TBMM Genel Kurulu
AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "İsrail'in bölgede ortaya koymak istediği arz-ı mevud planının gerçekleşmemesi için Türkiye olarak her türlü desteğimizi, gayretimizi ortaya koyacağız." dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, " İsrail'in bölgede ortaya koymak istediği arz-ı mevud planının gerçekleşmemesi için Türkiye olarak her türlü desteğimizi, gayretimizi ortaya koyacağız." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, siyasi partilerin grup başkanvekilleri, yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, Türkiye'nin ciddi bir şiddet sarmalıyla karşı karşıya olduğunu, bununla topyekün mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.
Şiddet sarmalını tırmandıran risk faktörlerinin üzerine topluca gidilmesi ve gerçekçi politikalar üretilmesi gerektiğini belirten Çömez, "Bu böyle devam ederse insanlar sokağa çıkamaz hale gelecek. Kadınlarımız artık sosyal medyada veya online satış sitelerinde kendilerini koruyacak biber gazı aramak durumunda kaldılar ve son birkaç hafta içinde biber gazı fiyatlarında inanılmaz bir artışla karşı karşıyayız." diye konuştu.
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, son günlerde artan ve etkisi hissedilen bir asayiş problemi olduğunu, sokakların, evlerin, iş yerlerinin güvenli olmadığını öne sürdü.
Kaya, "Sayın Cumhurbaşkanı'mız da grup toplantısında bu cezasızlık algısından şikayet etti ama 22 yıllık bir iktidarın cezasızlık algısından şikayet etmek yerine, bu cezasızlık algısına yol açan infaz rejimindeki düzenlemelerini, cezaevlerinin bir ıslah kurumu olmaktan çıkmasını ve suçla mücadelede verilen cezaların artık bir caydırıcı etkisinin olmadığını görmeleri gerekir." ifadesini kullandı.
"Siber güvenlik milli güvenliğimizin ayrılmaz bir parçası"
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, son yıllarda küresel anlamda artan en büyük tehditlerden birisinin siber saldırı olduğunu, yapay zekanın, bulut bilişim ve nesnelerin interneti gibi ileri teknolojiler dijital dönüşüme hız kazandırırken aynı zamanda siber güvenlik risklerine de zemin hazırladığını dile getirdi.
Sadece eldeki stratejik bilgilerin korunmasının yeterli olmadığı bir dönemden geçildiğini vurgulayan Akçay, şöyle konuştu:
"Çok geniş alanlarda kesilen elektrikler, havalimanlarındaki sistemlerin kilitlenmesi ya da hastanelerdeki kritik cihazların çalışmaması gibi örnekleri daha çok yaşar olduk. Bunun son örneği 18 Temmuz 2024'te küresel düzeyde yaşanan mavi ekran yazılım sorunudur. İsrail, çağrı cihazlarını kullanarak siber saldırılar düzenlemiştir. Mavi ekran yazılımı ve İsrail'in saldırıları, milli ve yerli teknolojinin ne kadar önemli olduğunu ve ürün bağımlılığının ne kadar tehlikeli olabileceğini bir kez daha göstermiştir."
Akçay, Türkiye'de her gün 422 büyük çaplı siber saldırının engellendiğini ifade etti.
Siber güvenliğin vazgeçilmez bir ihtiyaç olduğunu, ulusal çapta güçlü bir siber savunmaya sahip olunması gerektiğini belirten Akçay, "Siber güvenlik milli güvenliğimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Bu kapsamda siber güvenlikle ilgili tüm kurumlar bir araya getirilerek müstakil bir siber güvenlik teşkilatının kurulması elzemdir." diye konuştu.
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit, sadece 2024 yılının 9 ayında 295 kadının yaşamını yitirdiğini söyledi.
Meclis'in kadına karşı şiddete sessiz kalmasını kabul etmediklerini belirten Koçyiğit, "Eylül ayında 30 kadın, 1 çocuk katledilmiş, 15 kadın, 4 çocuk şüpheli şekilde ölmüş, topladığınız zaman 45 kadın, 5 çocuk yapıyor. Bu bir savaş bilançosu." dedi.
İktidarın bu konuda bir şey yapmadığını öne süren Koçyiğit, iktidarın sadece iyi niyet temennilerinde bulunduğunu savundu.
