Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Aliağa'daki Tüpraş Rafinerisi'nde patlama

Aliağa'daki Tüpraş Rafinerisi'nde korkutan patlama

Naci Görür Malatya'daki son depremi işaret ederek uyardı: Endişe verici

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

21 ilde daha okullar tatil edildi

20 ilde daha okullar tatil edildi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel: İktidarda halktan yana, halkın iktidarı yok

CHP Genel Başkanı Özgür Özel: İktidarda halktan yana, halkın iktidarı yok
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin İl Belediye Başkanları toplantısına katılmak üzere Burdur'a geldi. Özel, fasulye tarlasını ziyaret ederek işçilerle sohbet etti. Konuşmasında, iktidarın zenginlerin partisi olduğunu ve köylüye dönüp bakmadığını belirten Özel, üreticiyi ve tüketiciyi koruyan politikaların gerekliliğine vurgu yaptı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "İktidarda halktan yana, halkın iktidarı yok. O köylünün, fasulye üreticisinin, domates üreticisinin partisi iktidarda değil. Kimin partisi iktidarda? Zenginin partisi iktidarda. Gelirken garibandan oy alarak geldiler, yerlerini yaptılar. Şimdi köylüye dönüp bakmıyorlar" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin İl Belediye Başkanları toplantısına katılmak üzere Burdur'a geldi. Özel, ilk olarak Türkiye'nin yaş fasulye ihtiyacının önemli bölümünün karşılandığı İnsuyu bölgesindeki tarlalara gidip, fasulye toplayan işçilerle sohbet etti. Daha sonra partisinin il başkanlığına gelen Özgür Özel'e, '1 Mayıs' adlı köpek hediye edildi.

Burada toplanan partililere seslenen Özgür Özel, "Bu balkondan ilk kez genel başkan olarak konuşuyorum. Genel başkan seçilmeden 4-5 gün önce buraya aday olarak gelmiştim. Gecenin bir yarısında burada yine böyle büyük bir kalabalıkla karşılamıştınız. Şimdi de fasulye üreticilerinin derdini dinledik. Belediye başkanları toplantısına geçerken babaocağına uğrayalım, il başkanımızın bir hatrını soralım, çayını içelim diye geldik. Buraya başka bir siyasetçi gelse iktidar partisinden o da bu kadar belki kalabalığı toplar. Toplar ama bu kalabalıkla o kalabalık arasında bir fark var. Bu kalabalık 47 yıl parti iktidar yüzü görmediği halde, aradaki kısa koalisyon dönemleri hariç. Hep bir arada durdular, hiç ayrılmadılar, hiç terk etmediler. Peki bu birlikteliğin sırrı ne? Ne tutuyor onları bir arada? Bu işin bir zamkı, bir macunu var mı? Menfaat mi? Yok, tayin terfi yok, çıkar ilişkisi yok. Aksine cezalandırılmak var. Dedesi CHP'ye üye diye mülakatta torun eleyenler var. Babası geçmişte Cumhuriyet Halk Partisi'ne üye olmuş diye çocuğunu mülakatta eleyenler var. Buna rağmen bu parti bir arada duruyor. Ne için duruyordu bugüne kadar? Ne için durdu, onu birbirine bağlayan, sizi birbirinize bağlayan şey vatan, millet, bayrak ve Atatürk sevgisi. Bu yüzden kimse yıkamıyor bizi" dedi.

"Ben hep söylüyorum, baba evidir Cumhuriyet Halk Partisi diye. Şimdi burada baba evinin çayı, demliği olsun, bacası tütsün diye buraya odun çekenlerle birlikteyiz" diyen Özgür Özel, "Bu partiyi, yıllarca baba evinin bacasını tüttüren sizlerle beraberiz ama baba evi herkese ait. Herkes baba evine doğuyor. Büyüyünce kimi büyüğüyle gidiyor, kimi küçüğüne razı oluyor, kimi ırakta oturuyor, kimi yakında oturuyor. Ama herkes biliyor ki başın sıkıştığında orada yeri var onun. Neden, çünkü tapusu ne bende ne Kemal Bey'de ne rahmetli Ecevit'te vardı, ne İnönü'de. Tapu hem hepimizin hem de hiçbirimizin değil. Çünkü bir kişiye kayıtlı tapu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e kayıtlı. Öyle olunca kim zora düştüyse, kim bunaldıysa, kim sıkıldıysa kapı ardına kadar açık. Gelene 'Nereden geldin, niye gitmiştin, niye öyle ettin böyle ettin' demiyoruz" diye konuştu.

