Sumitomo Rubber Ako Lastik Fabrikası Açılış Töreni
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim kapımız tüm uluslararası yatırımcılara özellikle de Japon dostlarımıza sonuna kadar açıktır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim kapımız tüm uluslararası yatırımcılara özellikle de Japon dostlarımıza sonuna kadar açıktır. Gelin birlikte kazanalım, gelin birlikte geleceğe yürüyelim" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankırı'da bulunan Sumitomo Rubber AKO Lastik Fabrikası'nın açılış merasimine katıldı. Ankara Hacı Bayramı Veli Camii İmam Hatibi Yunus Koçak'ın Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "516 milyon dolarlık bu yatırımı ülkemize kazandıran Sumitomo Rubber firması ile özellikle Özcan kardeşlere çok teşekkür ediyor, özellikle de tebrik ediyorum. 2019 yılına kadar üretimini günlük 30 bin adete çıkartacak olan fabrikanın bu üretimin yüzde 80'inin ihraç edecek olmasını da çok önemli buluyorum" diye konuştu.
"JAPON DOSTLARIMIZA HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERDİK"
Geçen hafta gerçekleştirdiği Japonya ziyaretini hatırlatan Erdoğan, "Bu ziyarette Japon dostlarımızla Türkiye yapılan yatırımlar konusunu enine boyuna ele alma imkanı bulduk. Japon firmalarının ülkemize son 5 yılda yaptıkları yatırım tutarı 1,6 milyar doları buldu. Biz diğer yatırımlar gibi bu yatırım konusunda da Japon dostlarımıza her türlü desteği verdik, her türlü kolaylığı sağladık. Türkiye Yatırım ve Destek Ajansımız 2008 yılından beri bu yatırımı takip ediyor. 2011 yılında kesin kararı verilen bu yatırımın yerinin belirlenmesinden altyapısına kadar tüm işleri ajansımızın koordinasyonuyla takip ettiler, neticelendirdiler. Bu fabrikaya ilave olarak yılın ilk 9 ayında Japon firmalarının ülkemizde çeşitli sektörlerde 7 adet satın alma ve birleşme anlaşması yapmış olmalarını da çok önemli görüyorum" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE JAPON DOSTLARI İÇİN GÜVENLİ BİR YATIRIM ALANI OLMA ÖZELLİĞİNİ HER GEÇEN YIL GÜÇLENDİRİYOR"
"Türkiye, Japon dostları için güvenli bir yatırım alanı olma özelliğini her geçen yıl daha da güçlendiriyor" diyen Erdoğan, "Ülkemize geçtiğimiz 13 yılda kümülatif olarak 149 milyar dolarlık uluslararası sermaye yatırımı gelmiştir. Geçtiğimiz yıl dünyada uluslararası doğrudan yatırım hacmi yüzde 16 azalırken ülkemizde yüzde 1'e yakın artışla 13.5 milyar dolar rakamına ulaşmış olması Türkiye'ye olan küresel güvenin bir ifadesidir. 2015 yılı ise tüm dünya ile birlikte ülkemizde de uluslararası doğrudan yatırımlar için ümit verici yıl olma özelliğini sürdürüyor. Sadece Temmuz ayında ülkemize gelen yaklaşık 3.5 milyar dolarlık uluslararası yatırım Türkiye'nin bu konudaki iddialı duruşunu devam ettirdiğini gösteriyor" değerlendirmesinde bulundu.
"EN ÇOK YATIRIM ÇEKEN ÜLKELER SIRALAMASINDA 22. SIRAYA YÜKSELDİK"
Türkiye'nin en çok yatırım çeken ülkeler sıralamasında dört basamak yükselerek 22. sıraya çıktığını ancak tüm bu gelişmelerin halen Türkiye'nin potansiyelinin çok gerisinde olduğuna dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi:
"Bu konuda Japon dostlarımızdan çok büyük beklentilerimiz var. Türkiye olarak Japonya'nın uluslararası yatırımlarının en az yüzde 1'inin ülkemize gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Bunu Sayın Abe ile de Japonya seyahatinde paylaştım. Bu da yılda asgari 1 milyar dolarlık bir Japon yatırımı anlamına geliyor. Bu kadar önemli. Geçtiğimiz haftaki Japonya ziyaretinde Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansımızın organizasyonuyla 500'e yakın Japon firma temsilcisiyle bir araya gelme imkanı bulduk. Bu toplantının hemen ardından Japonya'nın en büyük şirketlerinden 5'inin başkanları ve CEO'larıyla baş başa görüşmeler yaptım. Ayrıca aynı gün DEİK tarafından düzenlenen bir toplantıda Türk ve Japon iş adamları bir araya gelip görüşme fırsatı elde ettiler. Sektörel bazda görüşmeler yaptıklar. Tüm bu gelişmeler bize gelecek için ümit vaadediyor. Bir kez daha altını çizerek belirtmek istiyorum, bizim kapımız tüm uluslararası yatırımcılara özellikle de Japon dostlarımıza sonuna kadar açıktır. Gelin birlikte kazanalım, gelin birlikte geleceğe yürüyelim diyoruz."
