TBMM Genel Kurulu

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, televizyonlardaki bazı sabah programlarına ilişkin, "Şu anda Türkiye'de bir kadın kuşağı programları sorunu var. Sadece sabah değil, öğleden sonra da var olan programlarda dehşet problemli işler oluyor.
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, televizyonlardaki bazı sabah programlarına ilişkin, "Şu anda Türkiye'de bir kadın kuşağı programları sorunu var. Sadece sabah değil, öğleden sonra da var olan programlarda dehşet problemli işler oluyor." dedi.
Genel Kurulda siyasi partilerin grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Mehmet Emin Ekmen, Zonguldak'ta kaçak olduğu iddia edilen bir madende çalışan Afganistan uyruklu bir kişinin yakılarak öldürüldüğünü kaydederek, failler hakkında savcılık tarafından yeterli ceza istenmediğini öne sürdü.
Muğla'da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'in öldürülmesine ilişkin sanığa verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından bozulmasını eleştiren Ekmen, belirli davalarda "iyi hal", "haksız tahrik" gibi uygulamaların daha sıkı bir denetime tabi olması hususunda gerekirse Meclis'in düzenleme yapması gerektiğini söyledi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez de Meclis'te geçirilen yasa ile Devlet Denetleme Kurulu'na çok fazla yetki verildiğini savunarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın artık tek karar verici olduğunu, yargı dışında Türkiye'deki birçok kurumun ilgili ve yetkililerini görevden alabilecek statü ve imkana sahip olduğunu ileri sürdü.
Çömez, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çıktığı yurt dışı seyahatlerini eleştirdi.
MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç da Filistin halkının, bağımsızlık mücadelesine yönelik büyük bir tehditle karşı karşıya bulunduğuna dikkati çekerek, ateşkes anlaşmasının ve esir takasının gerekliklerine uymayan İsrail'in hezeyanda olduğunu ifade etti.
Kılıç, bu durumu eleştirerek, şunları kaydetti:
"Anlaşılan maddeler içinde günlük 50 tanker geçişi olması gerekirken, bu sayı 35'tir, 12 bin yardım tırı geçmesi gerekirken, günlük 8 bin 500 yardım tırının geçişi sağlanmaktadır. İsrail, 60 bin mobil evin kurulmasına anlaşmaya uymayarak maalesef izin vermemiştir. 200 bin çadır kurulması gerekirken şu ana dek 20 bin çadırın kurulmasına ancak izin verilmiştir. Şimdi de Amerika Birleşik Devletleri'nin Gazze'yi devralma planları gündeme gelmektedir. Bu, düpedüz işgalin yeni bir yüzüdür. Bu girişim açıkça Filistin halkının iradesini yok sayan, uluslararası hukuka aykırı ve emperyalist bir yaklaşımdır. Gazze, Filistin'in ayrılmaz bir parçasıdır ve orada yaşayan milyonlarca insanın kaderi Amerika Birleşik Devletleri'nin çıkarlarına göre belirlenemez. Birleşmiş Milletler kararları, uluslararası hukuk ve Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı bu tür bir dayatmaya kesinlikle izin veremez."
Amerika Birleşik Devletleri'nin "bölgeye barış ve istikrar getirme" iddiasının geçmişte Irak, Suriye ve Afganistan'da büyük bir yıkıma dönüştüğünü hatırlatan Kılıç, Filistin meselesinin çözümünün, dış müdahalelerle değil, Filistin halkının meşru temsilcileri ve uluslararası hukuk çerçevesinde sağlanması gerektiğini belirtti.
"Elimden gelse o kanalları çıkaracağım"
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit de Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan'a verilen 3 yıl 9 aylık hapis cezası ile Kartal ve Ataşehir belediye başkan yardımcılarının da arasında olduğu 10 şüpheliye yönelik PKK/KCK operasyonunu eleştirdi.
Merkez Bankası tarafından yıl sonu enflasyon hedefinin revize edildiğini anımsatan Koçyiğit, asgari ücret ile memur ve emekli aylıklarının da revize edilmesi gerektiğini vurguladı.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da Kadına Karşı Şiddet ve Ayrımcılığın Önlenmesine Yönelik Meclis Araştırma Komisyonu'nun bugünkü toplantısında, televizyon programı sunucusu Zahide Yetiş'in sunum yapmasına tepki gösterdi.
