Sancar, HDP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu (1)
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, "Kimse HDP'nin kapatılması üzerinden gelecekte siyasi avantaj devşirme hesabı yapmasın.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, "Kimse HDP'nin kapatılması üzerinden gelecekte siyasi avantaj devşirme hesabı yapmasın. Eğer şimdiden 'HDP kapatılacak gelin hesabımızı, oy planlarımızı buna göre yapalım' diye düşünenler varsa ister iktidarda ister muhalefette yırtın, atın o hesapları." ifadesini kullandı.
Sancar, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 10 Haziran'da Halkların Demokratik Kongresi'nin (HDK) 11. Olağan Genel Kurulu'nu gerçekleştirdiklerini belirterek, "HDK, HDP'nin yeşerip, filizlendiği, boy verdiği topraktır. HDP'de o toprakta büyüyen ağaçtır" dedi.
Organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker'in açıklamalarına değinen Sancar, "Ortaya saçılan ifşaatları görüyorsunuz. Sedat Peker isimli şahıs anlatıyor da anlatıyor. Bunun karşısında ismi geçenler, itham edilenler ne yapıyorlar? Susuyorlar büyük çoğunlukla. Öyle bir denklem oluştu ki, konuşanlar da bu ifşaatları doğruluyorlar. Yani her bir açıklama itirafa dönüşüyor. Karşımızdaki denklem ifşaat, ikrar, itiraf denklemidir." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de güçler dizilişinin nasıl gerçekleştiğinin buradan bakılırsa ancak daha iyi anlaşılabileceğini, kimin, nerede durduğunun ancak bu denklemden çözülebileceğini savunan Sancar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İfşaatlar, sadece kuru iddialar değildir. Her birinin dış dünyada, geçmişte ve günümüzde isim ve olay olarak karşılığı vardır. Birileri ilk başta cevap yetiştirmek istedi, kendilerini aklamak adına konuşmaya çabaladılar ama yaptıkları her açıklama, kurdukları her cümle kendilerinin suçlarını itiraf etmekten başka bir sonuç doğurmadı, başka bir anlama gelmedi. Şimdi susuyorlar. Şimdi susanların çevresinin giderek genişlediğini de görmeliyiz, buna da özel dikkat sarf etmeliyiz. En başta iktidar susuyor. Genel geçer cümleler kuruyorlar. Susuyorlar, itiraflar karşısında suskunluk ikrardır. Yani bu iddiaları kabul ediyorlar. Bu ağır, vahim iddialar karşısında iktidar, en tepeden, yanındaki küçük ortaktan aşağıya doğru her kademede susuyorsa ikrar ediyor. Bu suçları kabul ediyor, bunları üstleniyor. Bu suskunluk sadece iktidar çevreleriyle sınırlı kalmıyor ne yazık ki muhalefet saflarında da benzer bir tutumu görüyoruz. Olayları küçültmeye, iddiaları sıradanlaştırmaya çalışan yaklaşımlara tanık oluyoruz. Bu ülkede belki de birilerinin aklından bir suskunluk paktı yaratmak geçiyor olabilir. Yani 'gelin hep birlikte susalım, bu dönemi böylece idare ederek geçelim' gibi bir niyet, arayış varsa buradan uyarıyoruz, HDP susmayacak."
İktidarın, her sıkıştığında çeşitli yollarla kamuoyunun dikkatini dağıtmaya, gündemi değiştirmeye ve bu şekilde yolunu temizleyip devam etmeye çalıştığını öne süren Sancar, "Bir olay ortaya atıldığında, suçlu olduklarını, büyük kirli işler yaptıklarını gösteren herhangi bir gelişme olduğunda hemen hain edebiyatına, iç düşman propagandasına sarılıyorlar ve yıllardır bunu bizim üzerimizden yapıyorlar." ifadesini kullandı. Sancar, "Biliyorsunuz böyle çok iddialı televizyon programı yapımcıları, köşe yazarları falan sürekli vatanseverlik edebiyatı ve millet hamaseti yaparak HDP'yi kendi programlarında linç ettiriyorlardı. Bu işi iftirayla, yalanla, hakaretlerle yapıyorlardı. Şimdi sadece bir kısmının neler yaptıkları, icraatları ortaya dökülüyor. Demek ki bunu yaparken bir yandan, öbür yandan da milyon avroları gidip o kirli ilişkiler ağının sürmesi için ceplerine indiriyorlardı." dedi.
