TBMM Genel Kurulu

TBMM Genel Kurulu
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, "Bugün milletimizin kahir ekseriyetinin terörsüz bir Türkiye için atılan adımları desteklediğini görüyoruz.

Ak Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, "Bugün milletimizin kahir ekseriyetinin terörsüz bir Türkiye için atılan adımları desteklediğini görüyoruz. Marjinal gruplar, vesayet odakları, dışarıdan talimat alan yapılar ne kadar çırpınırsa çırpınsın, bu ülkenin kaderini artık onlar değil, necip milletimiz belirlemektedir." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, siyasi partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, 1 Ekim 2024'te MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Meclis Genel Kurulunda başlattığı süreçte bu hafta önemli bir kritik eşiğin aşıldığını belirterek, "Devletimizin daha önce 12 ya da 13 kez denediği, dünyada, Güney Afrika'da, Avrupa'da, Asya'da defalarca denenmiş ve önemli sonuçlar alınmış bu metodolojinin bu kez başarılı olmasını diliyoruz." ifadelerini kullandı.

MHP Genel Başkanı Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu süreçteki konuşmalarında "demokratikleşme ve TBMM'nin önemine" işaret ettiğini anımsatan Ekmen, " Ak Parti'li arkadaşlara sesleniyoruz, TBMM bu kadar önemli bir yerse ki öyle, ne zaman devreye almayı düşünüyorsunuz? Meclisimizi bu gelişmeler hakkında ne zaman bilgilendirmeyi düşünüyorsunuz?" sorularını yöneltti.

Ekmen, emeklilere ödenen bayram ikramiyesinin ise en az 14 bin 500 lira olması gerektiğini ifade etti.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu da 27 Şubat tarihinin, Cumhuriyet tarihi açısından birçok kırılmanın yaşandığı, talihsiz bir gün olduğunu savunarak, "Neden böyle söylüyoruz? Bir terör örgütü lideri yapacağı açıklama üzerinden muhatap alınmıştır. Bir asır önce emperyalizme ve iş birlikçilerine karşı kazanılan bir milli bağımsızlık savaşı sonunda kurulan Türkiye Cumhuriyeti 100 yıl sonra o Cumhuriyeti bölmek, yıkmak amacıyla kurulmuş bir terör örgütünün elebaşının ağzına bakmak durumunda bırakılmıştır. Bu, her şeyden önce milli onurumuza dokunmuştur." dedi.

Kavuncu, "İllegal bir yapının lideri değil de parlamentodaki siyasi bir parti çağrı yaptı da biz mi duymadık?" diye sordu.

"Türkiye Cumhuriyeti, hiçbir zaman terörle pazarlık yapmamış ve yapmayacaktır"

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay da "Terörsüz Türkiye" hedefinde çok önemli bir eşiğin aşıldığının altını çizerek, "Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti, hiçbir zaman terörle pazarlık yapmamış ve yapmayacaktır. Bu süreç, Türkiye Cumhuriyeti'nin ve milletimizin kararlı desteğiyle, terörün tamamen sona erdirilmesiyle neticelenecektir. Terörsüz, huzurlu bir Türkiye hepimizin ortak hedefidir ve bu hedefe ulaşmak için provokasyonlara karşı uyanık olunmalı, milli birliğimizi zedelemeye çalışan her türlü girişime karşı dikkatli olmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

Art niyetli, sinsi odakların "Terörsüz Türkiye" hedefini karalamaya, barış ve huzur iklimini baltalamaya yönelik çalışmalarını dikkatle takip ettiklerini dile getiren Akçay, "Ne verildi, ne alındı?' gibi sorularla pozitif iklimi zehirlemeye çalışanlar, aslında terörün devamından nemalanan zihniyetlerin aparatlarıdır. Bu tür yaklaşımlar, Türk milletinin kardeşlik hukukuna zarar veremeyecek ve asla zemin bulamayacaktır." dedi.

Bu süreçte, bütün siyasi parti yöneticilerine ve siyasetçilere sorumluluk düştüğüne işaret eden Akçay, sürecin, lüzumsuz bir siyasi rekabete ve kör dövüşüne dönüştürülmemesi gerektiğinin söyledi.

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli de 27 Şubat'ta çok önemli bir çağrının Türkiye'yle buluştuğunu anımsatarak, "27 Şubat bir demokratik uzlaşı çağrısıdır, bu uzlaşıya herkesi davet etmektedir. Dolayısıyla da Meclisi işaret etmektedir. Bu çağrıyı okumadan, ezberleri tekrar ederek, aynı nefret söyleminden beslenerek, hala ayrımcı bir yaklaşımla topluma yaklaşmak aslında bu ülkenin geleceğini karartmaktan başka bir şey değildir." diye konuştu.