"Kadına karşı şiddet, ayrımcılık konuşulacaksa Zahide Yetiş ne verebilir?" diye soran Başarır, "Bu, parlamentoya, kadın milletvekillerine hakaret. Bu işe yıllarını vermiş bilim insanları varken, Zehide Yetiş burada sunum mu yapıyor? Yazıklar olsun. Sabah kanalları değiştirdiğimde, bazen kendisini seyrederken ben utanıyorum. Elimden gelse o kanalları çıkaracağım listeden." ifadelerini kullandı.
Kamu Başdenetçiliği Kurumuna göre, Türkiye'de en çok şikayet edilen bakanlığın, Adalet Bakanlığı olduğunu dile getiren Başarır, adalete olan inancın yok edildiğini savundu.
"Düzenlemeler yapmamız lazım"
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin de televizyonlardaki sabah kuşağı programlarına ilişkin, "Şu anda Türkiye'de bir kadın kuşağı programları sorunu var. Sadece sabah değil, öğleden sonra da var olan programlarda dehşet problemli işler oluyor." dedi.
Geçmişte televizyonlarda evlilik programları yapıldığını hatırlatan Zengin, bu programların engellenmesiyle ilgili kadın örgütlerinin ve bakanlıkların içerisinde olduğu çalışmalar yapıldığını ve bir ölçüde sonuç alındığını söyledi.
Bir problem olduğuna ve bunun çözülmesi gerektiğine işaret eden Zengin, "Bu anlatılan şeylerin ekranlarda olmaması için biz parti olarak uğraşıyoruz, hep beraber çalışmamız lazım." diye konuştu. Zengin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir araştırma komisyonu kuruldu. Bu komisyon araştırma yaparken elbette ki televizyon programlarını da incelemek durumunda. Ben, az önce siz söyleyince burada öğrendim, davet edilen kişiyi ve komisyon başkanımızı aradım. Komisyon olarak tüm sabah ve öğleden sonra kuşak programları yapan yapımcı ve sunucuları davet etmişler. Burada siz soruyorsunuz, 'ne öğrenilecek' diye ama bence onlar öğrenmeliler, buradaki rahatsızlığı, olan bitenin Türkiye'ye ne kadar zarar verdiğini, toplumu ne kadar bozduğunu, buradaki rahatsızlığı görmeliler. Aynı zamanda bizler komisyonun çalışmalarını tamamlamasından sonra burada düzenlemeler yapmalıyız. Bu konularla ilgili herhangi bir indirime yol açacak, iyi hal indirimi de dahil olmak üzere bu konuyla ilgili muhakkak suretle kolay bir yönteme müsade etmeyecek düzenlemeler yapmamız lazım. Aynı şey televizyon yayıncılığı için de geçerli."
"Bu programlar Türkiye için çok zararlı"
Zengin, sabah programlarına karşı herkese görev düştüğünün altını çizerek, şunları kaydetti:
"Reklam verenlere, televizyon sahiplerine ve izleyenlere görev düşüyor. Toplumsal olarak bir refleks vermemiz lazım. Hiçbirimiz ekranlarda bu kadar çirkin, nahoş şeyleri izlemek, detay detay dinlemek zorunda değiliz. Herkesin ruh dünyasında hasar açıyor. Çocuklara, kadınlara, aileye zarar veriyor. Bize düşen, olması gereken, toplumsal hayata faydası olacak kültür, sanat, dünya standardında yapılan kuşak programları var. Bu kuşak programları formatına Türkiye derhal geçmek durumundadır. Bu, TBMM'nin de ortak bir çağrısı olmalıdır."
Zahide Yetiş'in Komisyona davet edilmesinin kesinlikle kendisine ya da sabah kuşağı programlarına bir destek anlamına gelmediğini ifade eden Zengin, "Bu programlar Türkiye için çok zararlıdır. Bu programların kesinlikle ortadan kalkması için sadece ceza yaptırımı yetmez, muhakkak RTÜK yapmalı, onun da ayrıca altını çiziyorum ama onun da dışında kadın programlarının dünya standartlarına uygun, Türkiye'de yaşayan insanların değerlerine uygun, topluma, aileye zarar vermeyecek bir forma dönüşmesi TBMM'deki her milletvekilinin sorumluluğudur." dedi.
Meclis Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca da konunun çok önemli olduğunun altını çizerek, bu konuda TBMM'nin mutlaka gerekli düzenlemeleri yapması konusunda bir çağrısı bulunduğunu hatırlattı.