Yaşananların araştırılmasını isteyen Sancar, "Gelin Meclis'te araştıralım, olmadı bizler demokrasiye, adalete inananlar büyük bir kurul oluşturalım, komisyon kuralım. Dünyada örnekleri var. Hep birlikte emek, meslek örgütleri, hak örgütleri, yurttaş inisiyatifleri bir tür Russell Mahkemesi kuralım. Var bunlar geçmişte. İlla savcıları beklemek zorunda değiliz. İlla parlamentoda çoğunluğun sahibi iktidarın insafına bu işleri bırakacak değiliz. Bırakmamalıyız. Bizler araştıralım, peşine düşelim. Adına ister hakikat komisyonu ister vicdan mahkemesi deyin. Ne derseniz deyin ama bu toplumda demokratlar, adalet isteyenler böyle bir şeyi birlikte yapabiliriz." şeklinde konuştu.
Muhalefet partilerinin HSK seçimlerinde yaptığı uzlaşmayı eleştiren Sancar, "Muhalefet partileri Meclis'te yapılan HSK üyeleri seçiminde gidip iktidarla uzlaştılar. Ne adına? 11 üyeden 3'ünü almak adına. Yani yine çoğunluk iktidarda olacak ama muhalefette katkıda bulunmuş olacak. Eğer bu uzlaşmaya katılan muhalefet partileri yargıda ve toplumda yargı eliyle yaratılan bütün bu kirliliklerin peşine kararlılıkla düşmezlerse sırf o seçimde girdikleri bu uzlaşma yüzünden sorumluluk altında olacaklar." görüşünü savundu. Bir idari yargı hakiminin davasını karara bağlayacağı büyük müteahhitlerle fotoğraflar çektirdiğini öne süren Sancar, "Neredesin HSK? Bunun hiç mi önemi yok, hiç mi araştırılma değeri yok? HSK'da burada böyle sessiz kalmakla suç ortaklığı yapıyor." dedi.
Sancar, "Kara para aklamaktan aranan biri İçişleri Bakanıyla görüşüyor. Gerçi bu İçişleri Bakanı lafını da değiştirmek lazım. Neden onu İçişleri Bakanı yaptılar anlamıyorum zaten. Onun daha iyi bildiği iş galiba sigorta işi. Onu sigorta işi bakanı yapsaydılar çok daha iyi olurdu." ifadesini kullandı.
HDP'ye yeniden kapatma davası açıldığını anımsatan Sancar, davanın boşa çıkacağının söyledi. Raportörün iddianameyi iade etmek değil; reddetmek göreviyle karşı karşıya olduğunu savunan Sancar, "Bu iddianameyi kabul etmek siyasi operasyonlara yargıyı kurban etmektir." görüşünü savundu.
Sancar, Anayasa Mahkemesi üyelerinin de aynı sorumluluk ve görevle karşı karşıya olduğunu belirterek, "İddianameyi kabul ederlerse hadi diyelim büyük baskı var anladık kabul ettiniz. O zaman kapatma talebini reddedeceksiniz. Reddettiğiniz taktirde inanın sadece Türkiye'de değil; bütün çağdaş, demokratik toplumlarda birer hukuk ve adalet sembolü, örneği olarak hep onurlandırılacaksınız. Bunu kabul ederseniz HDP'nin yarısı kadar oyu olan bir partinin şantajlarını, tehditlerini, hakaretlerini sineye çekmiş olacaksınız." diye konuştu.
Davayı boşa çıkaracaklarından hiç şüphe duymadıklarını vurgulayan Sancar, "Biz kazanacağımızdan şüphe duymuyoruz. Çünkü haklıyız. Çünkü bu halkın haklarını, Türkiye halklarının emeğini, onurunu, refahını, özgürlüğünü savunduğumuzdan hiçbir şüphemiz yok. Hadi kapattınız diyelim. Kimse HDP'nin kapatılması üzerinden gelecekte siyasi avantaj devşirme hesabı yapmasın. Eğer şimdiden 'HDP kapatılacak gelin hesabımızı, oy planlarımızı buna göre yapalım' diye düşünenler varsa ister iktidarda ister muhalefette yırtın, atın o hesapları." değerlendirmesinde bulundu.