Temelli, demokratikleşmenin yolu meclislerden geçiyorsa, TBMM'nin de bu sorumluluğu üzerine alarak gereğini yapması gerektiğini vurguladı.

"34 günün hesabını verebilecek misiniz?"

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da "ramazan ayının kutlanmamasına" yönelik mail attığı gerekçesiyle eski Zorlu Holding Üst Yöneticisi (CEO) Cem Köksal hakkında başlatılan soruşturmayı eleştirdi.

Şirket içi bir yazışmadan dolayı günlerce bu konunun konuşulduğunu hatırlatan Başarır, "Bu iktidarın yapması gereken şey, buradan bir algıyla gözaltına aldırmak mı, yoksa, iftarını açamayan, ramazan çadırlarında kuyrukta olan milyonlarca vatandaşımızın daha huzurlu bir ramazan ayını geçirmesini sağlamak mı?" diye sordu.

Canlı yayında bilirkişinin konuşmasının ifşasına ilişkin davada 34 gündür tutuklu olan Halk TV Yayın Yönetmeni Suat Toktaş'ın beraat ettiğini kaydeden Başarır, "34 günün hesabını verebilecek misiniz? 'Kul hakkı' diyorsunuz, bundan daha büyük kul hakkı var mı?" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun avukatlarının "sahte diploma" soruşturmasına ilişkin açıklamalarını anımsatan Başarır, "Burası halkın Meclisi, bizleri halk seçti, sayın Leyla Şahin Usta yarın Recep Tayyip Erdoğan'ın diplomasını getirsin, ben Ekrem İmamoğlu'nun diplomasını getireyim, burada bir sallayalım. Hatta, Meclis gerekli görürse, bilirkişiye de verelim. Görsün halk, kim diplomalı kim diplomasız. Buna, bu Meclis karar versin." ifadelerini kullandı.

"CHP siyasi kurnazlık yapmaya çalışıyor"

Bunun üzerine AK Parti Grup Başkanvekili Usta, "Sayın İmamoğlu'nun diplomasının olmadığını veya sahte olduğunu söyleyen kimse yok. Bunu herkes çok iyi biliyor, bunu Ali Mahir Bey de çok iyi biliyor. Buradaki işlenen süreçte 'Yatay geçişte nasıl bir usul izlendi, denkliği olmayan bir üniversiteden nasıl geçiş yapıldı, puanları yetiyor muydu, yetmiyor muydu, geçiş hakkı var mıydı, yıllar tutuyor muydu, tutmuyor muydu?' gibi ortada pek çok soru işareti var, asıl mesele bu." diye konuştu.

CHP'nin tartışmalı olan alanı gündeme getirmeyip, var olan diplomayı gündeme getirip, buradan bir siyasi kurnazlık yapmaya çalıştığını kaydeden Usta, milletin bunları görüp değerlendirdiğini, mahkemelerin de değerlendirecek kapasiteye sahip olduğunu vurguladı.

Usta, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diplomasının defalarca yayınlandığını hatırlatarak, "Bunun ispatına gerek yoktur. Çünkü zaten Cumhurbaşkanı adayı olurken YSK'ye her türlü evrakını vererek, bir kere aday olma hakkını elde etmiş ve seçilmiş birisidir. Bunu sorgulamak ve değerlendirmek de sizin haddinize değildir." açıklamasında bulundu.

Bugün milletin de kahir ekseriyetinin "terörsüz bir Türkiye" için atılan adımları desteklediğini dile getiren Usta, "Marjinal gruplar, vesayet odakları, dışarıdan talimat alan yapılar ne kadar çırpınırsa çırpınsın, bu ülkenin kaderini artık onlar değil, necip milletimiz belirlemektedir. Bu, milletimiz adına kıymetli bir kazanım olarak görülmektedir. Yıllardır bu milletin iyiliğini sömürenler kaybedecek, kazanan 85 milyon olacak, kazanan demokrasimiz, kazanan kardeşliğimiz olacaktır. Kaybedenler, nefret söylemini yayanlar olacaktır. Bu millet, kardeşliğine sahip çıkacaktır, karanlığa ve kaosa güvenenleri, karanlığa ve kaosa sahip çıkanları ise millet bizzat kendisi karanlığa ve kaosa gönderecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA / Aynur Ekiz - Politika
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title