Haberler
TEM Otoyolu'nda kaza! Edirne yönünde tüm şeritler kapatıldı

TEM Otoyolu'nda kaza! Tüm şeritler kapatıldı

Bomba iddia: Erdoğan, DEM-İmralı görüşmesi için Adalet Bakanı'na talimat verdi

Bahçeli'nin İmralı çağrısı sonrası Erdoğan'dan dikkat çeken talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Muhaliflerin ikinci büyük kenti ele geçirmesi an meselesi

Kız meselesi yüzünden çıkan kavgada 3 genç hayatını kaybetti

Kız meselesinden çıkan kavga 3 genci hayattan kopardı

Perihan Sarı.İlahiyat Fakültelerini Medrese Yapan Akp, Bütün Okulları Ticarethaneye...

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı, okulların açılmasıyla beklenen dört dörtlük eğitim sorunlarının ortaya çıktığını, geri dönülemez ve sonuçları telafi edilemez bir boyut kazandığının görüldüğünü belirterek, "AKP'nin, yeni düzenlediği,"...

Chp Genel Başkan Yardımcısı Perihan Sarı, okulların açılmasıyla beklenen dört dörtlük eğitim sorunlarının ortaya çıktığını, geri dönülemez ve sonuçları telafi edilemez bir boyut kazandığının görüldüğünü belirterek, "AKP'nin, yeni düzenlediği, dizayn ettiği eğitim sistemi aracılığı ile çağdaş değerler ve becerilerle donanmış, gelecekte dünya uygarlığına katkı yapacak yurttaşlar yetiştirme yerine, 17 milyon çocuğumuzu ve ailelerini, kindar ve dindar mücahitler yetiştirme amacına alet etmeye çalışmaktadır" dedi.

Perihan Sarı, "Milli eğitim sistemi, tüm ülke gereksinimlerini kapsayan bütünlükçü özelliğinden ve öğrenim birliği ilkesinden koparılmış, bilimsellikten uzak yöntemlerle davranan ehil olmayan ellere bırakılmıştır. 4+4 uygulamasının sonunda, bugün okulların açılmasıyla ortaya çıkan sorun dört dörtlük bir sorundur. AKP her alanda olduğu gibi eğitim alanında yaptığı yıkıcı icraatıyla, "reformö adı altında her şeyi eline yüzüne bulaştırarak, sistemi kaosa sürüklemiştir. Ülkemizin geleceği ve umudu olan çocuklarımız, geri dönüşü ve sonuçlarının telafisi olmayan bir sürece itilmiş, gelecekleri karatılmıştır" diye konuştu.

Perihan Sarı, "AKP hükümetleri bugüne kadar, sosyal hakları yok sayan; sağlık hakkı eğitim hakkı gibi halkın temel haklarını ortadan kaldıran, ticaret konusu yapan, kar amacıyla davranan "yeni liberal dönüşümö politikalarının inançlı savunucusu ve kararlı uygulayıcısı olmuştur. Eğitim alanı da, AKP'nin aymazlıkla pazarladığı bu alanların başında gelmektedir. AKP, okulları bir işletme, öğretmenleri kapıkulu, öğrencileri de müşteri olarak gören bir anlayışa göre eğitim sistemini düzenlemiştir. AKP, yeni düzenlediği, dizayn ettiği eğitim sistemi aracılığı ile çağdaş değerler ve becerilerle donanmış, gelecekte dünya uygarlığına katkı yapacak yurttaşlar yetiştirme yerine, 17 Milyon çocuğumuzu ve ailelerini, kindar ve dindar mücahitler yetiştirme amacına alet etmeye çalışmaktadır" dedi.

"AKP bütün enerjisini eğitim sistemini dönüştürmeye ve partizanca kadrolaşmaya harcamaktadır" diyen Sarı, şunları söyledi; "800 bin eğitim emekçisi öğretmen, AKP'nin okulları kendi arka bahçesi haline getirmek niyetinin, mağdurları olmuştur. "Dört dörtlük eğitim reformuö sonrasında, kadro fazlası olan öğretmenlerin yaşadığı sorunlar, insan haklarını ve bilimselliğin sınırlarını zorlayan bir nitelik kazanmıştır. Dün okulların açılmasıyla ortaya çıkan tablo eğitim sisteminin içler acısı halini bütün çıplaklığıyla ortaya koymuştur.

