TBMM 23 Nisan Özel Oturumu
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, "Cesareti olmayanın başarısı, gayesi olmayanın hedefi olmaz. En büyük zafer hiç düşmemek değil, her düşüşte yeniden ayağa kalkabilmektir" dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, "Cesareti olmayanın başarısı, gayesi olmayanın hedefi olmaz. En büyük zafer hiç düşmemek değil, her düşüşte yeniden ayağa kalkabilmektir" dedi.
TBMM Genel Kurulu, Meclisin açılışının 98. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla İsmail Kahraman'ın başkanlığında özel gündemle toplandı. Özel oturum İstiklal Marşı'nın okunması ile başladı. CHP'den istifa ederek İYİ Parti'ye geçen 15 milletvekili CHP Grubu'nun arka sıralarına oturdular.
Özel oturumda konuşan TBMM Başkanı Kahraman, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın salona geldiğini söyleyerek, Erdoğan'a 'Hoş geldiniz' dedi. Kahraman, şehit ve gazileri rahmet, minnet ve şükranla andığını belirterek, "23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun. 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın Türkiye Büyük Millet Meclisinde özel gündemle toplanarak kutlanmasına 1985 yılında başlanmıştır. Bu birlikteliğimizle 33. toplantımızı yapmış olacağız" ifadelerini kullandı.
Meclis tecrübelerinin Kanuni Esasi ile 18 Mart 1877'de toplanan Meclis-i Mebusan ile başladığını hatırlatan Kahraman, savaş dolayısıyla çalışmalarına bir dönem ara verdiğini söyledi. Kahraman, "Birinci Dünya Savaşı'nı başlatan emperyalist devletlerin hedefi, cihan devletimiz Osmanlı'yı yıkmak, topraklarını paylaşmaktı. Bu harbe girmemiz sosyal, siyasi, ekonomik sahalarda büyük kayıplarımıza sebep oldu. 1910 yılında dünyanın ilk altı devleti arasında olan, 9 milyon 100 bin kilometrekare yüzölçümüne sahip cihan devletimiz sekiz sene içinde Meriç Nehri ile Ağrı Dağı arasına sıkıştı. Savaşlarda büyük kayıplara uğradık. Birinci Dünya Savaşı'nda nüfusumuzun yüzde 10'u askere alındı. 2 milyon 900 bin askerimiz dokuz cephede çarpıştı. Çanakkale'de 60 bin, Sarıkamış'ta 70 bin, toplamda 400 bin şehit verdik" şeklinde konuştu.
Kurtuluş Savaşı'nda 9 bin 200 şehidin olduğunu söyleyen Kahraman, Orhan Şaik Gökyay'ın 'Bu vatan kimin' şiirinden örnek verdi. Kahraman konuşmasında şunları kaydetti:
"Parlamenter demokrasi yolunda ilerlerken de birçok engel ve zorluklarla karşılaştık; onları aşmaya devam ediyoruz, edeceğiz. Engelleri aşa aşa yeniden büyük Türkiye yolunda daima ileriye yürüyeceğiz, engelleri yeneceğiz. Engelleri aşamayanlar, onları aşılmaz görenlerdir. Cesareti olmayanın başarısı, gayesi olmayanın hedefi olmaz. En büyük zafer hiç düşmemek değil, her düşüşte yeniden ayağa kalkabilmektir."
Kahraman, Meclisin zaman zaman saldırılara maruz kaldığını ve vesayet altına alınmak istendiğini belirterek, "Ne hazindir ki milletin Meclisi, yani millet 15 Temmuz 2016 tarihinde bombalandı, kurşun yağmuruna tutuldu. Bu hain saldırıyı yapan ihanet şebekeleri, kahraman ordumuza ait üniformalar giyen teröristler, vatan ve millet düşmanları bertaraf edildi. Kendilerinden hesap soruluyor, sorulmaya devam edilecek. Muhterem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısı ve önderliğinde milletimiz meydanları doldurdu, demokrasi nöbetine geçti. O gece, milletin emanetinin sadakatli bekçisi olan Gazi Meclisimizi de açtık. Bombalar, kurşunlar ve saldırılar altında gece boyu üç parti mensubu milletvekili arkadaşlarımızla bir bütünlük içinde toplandık. Ertesi gün olağanüstü toplantı için yaptığım çağrıya Mecliste grubu bulunan 4 parti de katıldı ve darbelere karşı ortak bir bildiri yayınladık. Tarih önünde 15 Temmuz gecesi Mecliste sabahlayan değerli arkadaşlarımı, Cumhurbaşkanımızın davetiyle parti farkı gözetmeksizin meydanları doldurup demokrasi nöbeti tutanları, 7 Ağustos 2016'da milyonların sel gibi aktığı Yenikapı Meydanı'ndaki necip milletimizi, tüm illerimizdeki insanlarımızı milli iradenin tecelligahı olan bu kürsüden tebrik ediyorum" diye konuştu.
Demokrasinin günün en iyi yönetim biçimi olarak kabul gördüğünü söyleyen Kahraman, "Demokrasiyi özümsemiş bir ülke olarak geçmişten aldığımız ders ve aklımızın bize gösterdiği istikamet doğrultusunda ülkemizi, Meclisimizi ve kurumlarımızı yaşatıp demokrasiyi güçlendirmeliyiz. Bizler ruh kökümüze bağlıyız, Osmanlı Cihan Devleti'nin varisiyiz, cumhuriyetçiyiz. Milletimizi ve devletimizi güçlü kılmak için hep birlikte özveriyle çalışacağız" dedi. - ANKARA