TBMM Başkanı Kurtulmuş, canlı yayında soruları yanıtladı: (2)

TBMM Başkanı Kurtulmuş, canlı yayında soruları yanıtladı: (2)
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Bu bölgede güçlü bir Türkiye'nin varlığı İsrail'in uykularını kaçıran bir durum.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "Bu bölgede güçlü bir Türkiye'nin varlığı İsrail'in uykularını kaçıran bir durum. Onun için Türkiye burada güçlü olmak zorundadır." dedi.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Gabar Dağı'ndaki Şehit Esma Çevik-1 Nolu İlk Keşif Kuyusu'nda düzenlenen törenin ardından Habertürk canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Terör örgütü PKK'nın fesih ve silah bırakma kararına ilişkin açıklamasında geçen ifadelerin sorulması üzerine Kurtulmuş, Lozan Antlaşması'nın Türkiye'nin kurucu anlaşması olduğunu belirtti.

Kurtulmuş, "Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti devletinin ortaya koyduğu tavrı, tarzı takip etmek gerektiği kanaatindeyim." dedi.

"Terörsüz Türkiye" sürecinde "al-ver pazarlığı" olmadığını kaydeden Kurtulmuş, şimdiki beklentinin silahların teslim edilmesi olduğunu aktardı.

"Terörsüz Türkiye aslında terörsüz bölge demektir." ifadesini kullanan Kurtulmuş, "Terörsüz Türkiye" modelinin bölge ülkeleri tarafından takdirle takip edileceğini ve bu sürecin bir rol model olarak kabul edileceğini söyledi.

"Türkiye burada güçlü olmak zorundadır"

TBMM Başkanı Kurtulmuş, İsrail ve ABD'nin terör örgütü PKK'ya desteğine ilişkin bir soru üzerine şunları kaydetti:

"Dünyanın dört bir tarafından, bu terör örgütlerine birtakım ülkeler silah desteği, istihbarat desteği, lojistik destek vermeyi sonlandırsınlar terör örgütleri 2 hafta dayanamaz. Maalesef 20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren kötü bir ders oldu bu. Bazı devletler terör örgütlerini dış politika kartları olarak kullanıyorlar. Ülkelerin terör örgütlerini kendi vekilleri olarak kullanma devri geride kalmıştır. Bunun bir sonu yoktur. Bir müddet sonra sahada, o bölgeyle hiç ilgisi olmayan iki ülkenin burun buruna geldiğini, karşı karşıya kaldığını, omuz omuza geldiğini gördük. Dolayısıyla bunun da artık dünya için bir yük olduğunu görüyoruz."

İsrail'in bölgede güçlü bir Türkiye istemediğini söyleyen Kurtulmuş, "Aslında hiçbir güçlü devleti istemiyor. Canı sıkıldığında 3-5 gün bombalıyor, Golan Tepeleri'ni işgal ediyor, yoluna devam ediyor. Bu bölgede güçlü bir Türkiye'nin varlığı İsrail'in uykularını kaçıran bir durum. Onun için Türkiye burada güçlü olmak zorundadır. Hem 85 milyon yurttaşımız için hem sahip olduğumuz kültürel medeniyet birikimi için hem de bu bölge halklarının hepsinin selameti bakımından Türkiye'nin güçlü olması, yol gösterici olması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Bugün bile bunun mümkün olduğunu düşünüyorum"

Kurtulmuş, yeni anayasa konusunda partilerin genel başkanlarıyla görüşmeler gerçekleştirdiğini anımsattı.

