TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Benli Açıklaması
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Fatma Benli, "Acı bir tarihti 28 Şubat. Sadece başını örtmeyi tercih eden kadınlar için acı değildi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanvekili Fatma Benli, "Acı bir tarihti 28 Şubat. Sadece başını örtmeyi tercih eden kadınlar için acı değildi. Başını örtmemeyi tercih eden kadınları da kadınlar kadar erkekleri de mağdur eden bir süreçti." dedi.
Benli, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Gülsüm Coşkun isimli müvekkilinin 28 Şubat sürecinde yaşadıklarını anlattı.
28 Şubat'ın aslında ülkede her şeyin kendisine ait olduğunu kabul edenlerin, vesayet odaklarının ve "bu ülke bana ait, karar benim tarafımdan verilir ve benim gibi olmayanlar benim kullandığım hakları kullanamazlar" diyenlerin oluşturduğu bir süreç olduğuna dikkati çeken Benli, aynı zamanda "öz yurdunda garip öz yurdunda parya" günlerinin başladığı tarih olduğunu söyledi.
Benli, şöyle devam etti:
"O yüzden MGK kararlarının alınması basında 'topyekun savaş' ifadesiyle açıklandı. Refahyol hükümeti düşürüldü, DYP'li milletvekilleri istifa ettirildi. Refah Partisi ardından Fazilet Partisi'nin kapatılması ve AK Parti'nin daha sonraları kapatılma sürecinin başlandığı bir süreçti aslında 28 Şubat. İmam hatip liselerinin orta kısımlarının kapatıldığı, liselerine de gitmesinler diye katsayı uygulaması getirilip bütün meslek liselerinin önünün kesildiği bir süreçti 28 Şubat. Başörtülü öğrencilerin sadece kendi okullarına değil, okullarının bahçelerine dahi senelerce alınmadıkları, başörtülü memurların işten çıkartıldığı, eşinin başörtülü olmasının ordudan atılmak için yeterli bulunduğu bir süreçti 28 Şubat.
Acı bir tarihti 28 Şubat. Sadece başını örtmeyi tercih eden kadınlar için acı değildi. Başını örtmemeyi tercih eden kadınları da kadınlar kadar erkekleri de mağdur eden bir süreçti. Aslında 28 Şubat'ın oluşturduğu puslu havada kapatılan 26 bankanın parası yedisinden yetmişine bütün Türkiye'ye senelerce ödettirildiği için bütün Türkiye'ye zarar veren bir süreçti."
28 Şubat'ta mağduriyet yaşayan isimlerden örnekler anlatan Benli, 28 Şubat'ın, mağduriyetler kadar, haksızlık ne kadar uzun süre devam ederse etsin haksızlığa karşı direnenlerinde tarihi olduğunu vurguladı.
Benli, 28 Şubat'ta başörtüsü kullanmayan hatta bu düşünceye sahip olmayan, çok farklı yaşam tarzına sahip olan insanların da haksızlık karşısında bir arada durabildiğini gördüklerini belirterek, "Onların yasağa karşı mücadeleyi bizlerle beraber verebildiğini gördük. FETÖ'nün 'başörtüsü füruattır' dedikten sonra toplu olarak tek bir günde başını açarak, senelerce başörtüsü yasağının devam etmesine sebebiyet veren insanları da." diye konuştu.
Fatma Benli, 28 Şubat'ın bir turnusol kağıdı ve ötekileştirmeye, ayrıştırmaya karşı olmanın adı olduğunu ifade ederek şu değerlendirmede bulundu:
"Bu nedenle biz, 15 Temmuz'da daha önceki 60, 80 darbesinin aksine yanımızdakinin kim olduğuna bakmadan, sağımızdaki, solumuzdaki bizimle aynı düşüncede midir' diye sormadan, başkası ne yapıyor, komşum ne yapıyor, arkadaşım ne yapıyor ben ona göre dışarı çıkayım demeden hep beraber farklı düşüncelerde, yaşam tarzlarında olan insanlar olara birlikte F-16'ların ve tankların karşısına dikildik. Bana göre 28 Şubat'tan almamız gereken en önemli ders budur.
Biz bu dersi aldığımızda bizden sonraki nesillerinde bizim yaşadığımız aynı acıları yaşamasına da engel olmuş oluruz. Bu noktada millet olarak biz hep beraber birlikte mücedele etmeye devam edeceğiz ve bir daha postmodern darbe, e-darbe, darbe olsun vesayet odaklarının hepsine karşı bir daha asla diyeceğiz."
Sorular
Bir gazetecinin, 28 Şubat'ta yargılanıp hüküm giyen ve yeniden yargılanma talebinde bulunanlara ilişkin sorusunu yanıtlayan Benli, 28 Şubat'ın çok uzun bir süreç ve verdiği en büyük zararın yargı organlarına karşı olduğunu söyledi.
O süre esnasında farklı ithamlarla ceza alanlar ve çok ağır ceza aldığı için halen cezaevinde olan insanların olduğuna dikkati çeken Benli, "Bununla ilgili çalışmalar sürüyor ancak Türkiye'de genel bir düzenleme yapıp 28 Şubat gibi çok uzun süren bir süreç içerisindeki bütün herkesle alakalı 'tek tek çıkartılmalıdır' demek hukuki anlamda fiilen mümkün değil. Tek tek dosya bazında hakimler üzerinde baskı olduğu, hakimler hakkında soruşturmalar açıldığı için hukuka aykırı kararlar verildiyse bunları tespit edip ondan sonra mağduriyetlerin giderilmesi gerekiyor. Bu yönde çalışmalar yürüyor." açıklamasını yaptı.
Öte yandan açıklamaya AK Parti'nin Kayseri Milletvekili İsmail Tamer, Trabzon Milletvekili Ayşe Sula Köseoğlu, Çorum Milletvekili Lütfiye İlksen Ceritoğlu Kurt da katıldı.