TBMM Adalet Komisyonu Başkanı İyimaya Açıklaması
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, "Fesih, hiçbir zaman feshedenin varlığına son vermez. Feshedenin varlığına da son veriyorsa o ne? İşte ona ad vermek lazım. Ben, buna öneri isim olarak 'birlikte yenilenme' diyorum.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, "Fesih, hiçbir zaman feshedenin varlığına son vermez. Feshedenin varlığına da son veriyorsa o ne? İşte ona ad vermek lazım. Ben, buna öneri isim olarak 'birlikte yenilenme' diyorum." dedi.
İyimaya, parlamento muhabirleriyle yaptığı sohbet toplantısında, "Anayasa Değişikliği Ekseninde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Anatomik ve Diyalektik Bir Yaklaşım" başlığıyla makale hazırladığını aktardı.
Türk siyasetinin bir kalite sorunu yaşadığını belirten İyimaya, "Genellikle yüzeysel tartışma yapılır, slogansı cevaplar verilir, işin özüne inilmez." diye konuştu.
Makalesinde işin özüne indiğini dile getiren İyimaya, fesihin parlamenter sistemin bir kurumu olduğunu, başkanlık sisteminde ve cumhurbaşkanlığı sisteminde tabiatı itibarıyla fesihin bulunmadığını söyledi.
İyimaya, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanlığı sisteminin iki kurucu unsurundan ikincisi sabit süreler sistemidir. Yani yasama organı 4, 5, 7 yıllığına, yürütme organı da aynı şekilde seçiliyor. Bunun alt başlığı, biri öbürünü sonlandıramaz. Yani parlamenter sistemdeki bir fesih kurumu, başkanlık sisteminde olmaz.
Fesihle, feshedilen organın anayasada tanımlı sonuçlarla işlevi sona erer. Ama bir fesih, feshedilen organla birlikte feshedeni de ortadan kaldırıyorsa o fesih değil. Bu, anayasa biliminin yeni adlandırmak zorunda kalacağı yepyeni bir durum. Birlikte sona erme... Fesih, hiçbir zaman feshedenin varlığına son vermez. Feshedenin varlığına da son veriyorsa o ne? İşte ona ad vermek lazım. Ben, buna öneri isim olarak 'birlikte yenilenme' diyorum."
"Toplum, siyaset kurumunun çok ötesinde"
Referandum kampanyalarının gergin geçip geçmediğinin sorulması üzerine İyimaya, "Toplum olgunluk, sindirme, içselleştirme bakımından siyaset kurumunun çok ötesinde." değerlendirmesinde bulunarak, toplumda bir gerginliğin olmadığını vurguladı.
Siyasetin dilinin, seçim süreçlerinde daima hararet ekseninde olduğunu kaydeden İyimaya, bunun bir işe yaramadığını ifade ederek, toplumda bir gerilim ve gerginlik görmemesinin kendisini sevindirdiğini aktardı.
Referandum sürecinde bir engellemenin olmaması gerektiğini dile getiren İyimaya, "Ne 'evet'te ne 'hayır'da kaos olmaz. Türkiye o dönemleri aştı. Ama 17 Nisan'da bütün partilerin sorumluluğu var. Demokrasi, hoşgörü... Sandığı biz ortak hakem olarak koyuyoruz. Sandığın sonucunda şu çıkar, bu çıkar. 'Bu çıkarsa karşıyım, o çıkarsa karşı değilim' olmaz o." diye konuştu.
"Muhalefetin, mutlaka bir seçenek üretmesi lazım"
Başka bir soru üzerine İyimaya, referandum sonrasında 17 Nisan'ın bir normalleşme bariyeri olacağını ve siyasetteki hararetin aşağıya ineceğini belirterek, "Toplumda öyle bir hararet de görmüyorum." dedi.
Referandum çalışmaları sırasında kendisine en çok bölünme olup olmayacağının sorulduğunu aktaran İyimaya, milletvekili seçilme yaşının 18'e indirilmesinin ve partili cumhurbaşkanlığının da en çok sorulan konular arasında yer aldığını söyledi.
Mevcut parlamenter sistemin kriz ürettiğini belirten İyimaya, getirmek istedikleri sisteme muhalefet eden kesimlerin de kendi önerilerini ve modellerini ortaya koyması gerektiğini vurguladı.
İyimaya, "Şu anda eleştiri üzerine yürütülen siyaset, tek kanatlı siyasettir. Muhalefetin, mutlaka bir seçenek üretmesi lazım. Bu noksan. Tek kanatlı bir çalışma." ifadesini kullandı.