Geçen yıl, tüm itirazlara rağmen dayatılan, 'Serbest Kıyafet Yönetmeliği', halkımızın akılcı ve sağduyulu tepkisiyle uygulamadan düşmüştür. Okullarda derslik sıkıntısı had safhadayken, bir binada birden çok okul açılmıştır. Sözde Anadolu Lisesi olan okullarda, yabancı dil öğretmeni yokken, 3 bin 500 kişi, din bilgisi ve ahlak kültürü öğretmeni olarak istihdam edilmiştir. Aileler istekleri ve onayları olmadan, çocuklarını imamhatip öğrencisi olarak bulmaktadır. Çocuklar, bırakın oturdukları semtte, yaşadıkları şehirde bile okula devam olanağını kaybetmiştir. Bir ailenin birden fazla çocuğunun bu durumu yaşaması, eğitimi aileler için ekonomik bir yüke dönüştürecektir. Bu durumdan en çok etkilenenlerin de kız çocukları olması kaçınılmazdır. Yaşanılan yerden uzak bir okul kazanan ya da uzak bir okula kaydı yapılan kız çocuklarının eğitim hakkı engellenecek ve kızlar uzaktan eğitime zorlanacaktır."

Perihan Sarı, "Sınav sonuçlarına göre okullara yerleştirme konusu, iflas etmiş bir yönetim anlayışını ve güven vermeyen bir işleyişin varlığını göstermektedir. Doğru bilgilendirme yapılmadan başlatılan ön kayıt işlemleri, başvurulan okulların yapmakla yükümlü olduğu onay işlemi yapılmadan gerçekleştiğinde hak kayıplarına neden olmaktadır. Bilgilendirme eksikliğinin hak düşürücü süreler nedeniyle yarattığı sonuçlar, kasıtlı bir tutumun varlığı ve kayırmacı bir anlayışın bu işlemlere de yansıdığına ilişkin bir izlenim yaratmaktadır. Ülkemizin ve çocuklarımızın gereksinimi, bilimsel yöntemlere, çağdaş değerlere ve ülke gereksinimlerine göre biçimlenmiş; çocuklarımızı özgür bireyler olarak yetiştiren bir eğitimdir. Her yurttaşımız, kendini gerçekleştirme becerileri edinmiş, içinde yaşadığı topluma ve dünya uygarlığına katkı yapan üretken, etkin ve sorumlu yurttaşlar olarak yetişmelidir. Üniversiteler, bilimsel eğitimin gerçekleştirildiği; kurumsal yapılanmasıyla, kadroları ve öğrencileriyle, düşünen, sorgulayan, araştıran, düşüncelerin ifade edildiği; bilgi üretilen özgür ortamlardır. Üniversiteleri, güvenlik güçleri için bir çalışma alanı olarak görmek ve üniversitelere polis sokmak, üniversiteleri terörize etmek demektir" dedi.

Perihan Sarı, "Artık Hükümet politikaları doğrultusunda ve Başbakanın talimatları ile davrandığını gizleme gereği duymayan YÖK, şimdi de özgür, akılcı ve eleştirel düşünceyi yok etmeye yönelmiştir. YÖK, son olarak, İlahiyat Fakültelerinde felsefe derslerini kaldırmış ve İlahiyat Fakültelerini, adında fakülte olan yeni medreselere dönüştürmüştür. DTCF içinde olan ve Arapça öğreten bölümlerin İlahiyat Fakültesi içine alınması da bu medreseci anlayışa dayalıdır. AKP'nin, ülkeyi enkaza dönüştüren yıkım politikaları, halkımızın yaşantısının her anında sonuçlarını hissettiği bir boyuta ulaşmıştır. Totaliter ve teokratik rejimlere ve otoriter yöneticilere yakışan bu uygulamalar, 21. Yüzyılda demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olan Türkiye'ye yakışmamaktadır" dedi.

(MV) - Ankara

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Politika
title