Haberler

TBMM Genel Kurulu'nun Olağanüstü Toplantısı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, "Burada grubumun ve şahsımın amacı savaş isteyenlerin restine rest ile karşılık vermek değildir.

HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, "Burada grubumun ve şahsımın amacı savaş isteyenlerin restine rest ile karşılık vermek değildir. Bir kez daha söylüyorum şu andaki ateşe benzin dökmek değildir, tam tersine ülkenin tümünü saracak olan savaşa su verebilmek" dedi.

Baydemir,  CHP'nin verdiği terörle ilgili araştırma önergesini görüşmek üzere olağanüstü toplanan Genel Kurul'da partisinin grubu adına yaptığı konuşmada, toplantının ülkeyi saran şiddet sarmalından bir an önce çıkarılmasına katkıda bulunması temennisinde bulundu.

Türkiye'nin 8 Haziran sabahından itibaren özü itibarıyla yeni bir döneme uyandığını belirten Baydemir,  "Ama maalesef Türkiye halklarının, farklılıklarının, çeşitliliklerinin  toplumunun bir bütün olarak milletvekillerine, siyaset mekanizmasına emretmiş olduğu 'barışın, uzlaşın, ortak paydalarda buluşun ve 80 yıllık ret ve inkar politikalarını nihai bir barışla taçlandırın' mesajı ya alınmadı ya da bu mesajın gereğinin yerine getirilmemesi çabasında hala ısrar ediliyor" diye konuştu.

Toplumda var olan barış arzusunun henüz siyasi partilerin ortak bir çabası haline gelmediğini savunan Baydemir, şunları söyledi:

"İşte bugün, bu toplantıda, bu tarihi buluşmada tarihi bir kararlaşmaya hep beraber gelin katkı sunalım. Her şeyden önce Suruç ve Suruç katliamının devamında ülkenin dört bir sathı mailine yayılmış olan ateşin yaktığı her yüreğin acısını yüreğimizin derinliğinde hissediyoruz. Bugüne, bu dakikaya kadar yaşamış olduğumuz acıların son acımız olmasının temennisinde, çabasında bulunuyoruz. HDP olarak bugün bu toplantıya dahiliyetimiz, bugünden sonraki de bütün duruşumuz bir daha asla ve kata bu ülke coğrafyası içinde tek bir insanımızın hayatını çatışma ortamı içerisinde yitirmemesinin pratiği, çabası ve aktivitesi olacaktır. Bir kez daha hepinizin huzurunda, hepinizin vicdanına çağrıda bulunmak istiyorum, sadece yaptıklarımızdan değil yapmak imkanına sahip olup yapmaktan imtina ettiklerimizden de mesulüz, bir gün hesaba çekileceğiz. Eğer bu Parlamento, AKP'si, CHP'si, MHP'si, HDP'si ile gerçekten tek bir yurttaş evladımızın, kardeşimizin hayatını yitirmesini istemiyorsak irade burasıdır."

Baydemir, herkesin insani, ahlaki ve vicdani sorumluluğunun bir gereği olarak bu çatışma pratiğine "dur" demesi gerektiğini belirterek, "Yapmamız gereken tek şey var, ivedilikle bir daha toprağa tek bir canımızın düşmeyeceği bir ortak iradeyi bugün burada yaşama geçirmek" ifadesini kullandı.

Hükümetin 1990'ların, 2000'lerin hatta Cumhuriyet tarihindeki diğer hükümetlerin devlet refleksine geri döndüğünü ileri süren Baydemir, şöyle konuştu:

"Bu geri dönüş, bir kez daha şiddeti toplumsal yaşamımızın bir parçası haline dönüştürmek, Türkiye'nin batı yakasına asker ve polis cenazesi getirmek, Türkiye'nin doğu yakasına, Kürt coğrafyasına da gerilla cenazesini götürmek suretiyle adeta bir milliyetçi dalga yaratarak HDP'nin baraj altında bırakılması politikasını devreye koydu. Eğer bu politika tutmuş olsaydı belki de bugün parlamento aritmetiği, iradesi bu şekilde tecelli etmemiş olacaktı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın seçim arifesinde ifade ettiği, 'Eğer ki tek başına hükümet kuramazsak B ve C planlarımız var' demişlerdi. İşte o B ve C planları 8 Haziran sabahından itibaren hayata konuldu. Her şeyden önce tek başına iktidar olma uğruna bugün Türkiye'nin dört bir yanına cenazelerin bir kez daha gitme tehlikesiyle karşı karşıyayız."

Baydemir'in bu sözleri AK Parti sıralarından protesto edildi.

"Birlikte yaşama arzumuza suikast girişimidir"

Baydemir, barış zeminine geri dönülmesi gerektiğini, bundan başka şansın olmadığını belirterek, "Burada grubumun ve şahsımın amacı reste, savaş isteyenlerin restine rest ile karşılık vermek değildir. Bir kez daha söylüyorum şu andaki ateşe benzin dökmek değildir, tam tersine ülkenin tümünü saracak olan savaşa su verebilmek" dedi.

"Bir kez daha söylüyorum bizim açımızdan Suruç'ta katledilen kardeşlerimiz nasıl yaşam hakkı kutsalsa Ceylanpınar'da uykudayken cinayete maruz kalan, katledilenler de aynı şekilde yaşam hakkına sahiptir ve kardeşlerimizdir" görüşünü paylaşan Baydemir, her saldırının bir arka plana sahip olduğunu söyledi.

8 Haziran sabahından itibaren uygulanan planla ülkenin savaş sathı mailini çekildiğini ileri süren Baydemir, "Bir kez daha ya Rab, tek başına iktidar olma uğruna fidanlar, canlar toprağa gömülüyor, defnediliyor" iddiasında bulundu.

