TBMM Başkanı Kurtulmuş: Partilere tavsiyemiz şudur; herkes kendi hazırlığını yapsın

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin "Partilere tavsiyemiz şudur; herkes kendi hazırlığını yapsın.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin "Partilere tavsiyemiz şudur; herkes kendi hazırlığını yapsın. Sadece partiler değil, STK'ler ve bu konudaki fikri olan bütün kesimler fikirlerini ortaya koysun ve müzakere edilmeye başlansın." dedi.
Kurtulmuş, Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) 14'üncü Genel Kurulu dolayısıyla resmi ziyaret gerçekleştirdiği Kazakistan'ın başkenti Astana'da gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yeni anayasa konusunda somut adımın atılıp atılmayacağına ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, Türkiye'de yeni anayasa yapılacaksa bunun konuşulacağı yerin TBMM olduğunu vurguladı.
Toplumun her kesiminin yeni anayasayla ilgili tekliflerini ve çalışmalarını gündeme getirebileceğini dile getiren Kurtulmuş, "Ama sonuçta anayasa, millet adına yapılan mutabakat metnidir. Yani A partisinin anayasası, B partisinin anayasası olmaz, partilerin anayasa teklifleri olur. Partiler bu anayasa tekliflerini ortaya koyarlar, kimisi şu kadar madde yapar, öteki başka bir şey der ya da bir sivil toplum kuruluşu, 'Beni ilgilendiren iki tane madde var, bunu teklif ediyorum.' der. Bütün bu teklifler ortaya çıkarılır, konulur ve sonuçta da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bu konu müzakere edilir." diye konuştu.
Kurtulmuş, anayasa yapmanın tam zamanı olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun da TBMM'nin 28. Dönemi'nin üzerinde tarihi yükümlülük olduğu kanaatindeyim. Gerçekten bazıları şu eleştiride bulunuyor: 'Kaç kere değiştirildi?' Evet, kaç kere değiştirildi ama Anayasa'nın ruhu hala bu metinlerin içerisinde mündemiçtir. Sivil, demokrat, katılımcı, toplumun bütün kesimlerini kapsayan, kuşatan yeni anayasaya ihtiyaç vardır. Bu bir fantezi, 'Olsa da olur, olmasa da olur.' diye konuşacağımız bir mesele değil. Türkiye için tabii ki aşması gereken önemli demokratik eşiktir. Bu demokratik eşiği aşmanın yolu da yine demokratik olgunluk içerisinde herkesin kendi fikrini tam kamil hale getirmesi ve bunun da TBMM'de tartışılmasının başlamasıdır."
"Herkes kendi hazırlığını yapsın"
TBMM Başkanı Kurtulmuş, "AK Parti, yeni anayasa konusunda bir komisyon oluşturmuştu. Bu bağlamda diğer siyasi partilerden beklentiniz nedir? Bir siyasi partiler turu olur mu?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Olur tabii. Bu konunun herhangi bir şekilde müzakere edilmesi işin doğalıdır. 'Ben konuşmuyorum, kapımı kapattım, bu konuyla ilgili fikir beyan etmiyorum.' demek, siyasette istisna olan durumdur. Demokratik siyaset konuşmakla geçer. Meclis Başkanı seçildiğimde yaptığım teşekkür konuşmasında da ifade etmeye çalıştım: 'Siyasetin yarısı mücadeledir, yarısı müzakeredir.' Yani siyasi partiler farklı fikirleri çarpıştıracak, mücadele edecek ama yeri geldiğinde el sıkışacak, masaya oturacak, ortak kanaatleri, fikirleri ortaya koyacak. Sonuçta biz partilerimizin çatısı altında siyaset yapıyor olmakla birlikte milletin adına ve hayrına siyaset yapıyoruz. Millet de izliyor; kimlerin yapıcı, kimlerin oyun bozucu olduğunu görür. Onun için bütün partilere tavsiyemiz şudur; herkes kendi hazırlığını yapsın. Sadece partiler değil, dediğim gibi STK'ler ve bu konudaki fikri olan bütün kesimler fikirlerini ortaya koysun ve müzakere edilmeye başlansın."
"Hiçbir partinin bu süreçte 'Ben konuşmuyorum, görüşmüyorum.' deme lüksü yoktur"
Kurtulmuş, "Yeni anayasayla ilgili özellikle CHP her tartışma açıldığında tabiri caizse kapıları kapatıyor ve tırnak içi ifade etmek gerekirse, 'Anayasa'ya uymayanlarla anayasa yapmayız.' diyor. CHP'siz bir denklem olabilir mi, olursa nasıl olur?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
"Şimdi ben bu farazi şey içerisinde konuşmak istemem ama sonuçta ifade ettim. Hiçbir partinin bu süreçte 'Ben konuşmuyorum, görüşmüyorum.' deme lüksü yoktur; fikrini söyler. Nihayetinde benim başından beri söylediğim, en ideali, TBMM'de 400'ü aşkın bir oyla yapılacak anayasa teklifinin Meclis'te kabul edilmesidir. Böylece milletin yeni mutabakat metni olarak anayasa ortaya çıkar. Doğru olan büyük çoğunlukla, büyük konsensüsle kararın alınmasıdır. Ama sonuçta hangi metni çıkarırsanız çıkarın nihayetinde hiçbir metne yüzde 100 destek bulunması mümkün değil. İtiraz edenler, katılmayanlar olur. Mühim olan bunun demokratik olgunluk içerisinde sürdürülen bir süreç olmasını sağlamamız gerekiyor. Bu da sadece Meclis Başkanı olarak benim sorumluluğum değil, bütün siyasi partilerin, bütün siyaset dünyasının ortak sorumluluğudur diye düşünüyorum."
