Soylu: "Devletin Namusunu Birilerinin Maşası ile Paylaşmayız"
MUĞLA (İHA) – AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, “AK Parti’ye oy versin veya vermesin, 76,5 milyon insan devletin namusunu AK Parti’ye teslim etmiştir.
MUĞLA (İHA) – AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, "AK Parti'ye oy versin veya vermesin, 76,5 milyon insan devletin namusunu AK Parti'ye teslim etmiştir. Devletin namusu ve milletin namusunu, birilerinin maşası olan insanlarla hiçbir şekilde paylaşma hiçbir şekilde tahammül edemeyiz ve paylaşmalarına da asla müsaade etmeyiz" dedi.
Partisinin seçim çalışmaları kapsamında Muğla'ya gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Muğla Öğretmenevi'nde partililerle sabah kahvaltısında buluştu. Kahvaltılı toplantıya İl Başkanı Nihat Öztürk, Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Harmandar, ilçe belediye başkan adayları ve partililer katıldı. AK Parti İl Başkanı Nihat Öztürk, "Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur hocamızın önderliğinde AK Parti iktidarında Muğla'ya önemli hizmetlerin geleceğine inanıyorum" dedi.
Harmandar ise, Muğla'yı köy köy, mahalle mahalle dolaştıklarını ve Muğlalıların 30 Mart seçimleri öncesi kendisini bağrına bastığını söyledi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu partililere yaptığı konuşmada, "Geçmişte bu ülkeyi bölmeye, ayırmaya çalıştılar. Sağcı-solcu, başörtülü-başörtüsüz, Alevi-Sünni, demokratik-antidemokratik diyerek ayrıştırma yaparak bu ülkeyi bölmeye çalıştılar. 1960'larda rahmetli Menderes, 1980'lerde rahmetli Özal ve bugün bunların devamı olarak aynı anlayışla Türkiye son 12 yılda yapılanlarla bundan 50 yıl, 100 yıl sonra altın harflerle yazılacak. Destansı başarı hikayelerinin oluşturulduğu bir Türkiye'den bahsedecekler. Ama birileri bu ilerlemeyi, bu hizmetlere engel olmak istiyor. Ama bunu başaramayacaklar. Bir taraftan havayolları ile, bir taraftan hızlı trenleri ile, bir taraftan bölünmüş yolları ile, 39 milyon turistin geldiği, 237 ülkeye ihracat yapan bir ülkeden bahsediyorum size. Türkiye eski Türkiye değil, bir takım karanlık güçlerin tehditleri ile ülkemiz insanını şaşırtacak, ülkemizin insanı üzerinde oyun oynayacak, ülkemizin insanına kumpas hazırlayacak. Bu anlaşılmayacak bir Türkiye değil. Bu ülke, 1960 darbesini, 1971 muhtırasını, 1980 darbesini, 28 Şubat, 27 Nisan, 17 Aralık darbesinin ne anlamına geldiğini, kimi hedeflediğini, yeni Türkiye'yi hedeflediğini çok net bir şekilde anlattığı için Sivas meydanında, Afyonkarahisar meydanında, Yozgat, Kütahya meydanında binlerce insan bu ülkede demokrasi ve gelişme mücadelesi veren Tayyip Erdoğan'a sahip çıkıyor" dedi.
"ESKİ TÜRKİYE ÖZLEMİ İÇİNDE OLANLAR VAR"
Soylu, halen, geçmişte derin devlet faaliyetleri içinde olanların bugün de var olma çabası içinde olduklarını belirterek, "Bu şuur, bu ülkenin, bu insanın şuurudur. Bugün ortaya çıkanları hepimiz görüyoruz. Biz Fadime Şahin'i, Ali Kalkancı'yı 10 yıl sonra, 28 Şubat'ı 15 yıl sonra anlayabildik. 1980 darbesinde sağcı ve solcu gençlerin birbirine girdirilmesinin emri aynı yerden verildiğini, aynı silahın sabah sağcıyı, öğleden sonra solcuyu öldürdüğünü yıllar sonra gördük. Rahmetli Ecevit, Kahramanmaraş olaylarının kendisini tehdit eden gladyo tarafından çıkarıldığını deklare ettiğinde Türkiye'nin hangi olaylarla karşı karşıya kaldığını anladık. Şimdi bilmenizi istiyorum ki, aynı tablo ile karşı karşıyayız. Birileri devletten parsel istiyor. Birileri diyorlar ki, 'Biz yöneteceğiz. Siz aynı eski Türkiye'de olduğu gibi derin devletin kuklası olan Türkiye gibi, Başbakan belki yollar yapacak, belki hızlı tren projeleri anlatacak, ama Türkiye'nin demokrasisine müdahale etmeyecek, Türkiye'nin anayasasını baskı demokratikleştirecek, milletin anayasası yapılacak bir noktaya getirmeyecek, Türkiye'deki sistem eksikliklerini, sistem tıkanıklıklarını ortadan kaldırmayacak. Türkiye'deki siyaseti, millet iradesini hakim kılacak bir anlayışı ortaya koymayacak. Biz yöneteceğiz, biz dinleyeceğiz. Çoluğunuz çocuğunuz ile yaptığınız konuşmaları dinleyeceğiz. Yatak odalarınızı dinleyeceğiz, uydurulmuş kasetler, uydurulmuş montajlar hazırlayacağız. Ondan sonra da bunları önünüze koyacağız. Bunlar yetmeyecek, uluslararası örgütler ile uluslararası istihbarat kuruluşları ile karşı karşıya getireceğiz. Onlar ile paylaşacağız. Yarın bir ticaret odanızın, bir işadamınızın, bir diplomatınızın, bu ülkenin kendi çıkarını savunurken, bunları onların önüne getirme konusunda hiçbir edep ve hayadan sakınmayacağız. Yeter ki biz iktidarın bir parçası olalım anlayışı gerçekleştireceğiz' diyorlar" diye konuştu.