"TÜRKİYE BÜYÜYEN VE GELİŞEN ÜLKE VASFINI SÜRDÜRÜYOR"
"Türkiye büyüyen ve gelişen ülke olma vasfını sürdürüyor" diyen Erdoğan, Avrupa Birliği ile 1996 yılından bu yanan Gümrük Birliği içinde bulunan Türkiye'nin Avrupa ekonomileriyle bütünleştiğini vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Geçtiğimiz 12 yılda gerçekleştirilen reformlar sayesinde Türkiye'ye adeta sınıf atlattık. 2012 yılında 230 milyar dolar olan gayri safi yurt içi hasılamızı 2014 yılındaki 800 milyar dolara, 3 bin 500 dolar olan kişi başına milli gelirimizi 10 bin 500 dolara yükseltmemiz herhalde sıradan bir değerlendirme değildir. 2010 yılında yüzde 9,2 ve finansal krizin gittikçe ağırlaştığı 2011 yılında yüzde 8.5 büyüyerek gerçekten büyük bir performans ortaya koyduk. Türkiye ekonomisi 2015 yılının birinci çeyreğinde yüzde 1,6 olan beklentiyi aşarak yüzde 2.5 oranında, ikinci çeyreğinde de yüzde 3,45 olan beklentinin üzerine çıkarak yüzde 3,8 oranında büyüdü. 2014 yılı ticaret hacmi 400 milyar dolar. İhracat 158 milyar dolar, ithalat 242 milyar dolara hamd olsun düşmüş vaziyette. Yani artık ihracat ve ithalat arasındaki o açık daralmaya başladı. 2014 sonunda ihracatımız bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,9 artarak yaklaşık 158 milyar dolar, ithalatımız ise yüzde 3,7 azalarak 242 milyar dolar oldu. Küresel kriz sonrasında Türk ekonomisinin ortaya koyduğu güçlü toparlanma, dayanıklılık ve kamu maliyesindeki sağlam duruş ülkemizdeki yatırım ortamını daha da cazip hale getirmiş bulunuyor. 2017'ye kadar olan dönemde cari işlemler açığımızı azaltmayı, enflasyonu daha da düzeltmeyi, kamu maliyesinde güçlü duruşumuzu sürdürmeyi ve büyümeyle istihdamı artırmayı hedefliyoruz. Bunun için gereken yapısal reformları kararlılıkla sürdüreceğiz. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıldönümü olan 2023 için çok önemli hedeflerimiz var. 2023'te Türkiye'yi kişi başına 25 bin dolar ve toplamda 2 trilyon dolar milli gelire ulaşmış, 500 milyar dolar ihracat yapan, dünyanın sayılı deniz ve hava limanlarına sahip bir ülke haline getirmeyi hedefledik. Aynı şekilde bölünmüş yolların uzunluğunu 23 bin kilometreden 36 bin 500 kilometreye, 2 bin 500 kilometre olan otoyollarımızın uzunluğunu da 7 bin 500 kilometreye çıkarmayı hedefliyoruz. Yüksek hızlı teren uzunluğunu bin 200 kilometreden 13 bin kilometreye çıkarmayı hedefliyoruz. Aynı şekilde daha adil daha insani daha ahlaki bir uluslararası sistemin tesisi için de çaba gösteriyoruz."
"MAZLUMLARIN VE MAĞDURLARIN YANINDA OLMAYA DEVAM EDİYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın bir kısmı sefalet ve acı içinde yaşarken diğer kısmının sahip olduğu refahı ve güven ortamını sürdürebilmesinin mümkün olmadığını vurgulayarak, "Bunun için mazlum ve mağdurların yanında olmaya, onların taleplerini, duygularını dünyaya ulaştırmaya çalışıyoruz.
