Sebahat Tuncel: "Barış Süreci Seyirci Kalınmayacak Kadar Önemli"
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Türkiye'de yaşanan Kürt sorununun terör sorunu olmadığını belirterek, "Barış süreci seyirci kalınmayacak kadar önemlidir" dedi.
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Türkiye'de yaşanan Kürt sorununun terör sorunu olmadığını belirterek, "Barış süreci seyirci kalınmayacak kadar önemlidir" dedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK), "Çözüm İçin Müzakere Barış İçin Eşitlik" adıyla kampanya başlattı. Toplantıya BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Ufuk Uras ve Akın Birdal da katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan Tuncel, "Bir barış sürecinin seyirci kalınmayacak kadar önemli bir süreç olduğu, dolayısıyla buna müdahale etmek gerektiğini düşünüyoruz. HDK bileşenleri olarak biz yıllardır Türkiye'de halkların bir arada eşit, özgür yurttaşlık temelinde yaşayabileceğine inanıyoruz. Bu eşitsizlik politikasını yürütenler, halkların haklarını gasp edenler bugün yaşanan çatışmanın temel nedenidir. Biz sorunun doğru bir tespitle yapılması gerektiğini düşünüyoruz. HDK bu sorunun çözümü için öncelikle doğru bir tespit yapılması gerektiğini hep ifade etti. Türkiye'de yaşanan Kürt sorunu terör sorunu değildir. Bir halkın özgürlük sorunudur. 30 yıldır bu ülkede çok büyük acılar yaşandı, halen yaşanıyor. Eğer biz buna dur demezsek yaşanmaya da devam edecektir" dedi.
Ufuk Uras ise, "Bir yandan da barışa sırtını dönenler var. Halkların Demokratik Kongresi olarak barış çalışmasının Türkiye geneline yayılması ve derinleşmesi kampanyası bugün başlıyor. Çünkü bizler sorunun bir parçası değil, çözümün bir parçası olarak buradayız. CHP'sinden MHP'sine İmralı'da Abdullah Öcalan ile görüşmeleri krimanilize etmeye çalışanlara inatla bu yol haritasının netleşmesi bizim için önemlidir" diye konuştu.
Eski BDP milletvekillerinden Akın Birdal da, "Bu coğrafyada yaşayan emekçisinden, aydınından, yazarından, gazetecisinden, sanatçısından hepsinin bir sorunu var, çözümsüzlükten kaynaklanan bir sorumluluğu var. 1960 darbesinden bu yana gelen ve hepimizin nasıl yaşayacağını düzenleyen bir anayasal düzen. O nedenle bu süreçten kurtulabilmek ve bunun için bir şeyler yapabilmek hepimizin sorumluluğudur" dedi. - İSTANBUL