'İKTİDARDA HALKTAN YANA, HALKIN İKTİDARI YOK'

Sabah fasulye tarlasını ziyaret ettiğini anlatan Özel, sözlerine şöyle devam etti:

"Toplayan mutlu değil, güvencesi yok. Kısa süre iş var, ondan sonra yok. Toplatan mutlu değil, götüren mutlu değil. Kim mutlu anlayamadık. 'Kaç para' dedim fasulye, '8 TL' dediler. Manisa'da 80 TL. Sorduk milletvekilimize, Burdur'da da 80 liraya fasulye satılıyor. İstanbul'da 120 TL. Didim'de 200 liraya fasulye satılıyor. Orada söylediler. 'Geçen hafta 200 liraya aldım' dedi biri İstanbul'dan. Burada 8 TL. Niye 8 TL? Birisi para kazanıyor bundan 120 liraya satılınca, biri eziliyor. Burada 8 liraya sebebi şu; iktidarda halktan yana, halkın iktidarı yok. O köylünün, fasulye üreticisinin, domates üreticisinin partisi iktidarda değil. Kimin partisi iktidarda? Zenginin partisi iktidarda. Gelirken garibandan oy alarak geldiler, yerlerini yaptılar. Şimdi köylüye dönüp bakmıyorlar. 13 liraya süt imal ediliyor. Sütün maliyeti 13 TL. 8 liraya süt alıyorlar Burdur'da. Denetlense en iyisi 15 TL, o da maliyetini kurtarmıyor. Oysa 1'e 1,5 paritesi var. Yani sütün bugün 13 liraya satılması için bu adamın 8 liraya yem alması lazım. 8 liraya yemin çuvalının 400 TL olması lazım. Kaç para şimdi? 580-600 lira. 600 liradan yem alıp 8 liradan süt satıyorlar. Ne oluyor bu sefer? Bütün anaçlar bıçak altına gidiyor, kesiliyor. Sonra Türkiye'de beslenme sorunu var. Türkiye'de tarım ürünlerinde sorun var. 'Ne yapalım, ithalatına izin verelim.' Baştan korumuyor, kaybediyor, sonra ithalatına izin veriyor, iyice perişan ediyor."

'ŞİMDİ SADECE ZENGİNLER KAZANIYOR'

Yeni nesil bir ekonomi anlayışıyla üreticiyi koruyan, tarladaki ürünün değerinin altında alınmasına izin vermeyen bütün kademelerin kurulması gerektiğine işaret eden Özel, "Yani halkın partisinin iktidara gelip halktan yana, çiftçiden yana, süt üreticisinden yana, hayvancıdan yana pozisyon alması lazım. Öyle politikalar üretmesi lazım. Hem üreticiyi hem tüketiciyi korumak lazım. O zaman ne olacak? Hem fahiş fiyatlar, hem emek sömürüsü ortadan kalkacak. Herkes birden kazanacak. Şimdi kim kazanıyor? Şimdi sadece zenginler kazanıyor. Sadece ve sadece rantçılar kazanıyor. Bakın 31 Mart seçimlerinden önce 105 miting yaptım, 105 mitingde emeklinin sorununu dile getirdim. Dedim ki 10 bin liraya geçim olmaz, emekliye hakkını verin. Siz geldiğinizde 1,5 asgari ücret alıyordu. Bugünkü parayla 26 bin TL alıyordu, 10 bin TL olmaz artırın diye dilimizde tüy bitti, 12 bin 500 TL yaptı. Ne oldu? 12 bin 500 TL yaptı, emekliyi perişan etti. Beğenmediğimiz 10 bin TL, sefalet maaşı 10 bin TL, ocakta 25 kilo dana kıyma alıyordu. Bugün verdiği 12 bin 500 TL, 20 kilo kıyma alıyor. Emeklilerin ocak ayında isyan ettiğimiz maaşından bile ayda 5 kilo kıyma parası çaldılar. Oyunlarla, enflasyon oyunlarıyla ve bu yüzden şimdi biz diyoruz ki 'Niye vermedin?' Dönüyor diyor ki 'Kaynak bulamadım'. 2 bin 500 liralık zam için '33 milyar maliyeti var' diyor, olsun 17 bin 500 liranın maliyeti de 100 milyardı" diye konuştu.

Konuşmasının ardından Burdur Belediyesi'ne geçip, bir süre Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz ile sohbet eden Özel, daha sonra toplantının yapılacağı otele gitti.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Politika
title