TBMM Adalet Komisyonu Başkanı İyimaya Açıklaması
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden tedirgin olmadığını ve başından beri bu sistemi savunduğunu belirterek, "Bu sistemi en önce isteyen 1979'da Ecevit'ti.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden tedirgin olmadığını ve başından beri bu sistemi savunduğunu belirterek, "Bu sistemi en önce isteyen 1979'da Ecevit'ti. İsteyenler arasında Erbakan, Özal, Demirel, Muhsin Bey de var." dedi.
İyimaya, Parlamento muhabirleri ile düzenlediği sohbet toplantısında, 16 Nisan'da gerçekleştirilecek halk oylamasıyla ilgili görüşlerini açıkladı.
"Referandum süresi olması gerekenin çok mu ötesinde, süre çok mu fazla onu sorgulamak lazım." diyen İyimaya, iletişim olanakları artınca 60 günlük bu sürenin 30-40 gün olmasının daha rasyonel olacağını düşündüğünü söyledi.
Ahmet İyimaya, "halk oylamasında sonucun ne olacağının" sorulması üzerine, "Gözlemlerime dayalı olarak 'evet'i önde görüyorum, yüzde 50-60 arası. Daha önce de yüzde 58 demiştim." diye konuştu.
"Evet ve hayır oranları, yüzde 49-51 gibi birbirine çok yakın olursa, bu oranların bir sonucu olur mu?" sorusuna, İyimaya, "Normatif sonucu olur, siyasi sonuçları olmaz." yanıtını verdi.
"Erken seçim olmaz"
İyimaya, 16 Nisan'dan sonra erken seçimin gündeme gelmeyeceğini belirterek, "Şu anda parlamento zemini ve tek partili çoğunluk ihtiyacı düşünüldüğünde, erken seçimin ihtimal dışı olduğunu düşünüyorum." ifadesini kullandı.
Ahmet İyimaya, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin üzerinde çalışılmış bir sistem olduğunu ve bu aşamada geçiş sürecinin önemli olduğunu vurguladı.
Ortaya çıkabilecek sorunların, anayasa ve yasa ile giderilmesi gereken sorunlar olması durumunda bunların yeni düzenlemelerle giderilebileceğini belirten İyimaya, şöyle konuştu:
"Bu sistem gerçekten çok iyi bir şekilde işlerse, bugün hayır diyenlerin başta gizli bir memnuniyet sonra da açık bir memnuniyet ortaya koyacaklarını düşünüyorum. Yeni sistem tutarsa, akslarında doğru yürürse, uzlaşmaya dayalı yeni bir anayasanın gündeme gelebileceğini düşünüyorum, bu da ilk 5 yılda olabilir.
Bunun uzlaşma kültürünü besleyeceğini, vatandaşların ikinci 5 yılda bunu hissedeceklerini, üçüncü beş yılda da nöbetleşe iktidar sürecine girilebileceğini düşünüyorum. Mesela 2 dönem birisi, 3 dönem birisi; Amerika'daki gibi."
Komisyon Başkanı İyimaya, AK Parti ve CHP'nin Türk siyasi hayatının önemli ana damarlarından birisi olduğunu, ancak MHP'yi de bu damarın dışında bırakmanın doğru olmayacağını ifade etti.
"Mevcut sistem, parlamentolu vesayet sistemi"
İyimaya, "Yeni sistemin Türkiye'ye getireceği düzen konusunda endişe taşımıyor musunuz, Bütün yetkilerin tek bir kişide toplanması sizi ürkütmüyor mu?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
"Aşırı yorumlar ister istemez tereddütler üretebilir. Kurumsallaşmanın belli ölçüde tamamlandığı toplumlarda bu gibi yaklaşımları doğru bulmuyorum. Türkiye bunu deneyecek, bu dünyada da ilk defa denenmiyor. Parlamenter sistemin Türkiye'ye kaybettirdikleri ve yapısal özelliği düşünüldüğünde bir çözüm arama gereği açık. Çünkü, mevcut sistem parlamentolu vesayet sistemi. Parlementonun bizim kültürle uzlaşmayan bir sistem olduğunu birçok kişi ortaya koymuştu. Almanya ve Japonya 1945'te İkinci Dünya Savaşı'nda yok oldu ama sistemleri gelişmiş olduğu için şimdi bizim ötemizde.
Sistem ne olabilir? 'Cumhurbaşkanlığı ya da başkanlık sistemi' dedik. Muhalefet de parlamenter sistemin arızalı olduğunu kabul etti. Ben tedirgin olmuyorum. Türkiye'de iktidar kaynaklı bir anti durum yaşanmaz. Ben bu sistemi başından beri savunuyorum. Bu sistemi en önce isteyen 1979'da Ecevit'ti. İsteyenler arasında Erbakan, Özal, Demirel, Muhsin Bey de var. Bu noktada, 'bu başkanlık sistemi o başkanlık sistemi mi?' sorusu akla gelebilir. Başkanlık, hükümet sisteminin prototipi, Amerika sistemidir. Amerika'da anayasayı değiştirmek o kadar zor ki tüm federal devletlerin katılması gerekiyor değişikliğe."
Bu Anayasa değişikliğinin 2010 yılından beri gündemde olduğunu anımsatan İyimaya, "1982'den beri anayasayı tartışıyoruz ama yerine yenisini koyma konusunda başarılı değiliz. 2010'da öbür partiler, 'başkanlık hükümet sistemini tartışmayız' dediler ama bunu tartışmalıyız. 2011'de Uzlaşma Komisyonunun sona erme nedeni, başkanlık sisteminde ısrar değildir. Biz 'başkanlık sisteminin hükümlerini askıya alıyoruz, diğerlerinde uzlaşmaya varız' dedik ama anlaşamadık." diye konuştu.
Adalet Komisyonu Başkanı İyimaya, "Hayır çıkarsa Cumhurbaşkanı anayasal sınırlarına döner mi?" sorusuna, "Zarafet alanlarına saygı duyacağını düşünüyorum, sorun yaşanacağını düşünmüyorum." yanıtını verdi.
İyimaya, "Yeni sisteme geçildikten sonra cumhurbaşkanının parti üyeliği konusunda ilginç bir tecrübe yaşanacağını ve sorunlar çıkması halinde de bunun zamanla düzeltilebileceğini düşünüyorum. Türkiye'nin yasa çıkarmaktan çok, yasaları yürürlükten kaldırma sorunu ile karşı karşıya olduğunu düşünüyorum." sözlerini kullandı.
"İki sene sonra siz de bu düşünceme katılacaksınız"
Yeni sistemde, cumhurbaşkanının kanunla düzenlenen bir alanda kararname çıkarmayacağını, bu konuda sorun olacağını düşünmediğini belirten İyimaya, 'Bu projenin doğru olduğunu düşünüyorum, yürürlükten iki sene sonra siz de bu düşünceme katılacaksınız." dedi.
Ahmet İyimaya, "Bu değişiklik yeni bir anayasa değişikliğini gündeme getirebilir mi?" sorusuna, "Geçiş süreci tamamlandıktan sonra, konsensüse dayalı Anayasa arayışlarının artacağını düşünüyorum, toplumda böyle eğilim belirebilir." yanıtını verdi.