TBMM Genel Kurulu
AK Parti'nin, TBMM Genel Kurulu'nun çalışma takviminde Ocak ayı sonuna kadar değişiklik yapılmasına ilişkin önerisi kabul edildi.
AK Parti'nin, TBMM Genel Kurulu'nun çalışma takviminde Ocak ayı sonuna kadar değişiklik yapılmasına ilişkin önerisi kabul edildi.
Buna göre, Genel Kurul'un çalışma saatleri Salı günleri 15.00-20.00, Çarşamba ve Perşembe günleri ise 14.00-20.00 şeklinde olacak.
TBMM Genel Kurulu'nda, öneriye ilişkin söz alan AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, önerinin, Meclis'in, Ocak ayı sonuna kadarki çalışma takvimini belirlediğini belirtti.
Buna göre, bugün sözlü soruların bitimine kadar çalışmaların sürdürüleceğini söyleyen Tunç, şöyle konuştu:
"Çarşamba günü 1 sıra sayılı Kanun, yani Geçici Bütçe Kanun tasarısının görüşmelerine başlanmasını öneriyoruz. Çalışma saatlerinin de 14.00'te başlayıp 24.00'e kadar devam etmesini öneriyoruz Çarşamba günü için. Perşembe günü ise yine Geçici Bütçe Kanun tasarısının görüşmelerine devam edilmesini ve çalışma saatlerinin de 14.00'te başlayıp bitimine kadar devam etmesini öneriyoruz. Çalışmalarımızın Perşembe günü bitmemesi halinde Geçici Bütçe Kanunu görüşmelerine Cuma günü de devam edilmesini ve Cuma günü de yine saat 14.00'ten bitimine kadar çalışılmasını öneriyoruz."
Grup önerisinde Ocak ayının sonuna kadar çalışma saatlerinin de belirlendiğini aktaran Tunç, "Salı günleri çalışma saatlerimiz 15.00-20.00 şeklinde olacak, Çarşamba ve Perşembe günleri ise 14.00-20.00 saatleri arasında çalışılmasını öneriyoruz. Her hafta Salı günlerini de yine önceki yasama dönemlerinde olduğu gibi denetim konularına ayırıyoruz ve Salı günleri her hafta bir saat sözlü soruların görüşülmesi olacak" dedi.
HDP Siirt Milletvekili Kadri Yıldırım ise Güneydoğu ve Doğu Anadolu'daki olaylarda bazı cenazelere saygısızlık yapıldığını savunarak, ibadethanelere verilen zararlarla ilgili olarak da Hakikatleri Araştırma Komisyonu kurularak araştırma yapılmasını talep etti.
Hazreti Ali'nin, Kufe'de kendisi için yapılan sarayda kalmak yerine şehrin en yoksul mahallesinde bir evde yaşamayı tercih ettiğini anlatan Yıldırım, "Hazreti Ali'nin reddettiği o şaşaalı sarayı gözönünde bulunduralım. Bir de söylediklerinizle yaptıklarınızın birbirini tutmadığı saray anlayışını gözönünde tutalım. Kim Hazreti Ali'nin yolundadır, kim onun yolunda değildir ortaya çıksın" ifadesini kullandı.
AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı da Hacı Birlik'in cenazesine ilişkin soruşturma yapıldığını ve kimin, niye o şekilde davrandığına ilişkin her şeyin açığa çıkartılacağını belirtti. Devletin cenazelere saygı gösterdiğini vurgulayan Bostancı, "Kural, hukuk dışı uygulamalar söz konusu olduğunda da bunların üzerine gitmek yine devletin boynunun borcudur" diye konuştu.
Saray konusuna da değinen Bostancı, "Saray, Sayın Tayyip Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanının evi değildir, sarayı değildir. Bu milletin sarayıdır. Mülkü de değildir. Bu, bütün milleti sembolize eden bir yer olarak, kolektif kimliğin ifadesi olarak kurulmuş bir yapıdır. Buna ilişkin her türlü değerlendirme dile getirilebilir, eleştirilebilir ama orası milletin evidir" değerlendirmesinde bulundu.
CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan ise yaşam hakkının korunması konusunun, Türkiye'nin ciddi meselelerinden biri olduğunu söyledi.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da devlet ve hükümet yönetmenin kolay bir iş olmadığını kaydederek, "Fakat mevcut Adalet ve Kalkınma Partisi, iktidarının yönetim anlayışı şahsi ve keyfi bir yönetime dayandığı için hukuktan ve ülkeyi kurumlarıyla, kurallarıyla yönetmekten fevkalade uzak bir hale düşüyor" görüşünü savundu.
Siyasi iktidarın, bütçeyi ciddi bir şekilde ele almadığını ileri süren Akçay, "Geçici bütçe beklerken garip bir metin geldi. Çok özür diliyorum, bakkal defteri dahi daha derli topludur değerli arkadaşlar" iddiasında bulundu.
AK Parti Grubu'nun önerisi yapılan oylamada kabul edildi.
-CHP'nin önerisi kabul edilmedi
Genel Kurulda, CHP'nin, "basın üzerindeki antidemokratik uygulamaların, basın yayın faaliyetlerinin önündeki engellerin, ifade özgürlüğünün yasal olarak güvenceye alınmasının, tutuklu gazetecilerin durumunun ve yasal çerçevelerinin araştırılması" için verdiği Meclis Araştırma önergesinin bugün görüşülmesine ilişkin önerisi de görüşüldü.
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, iktidarın gazetecilerin de meslek örgütlerinin de haklarını gasbettiğini savundu.
İktidarın medya karnesinin kırıklarla dolu olduğunu ileri süren Yarkadaş, "(Gazeteciler bir piyanonun tuşları gibi olmalıdır, biz hangi tuşa basarsak o sesi çıkarmalıdır.) Bu sözler, Hitler'in propaganda bakanı Goebbels'in iktidar olduğu dönemde dile getirilen sözlerdir. Aslına bakarsanız bu sözler bugün Türkiye'ye tam da uymaktadır. Goebbels'in ruhu, AKP iktidarıyla birlikte yeniden vücut bulmaktadır" diye konuştu.
İktidarın medya karnesinin kırıklarla dolu olduğunu ileri süren Yarkadaş, gazeteciler Can Dündar ile Erdem Gül'ün, faşizmin piyanosunun tuşları olmayı reddettikleri için tutuklandıklarını iddia etti.
Kürsüden bazı gazeteleri ve manşetlerini gösteren Yarkadaş, şunları kaydetti:
"İktidar, az önce gösterdiğim gazetelerin yayın politikasından dolayı meslektaşlarımızı tehdit altına alıyor, baskı altına alıyor, dövdürtüyor, gazeteleri kurşunlatıyor, camlarını kırdırtıyor, maliyeyle baskı yapıyor ama ne yaparsa yapsın gazeteciler gerçeği yazmaktan geri durmuyor. AKP iktidarı medyanın bu onurlu tavrını bildiği için yine de baskı yapmaya çalışıyor; kimilerini baskı yaparak susturacağını düşünürken kimilerini midesinden bağlayarak yandaş medya haline getiriyor."
Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı da "Eğer Barış Bey diktatörlüğün ne olduğunu, Goebbels'in kim olup neler yaptığını, Naziler'in Almanya'da nasıl iktidara gelip, nasıl iktidarda kaldıklarını ve faşizmin hangi şartlarda ortaya çıktığını gerçekten akademik bilginin o polemikçi olmayan hakikate odaklı yaklaşımıyla öğrenmiş olsaydı sanıyorum böyle bir dil kullanmazdı" dedi.
Bostancı, "1 Kasım'da seçimden yeni çıktık, ondan önce de 7 Haziran'da seçim yaptık. Hitler, Almanları bir kere kandırdı, Türkiye'de 2002'den bu yana AK Parti iktidar. Barış Bey, buradaki gerçeklikle yüzleşin" değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından oylanan öneri kabul edilmedi.