"Ortak çalışmayı yapıp Meclis'te bunu deklare edeceğiz"
Meclis İç Tüzüğü'nde değişiklik yapılıp yapılmayacağına yönelik soru üzerine Kurtulmuş, daha evvel de bu konuyla ilgili çalışmalar yapıldığını, farklı partilerin de çalışmalarının bulunduğunu belirtti.
Meclis Başkanı olduğu günden itibaren yeni içtüzük ve yeni anayasa konusunda açıklamalarda bulunduğunu anımsatan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Yeni Meclis İç Tüzüğü'ne ihtiyaç var. Komisyon esaslı çalışmaların gerçekleştiği, her konunun komisyonlara geldiği ama Meclis Genel Kurulu'nda da süratle milletvekillerinin, olgunlaştırılmış olan kanun teklifi metni üzerinde görüşmeleri yaptıktan sonra oylamaya geçildiği bir düzenin kurulması lazım. Hakikaten şunu objektif olarak söylüyorum; dünyada herhalde en çok çalışan meclislerden birisi TBMM'dir. Bazılarının Meclisi kifayetsiz göstermesine, 'Meclis demokratik ortamda çalışmıyor.' eleştirilerine rağmen TBMM, dünyanın en çok çalışan ve gerçekten çok yoğun siyasetin yapıldığı bir yerdir. Dolayısıyla bunun daha nezih ortamlarda olması, insani çalışma düzenlerinin ciddi şekilde konuşulması ve özellikle komisyonlarda çok yoğun müzakerelerin gerçekleşmesi şarttır."
Kurtulmuş, bir iç tüzük değişikliğine gerek olmaksızın mevcut iç tüzüğün bütün Meclis Başkanvekillerince ortak şekilde yürütülmesi bakımından da çalışmaya ihtiyaç olduğuna işaret ederek, "Bununla ilgili geçen dönemin sonunda arkadaşlarla konuşmuştuk. Şimdi önümüzde hemen en kısa süre içerisinde ortak metin Meclis Başkanlık Divanı'nda oluşturmalı, yani her Meclis Başkanvekili arkadaşımız aynı tutum içerisinde olmalıdır. Diyelim ki, 'Birisi 1 dakikalık söz hakkını 20 kişiye kullandırırken, bir başkası 60-70 kişiye kullandırmamalıdır ya da Meclis Genel Kurulu sadece grup başkanvekillerinin karşılıklı söz düellosu yaptıkları mekan olmamalıdır.' gibi mevcut iç tüzükte herhangi bir değişiklik yapmadan daha hızlı, daha seri, daha ciddi çalışma ortamı nasıl sağlanabilir, bunun için de ortak çalışmayı yapıp Meclis'te bunu deklare edeceğiz." diye konuştu.
"İki haftalık süre içerisinde milletvekili arkadaşlara yönetimimize yaptıkları katkıdan dolayı teşekkür ediyorum"
TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Meclis'i iki hafta yönettiniz. Bir Meclis Başkanı'nın iki hafta kesintisiz olarak yönetmesi Meclis tarihinde galiba ilk. O anları nasıl değerlendirirsiniz? Uzunca bir süre gece yarılarına kadar süren mesainiz oldu." sorusu üzerine şu ifadeleri kullandı:
"Benim için de çok iyi tecrübe oldu. Öncelikli şunu söyleyeyim; zor tartışmaların olduğu ortamlarda bile milletvekili arkadaşlarımız fevkalade olgunlukla bu süreci götürdü. Hatta bazen öyle uzlaşılar sağlandı ki bu iki haftalık süre içerisinde, şimdi rakamı tam veremiyor olabilirim, partiler anlaştığı için 12-13 madde üzerindeki tartışmalar geri çekildi ve 40-45 dakikada 13 madde geçti. Yeri geldiği zaman demek ki insanlar oturup müzakere de edebiliyor. Bunun için bu iki haftalık süre içerisinde Meclis'teki bütün milletvekili arkadaşlara hem gösterdikleri performans dolayısıyla hem de yönetimimize yaptıkları katkıdan dolayı çok teşekkür ediyorum."
(Bitti)

Kaynak: AA / Ali Kemal Akan - Politika
Haberler.com
500
Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title