"MİLLİ İRADEYİ YOK SAYMAK İSTEDİLER"
Türkiye'de bugünlerde bir darbe girişimi yaşandığının altını çizen Soylu, "17 Aralık'ta gerçekleştiremedikleri hadiseyi, Türkiye'yi ele geçirmek, Türkiye'yi kuşatmak ve Türkiye'yi milli iradeden yoksun kılmak için birileri bugün bu tezgahı ortaya koymaya çalışmaktadırlar. Çok net, açık ve aleni söylüyorum. Bizim kimsenin dini anlayışı ile hiçbir zaman ters düşmüşlüğümüz veya ona haddini bildirmek gibi bir anlayışımız söz konusu olmamıştır. Kimseyi ayırmadık. Kimseye farklı bir muamele yapmadık. Ama bir şeyi kesinlikle sahip çıkmaya ve bir şeyin kesinlikle iradesinde olmaya karar kıldık, kararlı olduk. AK Parti'ye oy versin veya vermesin, 76,5 milyon insan devletin namusunu AK Parti'ye teslim etmiştir. Devletin namusu ve milletin namusunu, birilerinin maşası olan insanlarla hiçbir şekilde paylaşma hiçbir şekilde tahammül edemeyiz ve paylaşmalarına da asla müsaade etmeyiz" şeklinde konuştu.
"İŞYERİ SAHİBİNİN KUSURU NE"
76,5 milyon insanın verdiği emanet ile ülkeyi yönetirken, yönetenlerden bir bölümünün emniyeti suiistimal ettiğinin altını çizen Soylu, "Diyeceksiniz ki, siz bunlarla yıllardan beri niye yan yana, kol kola oldunuz. Kimse böyle görmesin. 1960 darbesini kimler yaptı Türkiye'de. Milli Birlik Komitesi denen bir çete. Olaydan iki gün önce, 'Benim askerim bana karşı hiçbir kötü niyet içinde bulunmaz' diyen ve maaşlarını en yüksek noktaya getiren, her türlü imkanı koyan Menderes'i aynı anlayış ellerini bağlayarak götürdü. Ne diyecekti Menderes. 'Ben kendi orduma, ben kendi kardeşlerime, ben kendi arkadaşlarımdan endişe ederim. Onlara karşı sürekli tedbir alırım" mı diyecekti. Kenan Evren'i Genelkurmay Başkanı yapan insanlar, onu darbe yapması için mi göreve getirdiler. Bir şirketin kasasını teslim ettiğiniz insanlar, emanet ettiğiniz insanlar, muhasebe müdürü yaptığınız insanlar, belki de kendi ilişkilerinizin mahremiyetini paylaştığınız insanlar, eğer 20 yıl sonra, 25 yıl sonra kimseyi ayırt etmeden, kimseyi ötekileştirmeden, kimseyi yaftalamadan 76,5 milyon insanı, milletin verdiği emanet ile yönetmeye çalıştığınız insanların bir bölümü dönüp o kasayı elini uzatırsa, bir şantajdan dolayı, belki başka bir anlayıştan dolayı, belki gayri meşru bir ilişkisinin önüne konulmasından dolayı, belki bundan 3-5 yıl sonra hepimizin gözlerinin önüne bir ibret tablosu gibi serilecek ilişkiden dolayı eğer kasaya elini uzatırsa, o işyeri sahibinin ne kusuru olabilir. Ama burada bir emniyeti suiistimal söz konusudur. Sizin ne işiniz var siyasette, ne işiniz var devlet yönetiminde" dedi.
"NEFRET GÖZLERİNİ BÜRÜMÜŞ"
Soylu, Türkiye'ye, AK Parti'ye ve Başbakan Erdoğan'a yönelik saldırıları gerçekleştirenlerin gözlerini nefret bürüdüğünü söyleyerek, "Bakın çok net söylüyorum. Nefret öylesine gözlerini bürümüş ki, nefret öylesine bir hale getirmiş ki onları, Başbakanı yerin yedi kat dibine soksalar hala tatmin olmayacaklar. AK Parti'yi değil tasfiye etmek, tarihten silseler yine tatmin olmayacaklar. Bu ne hırstır, ne kindir, bu ne hıyanettir, öfkedir, bu ne garabettir. Neden rahatsızsınız. Bu gelişmelerin gelecek nesillere hangi katkıyı ortaya koyduğunu görmemek için kötü niyetli olmak lazım. Neye hizmet ettiğini görmediğimiz anlayış Türkiye'yi kaosa götürüyor. Türkiye'de hukuka müdahale ediyorlar, maliyeye müdahale ediyorlar, yürütmeye, demokrasiye müdahale ediyorlar. Sandık bir şeyi çözmez diyorlar. Bu tezgah, bu oyun, bu kumpas Türkiye'ye yönelik bir oyundur" diye konuştu. - MUĞLA