Suriye'de yaşanan hadiselerin ardından sınırlarımızı açarak 2,2 milyon kardeşimizi savaştan, zulümden, hayati tehlikeden kurtarmak için ülkemize kabul ettik. Aynı şekilde Irak'tan gelen 300 bin Iraklı kardeşimizi de yine kabul ettik. Toplam 2.5 milyon. Bunlar şuanda bizim ülkemizde. Çadır kamplarda, konteyner kentlerde ve ülkemizin genelinde. Sadece İstanbul'da 500 bine yakın şuanda Suriyeli var. Yediriyoruz, içiriyoruz, giydiriyoruz... Yaptığımız harcama şuana kadar sadece bu kamplarda 8 milyar dolar, dünyanın bize verdiği destek 417 milyon dolar. Türkiye böyle bir yükü üstlenmiş durumda. Bizim 4 yılı aşkın süredir üstlendiğimiz yükün Batı ülkeleri henüz yeni yeni farkına varmaya başladı. İmkanları bizim kat be kat üstümüzde olan bu ülkeler sınırlarına dayanan ve topraklarına giren mülteciler konusunda maalesef iyi bir sınav vermediler, veremiyorlar. Türkiye'nin 4 yıldır yaşadığı göç dalgasına onlar 4 ay bile dayanamadılar" ifadelerini kullandı.
SURİYE MESELESİ
"Suriye meselesi doğru şekilde ele alınmadıkça giderek büyümeye, bölgeyle birlikte tüm dünyayı içine alan bir girdaba dönüşmeye mahkumdur" diyen Erdoğan, "Batı ülkelerinin kapılarına dayanan mültecilerin orada bulunmasının tek sebebi kendi ülkelerinin yaşanabilir bir yer olmaktan çıkartılmış olmasıdır. Suriye'yi yeniden Suriye halkının ülkesi haline dönüştürmedikçe ne mülteci sorunu ne de bu ülke kaynaklı terör sorunun çözümü mümkün değildir. Ama düşünebiliyor musunuz devlet terörü estiren bir kişinin arkasına eğer dünyanın bazı ülkeleri takılıyor, ona destek veriyorsa bunlar da o teröre destek vermekle oradan tarihin affedemeyeceği ülkeler haline gelirler. Bu gerçeği görüp kabul etmeden Suriye'ye yapılan her müdahale ilk önce o müdahaleyi yapanları sıkıntıya sokar. Tüm dünyanın özellikle de bölgede etkinlik kurma yarışı içinde olan ülkelerin bu açık gerçeği sonunda mutlaka anlayacağına inanıyorum" açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Üzerinde yaşadığımız bu toprakları vatanımız haline getirmek için bin yıldır kesintisiz mücadele veriyoruz. Bu coğrafyanın bizim vatanımız olmasını kabul etmek isteyenler de hiç boş durmadılar, her fırsatta niyetlerini, emellerini ortaya koydular. Türkiye'nin son 40 yıldır neredeyse kesintisiz bir şekilde yaşadığı ve farklı isimler altında ama aynı amaca hizmet eden terör sorunu bu tarihi mücadeleden bağımsız değildi. Türkiye için PKK ve onun uzantıları olan PYD, YPG, DAİŞ'in hiçbir farkı yoktur. Bunların hepsi varlığımıza ve geleceğimize kast eden eli kanlı terör örgütleridir."
2 BİN KİŞİYE İŞ İMKANI
Çankırı'nın Tüney köyünde Türk-Japon ortaklığıyla kurulan 516 milyon dolarlık lastik fabrikasının 2 bin kişiye iş imkanı sağlaması bekleniyor.
AKO Genel Müdürü Sabri Özcan, 2010 yılında temeli atılan yatırımın 3 yıla kadar hayata geçirilmesini hedeflediklerini belirterek, "Bunun gururunu yaşıyoruz. Kısa sürede Türk sanayiine katkı sağlayacak bu dev yatırımı sağladık" dedi. Lastik fabrikasının yüzde 80 dış yatırım kaynağıyla açıldığını söyleyen Özcan, "Dunlop" ve "Falken" marka lastiklerin Çankırı'da üretileceğini vurguladı.
JAPON DEVİNİN CEOSU IKEDA
Sumitomo Rubber Japonya Başkanı Ikuju Ikeda ise Türkçe "Merhaba" diyerek sözlerine başladı. Ikeda, "Ankara'da meydana gelen terör olaylarında hayatını kaybedenlere rahmet diliyor, yaralananlara geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum" dedi. - ÇANKIRI