TBMM'de 2025 Bütçe Görüşmeleri: Ekonomi ve Hükümet Eleştirileri

TBMM'de 2025 Bütçe Görüşmeleri: Ekonomi ve Hükümet Eleştirileri
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda gerçekleştirilen görüşmelerde, milletvekilleri Cumhurbaşkanlığının 2025 yılı bütçesi üzerine eleştirilerde bulundu. CHP'li Tuncay Özkan, hükümetin ekonomik başarısızlıklarını dile getirirken, diğer vekiller farklı bakış açılarıyla kıdemli bir bütçe politikasının gerekliliğini vurguladılar.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığının 2025 yılı bütçesi üzerinde görüş, öneri ve eleştirilerini dile getiriyor.

CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, Türkiye'nin dolar şampiyonu olduğunu, lahananın 100 lira, karnabaharın tek dalının 20 lira olduğunu belirterek, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi. İktidarın ülkeyi yönetemediğini öne süren Özkan, "erken seçim" çağrısında bulundu.

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Selim Temurci, hükümetin ekonomi politikalarında hem başarı hem başarısızlıklar olduğunu savundu.

Temurci, "Enflasyonu kontrol etmeden, onu yönetmeyi beceremeden, hayat pahalılığını aşağıya çekmeden milletimizin yüzünü güldüremeyeceğimizi biliyoruz. 2023 ve 2024 ile ilgili tüm verilere, uluslararası raporlara bakın. Türkiye, gelir adaletsizliğinde kendi bulunduğu ligde en fazla adaletsizliğin arttığı ülkeler arasında." dedi.

DEM Parti Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, Türkiye'de basın özgürlüğü olmadığını ileri sürerek, AK Parti'nin yasakçı bir zihniyete sahip olduğu iddiasını dile getirdi.

İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, Cumhurbaşkanlığının 2025 yılı bütçesinin 16 milyar 928 milyon 146 bin lira olduğunu anımsatarak bu rakamın bütçenin yanı sıra AK Parti iktidarının israf ve milletten kopuk yönetim anlayışının bir özeti olduğunu savundu.

Öztürk, insanların temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadığını belirterek, iktidarın sürekli "tasarruf" çağrısında bulunmasına tepki gösterdi.

MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin hem parlamenter sistemin arızalarını hem de dünyada uygulanan başkanlık sistemlerinin uygulamadan kaynaklanan bazı sorunlarını dikkate alarak rasyonelleştirilmiş ve ülkeye özgü oluşturulmuş bir sistem olduğunu söyledi.

Aksu, bu sistemin daha demokratik olduğunu ifade ederek, "Doğrudan demokrasiyi esas alır. Yüzde 52 oy alıp Cumhurbaşkanını seçen halkın seçtiği kişiye tek adam demek doğru değildir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile siyasi ve toplumsal uzlaşma ön plana çıkmış, demokrasimiz daha güçlenmiş, cumhur ile cumhuriyet kucaklaşmış, Türkiye'nin önü açılmıştır." diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile yasama, yürütme ve yargı arasında sağlam bir denge ve denetim mekanizması tesis edildiğini anlatan Aksu, Cumhur İttifakı ile sağlanan siyasi istikrarın ekonomik istikrarın da teminatı olduğunu kaydetti.

"Parti ile devletin iç içe geçtiği bir yapı var"

CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin sürdürülebilir olmadığını savundu.

Ortada bir parti devleti olduğunu belirten Türeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Parti ile devletin iç içe geçtiği bir yapı var. Bunlar doğru şeyler değil. Cumhurbaşkanlığı bütçesini görüşüyoruz. 14 kuruma ait 30'u aşkın bütçe, kesin hesap, kanun teklifi ve Sayıştay denetim raporu var. Bu kadar kısa sürede bu kadar bütçeyi, dokümanı, bu kadar kurumu görüşmek mümkün mü? TMSF'nin Cumhurbaşkanlığı ile ilişkisi ne? Savunma Sanayi Başkanlığının burada yeri ne? Milli Savunma Bakanlığında olması gerekmiyor mu?"

"Yüzde 99 bir temsiliyet var Meclisimizde"

AK Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine yönelik eleştirilere ilişkin şunları söyledi:

"Bu hususla alakalı birtakım değerlendirmelerde bulunmak istiyorum. Sadece 1983'ten 2002'ye dek geçen 19 yılda 13 tane hükümet kuruldu. Hükümetlerin ortalama görev süresi 1,5 yıldı. Kurulan koalisyonlar peşi sıra bozulurken TBMM 5 yılı dolduramadan seçimleri yenilemek durumunda kaldı. Nitekim geçmişte de aklıselim ve sağduyu sahibi pek çok siyasetçimiz ve devlet adamımız parlamenter sistemin uygulamalarından ve sürekli kriz üretmesinden milletimizin huzurunda devamlı şikayetçi olmuşlardır.

AK Parti kadroları olarak aldığımız kararla Cumhurbaşkanını halkın seçmesini sağlamış, bir daha Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin krize değil, demokrasinin ve halk iradesinin bir parçası olmasını sağlamış bulunuyoruz. Yüzde 99 bir temsiliyet var Meclisimizde. 'Pek çok siyasi parti temsil edilmiyor' denildi ama Türkiye tarihinin en büyük temsil oranı şu anda parlamentomuzdadır."

DEVA Partisi Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Mersin'in Pamukluk Barajı ile Akdeniz Sahil yolu inşaatının ciddi bütçe desteğine ihtiyacı olduğunu belirterek, "İzmir, Antalya ve Mersin'i yan yana koyun, 22 yıllık dönemde bu 3 ile yapılan yatırımlara ayrılan bütçeleri oransal olarak karşılaştırın, Mersin'in ihmal edildiğini göreceksiniz." dedi.

Kaynak: AA / Meriç Ürer - Politika
title
Close