iş. Bu lanetli mirası paylaşmak için değil, yok etmek için buradayız." diye konuştu.

Cevizoğlu, konunun muhatabının sadece bir kişi ya da bir kurum değil, topyekun toplumun kendisi olduğuna işaret ederek, bütün kurumlar, bireyler, üniversiteler, eğitim kuruluşları ve hukuk kurumlarının kolektif mücadele içinde olması gerektiğinin altını çizdi.

DEM Parti milletvekilleri toplantıyı terk etti

Cevizoğlu'nun konuşmasının ardından sunumlara geçildi.

Burada konuşan televizyon programı sunucusu Zahide Yetiş, "İnsanlar Zahide Yetiş'ten ne öğrenecek" ifadesinin çok acı olduğunu söyledi.

Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen'in, kendisinin komisyona davet edilmesine yönelik eleştirilerini hatırlatan Yetiş, "Mehmet Emin Ekmen Beyefendi'nin söylediği cümle, tam olarak kadına şiddetin neden, nereden başlayıp nasıl yok edilmesi konusunda hepimize öncülük edebilecek bir cümle." diye konuştu.

Kadınların bazen babasından bazen kocasından bazen de evladından şiddet gördüğünü belirten Yetiş, "Sadece buna kadına yönelik şiddet desek de bazen kadınlar da bunu yapıyor." dedi.

Yetiş'in bu sözlerine tepki gösteren DEM Parti milletvekilleri Sevilay Çelenk Özen, Adalet Kaya ve Özgül Saki, "Biz bu tartışmada kalamayız. 'Kadınlar da şiddet uyguluyor' denmesi çok büyük problem. Biz, buraya ön yargısız bir şekilde sizi dinlemeye geldik ama çok cinsiyetçi söylemlerle başladınız." diyerek toplantıyı terk etti.

Yetiş, bunun üzerine "Ben, öncesindeki mutluluğunuzdan, gülüşmelerinizden çok mutlu olduğunuzu ve mutlu olarak kalacağınızı düşünmüştüm ama yine de teşekkür ediyorum hepinize." ifadelerini kullandı.

Şiddetin her türlüsüne karşı olduğunu vurgulayan Yetiş, komisyonda şiddetin en gerçekçi şekilde ele alınmasını istediğini söyledi.

"Utanılacak bir noktaya konulan insanlar var"

Komisyon Başkanı Hulki Cevizoğlu'nun, "Medyanın ve birey olarak sizin de yaptığınız programların şiddeti özendirip özendirmediği merak ediliyor. Hatta, kimi çevrelerde 'sabah ve kadın kuşağı programları şiddeti özendiriyor' deniyor. Siz, bu konuda aynı düşüncede misiniz?" sorusu üzerine Yetiş, "Şiddetin iyi olduğu, bu yolla herhangi bir şey kazanmış birisini yayınımda hiç görmedim. Karısını bu anlamda mağdur eden birinin, 'Oh iyi yaptım' dediğine şahitlik etmedim. Tam tersi, karısından özür dileyen ya da annesine yaptığı şiddetten dolayı herkesten utanılacak bir noktaya konulan insanlar vardı. Sadece bizim tarafımızdan değil, izleyicimiz de ona tepkisini gösterdi." dedi.

Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Elif Esen de Yetiş'in sunumu devam ederken, Cevizoğlu'ndan izin isteyerek komisyon toplantısından ayrıldı.

Esen, komisyon üyesi olmadığını, sadece toplantıya katılıp dinlemek istediğini kaydederek, "Sizi dinlemek istedim ama benzer görüşlerim daha pekişti. Siz, program yapımcısısınız, Türkiye'deki sorunların aslında bir çıktısı... Yine de doğru olduğunu düşünmüyorum çünkü bunlar paylaşıldıkça normalleşen ve çoğalan konular." ifadesini kullandı.

"Hikayesi daha güçlü olan yapımlar daha çok satıyor"

Televizyon İzleme Araştırmaları Anonim Şirketi (TİAK) Genel Müdürü Dursun Güleryüz de sunumunda, Türk dizilerinin yurt dışında elde ettiği başarıların daha naif hikayelerle gerçekleştiğini söyledi.

Yıllara göre takip edildiğinde Türkiye'de hane bazında ortalama 4 saate yakın televizyon izlendiğini aktaran Güleryüz, "2024'te hanede günlük ortalama televizyon izleme süresinin 6 saat 7 dakika, kişi başına da 1 saat 37 dakika olduğunu yıl sonu raporlarımızda görmüş olduk." dedi.

Güleryüz, cinsiyet bazında en çok kadınların televizyon izlediğini belirterek, "Yaş gruplarında 55 yaş üstü daha çok televizyon izliyor. En az izleyen yaş grubu da 12-19 yaş grubu. Günler bazında baktığımızda, hafta sonu, hafta içine göre biraz daha fazla televizyon izleniyor. İzmir, ortalama olarak en çok televizyon izlenen bölgemiz. En az izlenen Doğu ve Güney Doğu ile Ankara." diye konuştu.

Dizilerin, Türkiye'nin önemli ihracat kalemlerinden biri olduğuna işaret eden Güleryüz, bu yapımların getirdiği mali katkıdan çok Türkiye'nin dünyadaki "yumuşak gücü" ve kültür yayıcısı olduğunu söyledi.

Güleryüz, 2024'te televizyonlarda 110 dizinin yayınlandığı bilgisini paylaşarak, "2023'te bu 115 diziydi. İlk defa 2024'te yayına giren dizi sayısı 57. Yine 2023'te bu 66'ydı. Yıl içinde yayını biten dizi sayısı 65. Onun yerine 57 yeni dizi gelmiş. Dizilerde toplam 3 bin 320 bölüm yayınlanmış durumda." ifadesini kullandı.

"Medyanın asıl rolü, toplumu bilinçlendirmek ve sesi olmak"

Komisyonda sunum yapan Radyo Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Banu Genç de kadına yönelik şiddetin sosyal, kültürel ve dini farklılıklar göstermeksizin tüm toplulukların önemli bir sorunu olduğunu vurguladı. Genç, şöyle devam etti:

"Televizyon kanallarında yayınlanan kadın programlarında gerçek hayat hikayelerinin yer alması da kadına yapılan şiddete eleştirel boyutta yaklaşılması, şiddete maruz kalıp sesini duyuramayan başka kadınlarımızı cesaretlendirmekte ve bu programlar aracılığıyla gerekli desteği almaları sağlanabilmektedir. Medyanın asıl rolü, toplumu bilinçlendirmek ve sesi olmaktır. 1995'te özel radyo ve televizyon yayıncılığının başlaması, kadına şiddet haberlerinin daha fazla yer almasına ve gündem oluşmasına katkı sağlamıştır. Yıllardır bu şiddete maruz kalıp da sesini duyuramayan kadınlarımız bir cesaret bulup bu vesileyle seslerini duyurmaya başlamışlardır."

Kaynak: AA / Oguzhan Sarı - Politika
title