"İçinde ne olduğunu bilmediğimiz köfteleri yemek zorunda mıyız?"
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, Türkiye'nin gerçek gündeminin açlık, yoksulluk güvenlik sorunları, kadın ve çocuk cinayeti olmaya devam ettiğini söyledi.
Günaydın, "Oysa biz Mecliste bir gün 'İsrail bize saldıracak' ertesi gün de 'anayasa yapalım başka bir şeye gerek yok' nidalarıyla, bu hamasetle dolaşmaya devam ediyoruz." dedi.
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürüldüğünü hatırlatan Günaydın, aradan geçen süreye rağmen cinayetin halen aydınlatılamadığını vurguladı. Günaydın, "O cinayetin siyasi bağlantısı var mı? O köy, tarım gelirinden çok yüksek olan ekonomik duruma nasıl kavuşmuş? Orada silah kaçakçılığı var mı? Bunlara yanıt bulabildik mi?" sorularını yöneltti.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yapılan gıda denetimlerini hatırlatan Günaydın, bu denetimlerde bir köfte markasının köftesinde domuz eti bulunduğunu söyledi. Günaydın, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin çok önemli bir köfte markasında, köftecisinde domuz eti bulundu. Diğer firmalar açıklandı, bu firma açıklanamıyor. Neymiş? Yürütmeyi durdurma kararı almış. Diğerleri alamamış da bu niye almış? Bu yürütmeyi durdurma kararı çerçevesinde biz her gün bilmeden, o köfteciden, içinde ne olduğunu bilmediğimiz köfteleri yemek zorunda mıyız? Böyle bir düzen olabilir mi? Tarımı çökerttiniz, gıda politikası da maalesef yerlerde sürünüyor."
Adalet Bakan Yardımcısı Akın Gürlek'in İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevine getirilmesini de eleştiren Günaydın, "Siz, Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımamayı marifet sayan bu insanı Adalet Bakan Yardımcısı yaptınız. Bir adam Adalet Bakan Yardımcılığından tekrar İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına döndürülür mü? Döndürülür, işi varsa döndürülür. Onun işinin ne olduğunu biz biliyoruz da Türkiye de yakında öğrenecek. Onun karşısında da dimdik duran bir demokrasi cephesi var, bunu da hep beraber göreceğiz." dedi.
"İsrail'in durdurulması gerekiyor"
AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül de İsrail'in işgal ve soykırımının üzerinden bir yıl geçtiğini, bir yıl boyunca bir halkı ortadan kaldırmaya yönelik trajediyi tüm dünyanın izlediğini söyledi.
Savaş ve krizin bölgedeki halkı derinden etkilediğini vurgulayan Gül, Türkiye'nin de yakın coğrafyada yaşanan bu olaylardan doğrudan etkilendiğini ifade etti.
İsrail'in bölgedeki yayılmacılığı, soykırımı ve vahşetine son verilmesine yönelik tüm temasları Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve ilgili tüm kurumların yoğun bir şekilde gerçekleştirdiğini söyleyen Gül, "Yakın zamanda İslam İşbirliği Teşkilatının da bu konuda çağrıya davet edilerek toplanması çok önemlidir. Elbette bu toplantılardan caydırıcı, müeyyide içeren yaptırımların ortaya çıkması gerekmekte. İsrail'in durdurulması gerekiyor. Bu konuda da Türkiye, üzerine düşen vazifeyi yerine getirmektedir." diye konuştu.
Bölgedeki istikrarın Türkiye'nin ulusal güvenliğiyle doğrudan ilgili olduğunu dile getiren Gül, bölgede yanan ateşin sönmesi için Türkiye'nin mazlumların yanında zalimlerin karşısında olmaya devam edeceğini vurguladı. Gül, "İsrail'in bölgede ortaya koymak istediği arz-ı mevud planının gerçekleşmemesi için Türkiye olarak her türlü desteğimizi, gayretimizi ortaya koyacağız." dedi.
Dün TBMM Genel Kurulunda çocukların korunmasına yönelik araştırma komisyonunun kurulduğunu anımsatan Gül, "Kadınlara yönelik şiddete, çocuklara yönelik istismara karşı hep birlikte mücadelemizi kesintisiz şekilde sürdüreceğiz." ifadesini kullandı.