Baydemir'in bu sözlerine AK Partili milletvekilleri sıralara vurarak tepki gösterdi. Bu sırada HDP milletvekilleri de alkışlarla Baydemir'e destek verdi.  Baydemir bunun üzerine, "Rabbim şahittir ki bütün dünya iktidarları, benim ve arkadaşlarımın vekilliği bir askerin, polisin, gerillanın, sivilin yaşam hakkına binlerce kez kurban olsun" diye konuştu.

Kinle, öfkeyle veya misliyle yanıt vermekle hiçbir sorunun çözülemeyeceğini dile getiren Baydemir, şunları kaydetti:

"Gelin el ele vererek bir kez daha bu toplumun tek bir ferdinin hayatını yitirmeyeceği bir zemini, geleceği birlikte inşa edelim. Bunun için de Sayın Cumhurbaşkanı Çin'e gitmeden önce yaptığı konuşma ve bugün Sayın Davutoğlu'nun yaptığı konuşma, bir kez daha söylüyorum, bugün içerisinde bulunduğumuz pratiğin de kendisi barışa suikast girişimidir, birlikte yaşama arzumuza suikast girişimidir. HDP olarak şiddet, savaş kimden gelirse gelsin, A'dan, B'den, C'den, D'den, hiçbir farkı olmaksızın hep birlikte 'Sizin savaş yapmanıza izin vermeyeceğiz' diyelim. Hep beraber savaşa karşı bir barış cephesi içerisinde buluşmayı başaralım."

TBMM Başkanvekili Pavey'den uyarı

Baydemir, konuşmasının milletvekillerinin vicdanına yönelik olduğunu ifade ederek, "Biz sorumluluğumuzun gereğini yapmazsak herbir vekil olarak savaş cephesine, darbe girişimine karşı net bir duruş sahibi olmazsak toprağa düşecek herbir candan bizler de hem halk hem de Hak nazarında mesul olacağız. Gelin yürek yüreğe, el ele verelim, gelin bir kez daha hiçbir kimseden hiçbir kimseye kalleşliğin olmaması önünde biz bariyer oluşturalım" diye konuştu.

Meclis'in "Evet" demesi durumunda "savaşın 48 saat içinde duracağı" ifadesini kullanan Baydemir, şöyle devam etti:

"Bunun yolu da çok açık ve nettir. İmralı heyeti burada duruyor. Neden 8 Haziran sabahından itibaren bu grubun bir kez daha İmralı Adası'na gitmesine izin vermiyorsunuz? Neden bir kez daha Türkiye'nin bu şiddet sarmalından, çılgınlıktan, vicdansızlıktan çıkması kalıcı, onurlu bir barışın inşasının önüne neden bariyer oluşturuyorsunuz? Bu Meclis çözüm endeksli bir tabloyu önüne koymalıdır."

Baydemir'in "Benim hepinize, hepinizin vicdanına bu manada çağrım var" sözleri sonrasında AK Partili ve HDP'li milletvekilleri arasında sözlü tartışma çıktı. Bunun üzerine TBMM Başkanvekili Şafak Pavey, "Sayın milletvekilleri çok rica ediyorum, bu ülke sizin egonuzdan çok daha değerlidir. Birbirimize karşı sabırlı, tahammüllü olmak zorundayız. Lütfen egolarımızı terbiye edelim. Lütfen çok rica ediyorum. Sizleri sükunete davet ediyorum" ifadesini kullandı.

-  "Çabamız birlikte yaşam ve dilimiz barışın dili olacak"

Çatışma zeminin tekrar başlamasına neden olan saldırıların arka planının ortaya çıkması için Meclis Araştırma Komisyonu kurulması talebini dile getiren Baydemir, şunları söyledi:

"Bizler HDP olarak, bütün Türkiye toplumu bilsin ki Türk'ü ile Kürd'ü ile Laz'ı ile Çerkez'i ile Arab'ı ile bütün Türkiye halkı bilsin ki bizler 78 milyonun barış, eşitlik, özgürlük içinde bir arada yaşaması için asla ve kata zalime, zalimin zulmüne teslim olmayacağız. Asla ve kata savaşa teslim olmayacağız. Bugüne kadar onlarca siyasal parti kapatıldı, o gelenekten geliyoruz. Bugüne kadar yaka paça cezaevine götürülen vekillerimiz burada, o gelenekten geliyor. Rabbim şahit olsun ki asla bu restlere teslim olmayacağız. Ama Rabbim şahit olsun ki asla ve kata savaşa da kaosa da teslim olmayacağız. Bu ülkede savaşın, kaosun hakim sürmemesi için burada kalacağımız son saniyeye kadar duruşumuz özgürlükçü bir duruş olacak. Çabamız birlikte yaşam çabası olacak ve dilimiz de barışın dili olacak. Gelin sizler de bu şiddet çılgınlığından, bu ülkeyi karanlığa sevk edecek politikalardan bir kez daha vazgeçirmek üzere hükümetin iradesini oluşturmanın çabası içerisine girelim."

Kaynak: AA / Politika
Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı sanık kürsüsünde! İşte ilk sözleri

Bebek katili çetenin lideri hesap veriyor! İşte ilk sözleri

İstanbul'da beklenen kar yağışı başladı

Anlık İstanbul

Birinin 3, diğerinin 4 çocuğu vardı! Yasak aşk, kiralık dairede korkunç sonla bitti

Yasak aşk, kiralık dairede korkunç sonla bitti

Tunceli ve Ovacık belediyelerine atanan kayyumlar göreve başladı

Verdikleri ilk talimat bakın ne oldu

title