TBMM Adalet Komisyonu Başkanı: Haşema giyen kadının havuza alınmaması ayrımcılıktır
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, Akçakoca'da haşema giyen kadının havuza alınmamasına tepki göstererek, 'Anayasa ve kanun hükümlerinin yanı sıra uluslararası belgelerdeki kurallar da göz önüne alındığında doğrudan din ve inanç temelli ayrımcılık yasağının ihlalidir.' dedi.
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, Akçakoca'da haşema giyen kadının havuza alınmamasına tepki göstererek, "Anayasa ve kanun hükümlerinin yanı sıra uluslararası belgelerdeki kurallar da göz önüne alındığında doğrudan din ve inanç temelli ayrımcılık yasağının ihlalidir." dedi.
Yüksel, Düzce'nin Akçakoca ilçesinde site sakini kadının haşema giydiği gerekçesiyle havuzu kullanmasının engellenmesine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Yaşanan olayın, dini inanç nedeniyle yaşam tarzına müdahale anlamı taşıdığını vurgulayan Yüksel, Anayasa'nın 24. maddesinde "Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14. madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz." hükmünün bulunduğunu belirtti.
Yüksel, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 2. maddesinde de "Herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka türden kanaat, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuş veya başka türden statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, bu bildirgede belirtilen bütün hak ve özgürlüklere sahiptir." hükmünün yer aldığını anımsattı.
Yüksel, din ve vicdan hürriyetinin, demokratik toplumlarda temel taşlardan biri, uluslararası belgeler ve Anayasa'da koruma altına alınmış bir hak olduğunu dile getirdi.
Cüneyt Yüksel, şöyle devam etti:
"Herkes, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada eşittir. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu'nda da bu alanda düzenlemeler bulunmaktadır. Kanunla cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, mezhep, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken, servet, doğum, medeni hal, sağlık durumu, engellilik ve yaş temellerine dayalı ayrımcılık yasaklanmıştır. Haşemalı bir kadının site havuzuna girmesinin engellenmesi, Anayasa ve kanun hükümlerinin yanı sıra uluslararası belgelerdeki kurallar da göz önüne alındığında doğrudan din ve inanç temelli ayrımcılık yasağının ihlalidir. Bunun yanı sıra kadının, havuzu kullanan diğer kişilere kıyasla inancı nedeniyle havuzdan eşit bir şekilde yararlanması engellenmiştir."
Yaşanan olayı, "sahip olunan hakların kullanılmasının önüne geçilmesi" olarak nitelendiren Yüksel, "Türkiye, artık bu tür tartışmaları ve olayları yaşamamalıdır. Hak ve özgürlükler alanında bugüne kadar çok sayıda adım atılmıştır. Site görevlileri tarafından haşemalı vatandaşımızın havuza girmesinin engellenmesi kesinlikle kabul edilemez. Kimsenin ayrımcılık uygulayarak vatandaşlarımızın haklarını ellerinden almaya hakkı yoktur." diye konuştu.
Cüneyt Yüksel, olayla ilgili adli soruşturmanın sürdüğünü hatırlattı.