Hiçbir partiye, "Bu hazır metindir bunu onaylar mısınız?" diyerek gitmediklerini aktaran Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı:

"Bizim teklif ettiğimiz şey; Türkiye'de artık 28'inci Dönem TBMM'de çağdaş, demokrat, milli, Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılayan, çoğulcu, demokrasi standartlarını yükselten daha özgürlükçü bir anayasaya ama sivil bir anayasaya mutlaka ihtiyaç var çünkü bu anayasa her ne kadar bazı maddeleri değiştirilmiş olsa da maddelerin içerisinde 12 Eylül ruhu gizli olan bir metindir. Eğer sivil siyaset bunu değiştirme gücünü kendinde buluyorsa buyurun her parti kendi teklifini getirsin. Bunun için yine mekanizmalarımızı makul bir şekilde kuralım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 400 oyu alacak bir anayasa değişikliğini yapabiliriz. Ben bugün bile bunun mümkün olduğunu düşünüyorum. Hatta biraz belki farklı gelecek ama bu parlamento aritmetiğinin yeni bir anayasa yapmaya daha uygun olduğu kanaatindeyim. Bu kadar çok partinin olduğu, fikir alışverişinin olduğu, fikir teatisine müsait bir ortam var, arada buluşacağımız bir nokta olur. Olursa, siyaset bu zaten. Siyaseti bazı arkadaşlar savaş alanı gibi görüyorlar, tam da yanlışlık buradadır. Siyaset savaş alanı değil müzakere alanıdır. Siyasetin yüzde 50'si mücadeledir, yüzde 50'si müzakeredir."

Anayasa çalışmalarında farklı görüşlerdeki siyasi partilerin ortak görüşte buluşabileceğine işaret eden Kurtulmuş, "Ancak 'Terörsüz Türkiye' ile anayasa çalışmaları birbirine karıştırılmamalı." diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in "ara seçime gidilmesine" yönelik açıklamasının sorulması üzerine Kurtulmuş, olmamış bir konu hakkında değerlendirmede bulunmayacağını ifade etti.

Erken seçimin gerçekleşebilmesi için hem sayısal hem de siyasal durumun buna müsait olması gerektiğini kaydeden Kurtulmuş, "Türkiye'nin şu anda siyasi olarak ana meselesi, 'güçlü Türkiye' hedefinde yoluna devam etmesi. Terörsüz Türkiye'nin sağlanmasıdır. Türkiye'nin bir numaralı önceliği budur." ifadelerini kullandı.

"Liderler diplomasinin" dış politikanın önemli alanlarından birisi olduğunu anlatan Kurtulmuş, "Çok şükür Türkiye'de Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan çok güçlü bir liderlik ortaya koyuyor, özellikle uluslararası ilişkilerde. Bazı meselelerin ikili ya da çok taraflı meselelerin çözümü için zemin hazırlıyor." dedi.

"Hedeflerini gerçekleştirebilen bir gençlik var"

Gençlerden çok ümitli olduğunu belirten Kurtulmuş, "İmkanlar kendilerine verildiği zaman hedeflerini gerçekleştirebilen bir gençlik var. Türkiye'nin geleceğinde inşallah gençlerimiz büyük hedefleri önlerine koyarak, çalışarak, azimle, birlik içerisinde, beraberlik içerisinde, 'elin oğlu ne yapabiliyorsa ben daha iyisini yapabilirim' iradesiyle yoluna devam ederler." şeklinde konuştu.

Etnik ve mezhep üzerinden siyasi partilerin tanımlanmasının doğru olmadığını kaydeden Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Türkiye'de bütün partilerin, 'Türkiye partisi' olmayı hedef alması gerekiyor. Evet bazı bölgelerden daha çok oy alabilirler, o ayrı bir şey ama sadece belli bir bölgenin insanının ihtiyaç ve taleplerini değil, 85 milyonun ihtiyaç, talep ve beklentilerini karşılayacak siyaset üretmelerini doğru buluyorum."

Kurtulmuş, Papa 14. Leo'nun İznik'i ziyaret edeceğine yönelik haberlerin sorulması üzerine, "Henüz bildiğim kadarıyla netleşmedi. Gelirse hoş gelsin, sefa gelsin." dedi.

(Bitti)

title