Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Kemal Şamlıoğlu: Tarikatlarla, cemaatlerle değil, kamu kurumlarıyla protokollerimiz var
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Kemal Şamlıoğlu, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda yapılan görüşmelerde, Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'ne ilişkin açıklamalarda bulundu. Şamlıoğlu, tarikatlar ve cemaatlerle değil, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarıyla 2 bin 700 civarında protokollerinin olduğunu belirtti. Ayrıca, yapılan protokollerin Temel Eğitim Kanunu'na ve Anayasa'ya aykırı olmadığını vurguladı.
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Kemal Şamlıoğlu, "Tarikatlarla, cemaatlerle değil, kamu kurumları ile sivil toplum kuruluşlarıyla 2 bin 700 civarında protokolümüz var. Temel Eğitim Kanunu'na ve Anayasa'ya aykırılıktan herhangi bir protokolün yapılması söz konusu değil." dedi.
TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda, Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'nin görüşmeleri devam ediyor. Teklif maddeleri üzerinde söz alan milletvekilleri, görüş ve eleştirilerini dile getirdi.
CHP İstanbul Milletvekili Fethi Açıkel, kanun teklifinin eğitim paydaşlarına danışılmadan hazırlandığını savundu. Düzenlemenin içeriğine yönelik eleştirilerini aktaran Açıkel, şunları kaydetti:
"Burada bir Atatürksüzleştirme anlayışının izlerini görüyoruz. Bunun Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda yer alması son derece düşündürücü ve vahim. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Atatürk'ün adı Maarif Modeli Ortak Metni'nde bile bir tek defa geçmiyordu. Burada da benzer bir şekilde olabildiğince sansürlenerek geçmiş. Fikri hür, vicdanı hür nesil yetiştirmek, Atatürk cumhuriyetinin köken, inanç, yaşam tarzı ayrımı gözetmeksizin bütün öğretmenlerimizi sorumlu ve yükümlü kıldığı, bizim de çocuklarımızı güvenle öğretmenlerimize emanet ettiğimiz bir felsefe şemsiyesi altında mümkün olabilir."
Teklifin ilk imza sahibi AK Parti Sinop Milletvekili Nazım Maviş ise Atatürk ilke ve inkılapları ile Atatürk milliyetçiliğinin sadece bir parti ya da kurumun değil bütün vatandaşlarının ortak değeri olduğunu söyledi.
CHP'li Açıkel'in eleştirilerinin haksız olduğunu anlatan Maviş, teklifin ikinci bölümündeki öğretmenlerin hak, ödev ve sorumluluklarıyla ilgili bölümde Atatürk ve Cumhuriyetin değerleriyle ilgili gerekli hassasiyetin gözetildiğini aktardı. Maviş, "Burada yer alan 'Anayasa'da ifadesini bulan temel ilkelere bağlı' cümlesi aslında Anayasa'nın temel ilkelerine bağlılığı bir temel yükümlülük haline getiriyor. Ayrıca Atatürk ilke ve inkılapları, Atatürk milliyetçiliği, demokrasi ve laiklik Milli Eğitim Temel Kanunu'nun genel amaçları ve ilkeleri olarak sıralanıyor." dedi.
Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, kanun teklifinin, öğretmene ve eğitim yöneticilerine alanı dışında farklı alanlarda görev verilmemesini sağlaması gerektiğini; sayım ve inşaat işlerinde görevlendirmelerin, müdür ve müdür yardımcılarına muhakkiklik görevlerinin yaptırılmamasını istediklerini kaydetti.
Meslek Kanununun emeklilik sonrasını da kapsaması gerektiğini savunan Karaman, "Yapılan düzenlemeler öğretmenlik özlük haklarını düzenleme konusunda yetersizdir. Öğretmenlik mesleğine girişten emekliliğe ve emeklilik sonrasını da kapsayacak şekilde özlük haklarını düzenleyen bir yasaya ihtiyaç var." diye konuştu.
İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat da öğretmenler için sınavlarda görevli olmak gibi bir zorunluluk getirildiğine dikkati çekerek, "Zorunlu sınav öğretmenlerimizi ÖSYM'nin emir eri haline getirir. Okul dışındaki görevler zorunlu olamaz. Sınavlarda gözetmen veya sınav görevlisi açığı oluşması durumunda ihtiyacın karşılanması, ücretlere yapılacak artışla görev halinin cazip hale getirilmesiyle sağlanmalıdır." ifadelerini kullandı.
DEM Parti İstanbul Milletvekili Keziban Konukcu Kok, Milli Eğitim Bakanlığınca yürütülen Çevreye Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi (ÇEDES) ile dinsel bir yaklaşımla itaatkar bir nesil yetiştirilmek istendiğini, Mesleki Eğitim Merkezleriyle de bu anlayışın desteklendiğini öne sürdü.
"Cemaatlerle değil sivil toplum kuruluşlarıyla 2 bin 700 civarında protokolümüz var"
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Kemal Şamlıoğlu, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin genel amaçlarının, Milli Eğitim Temel Kanunu'nun "Türk Milli Eğitiminin Amaçları" ve Anayasa'nın ilgili maddeleriyle bağlantılı olan temel amaçlarının göz önünde bulundurularak düzenlendiğini söyledi.
Bazı milletvekillerinin okullardaki Atatürkçülük ve İnkılap Tarihi derslerinin içeriğine yönelik eleştirilerine yanıt veren Şamlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uyumluluk ve tekrarlardan kaçınan yaklaşımla hazırlanan programımızda birbirini destekleyen, tamamlayan bir yapıyla programın hazırlanmasına özen gösterildi. 8'inci sınıfta, Mustafa Kemal'in çocukluğu ve eğitim hayatını öne çıkaran detaylara, 12'nci sınıfta ise askerlik ve siyasi hayatıyla kişilik özelliklerine odaklanarak program yazıldı ve bu şekilde onaylandı. 8'inci sınıfın inkılap tarihi ve Atatürkçülük dersi öğretim programı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu ve inkılaplar ünitesinde cumhuriyetin ilanına kadar yaşanan siyasi veya diplomatik gelişmelere yer verilerek hazırlandı. Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde yapılan inkılaplara, bu inkılapların yapılma gerekçelerine, Türkiye'nin modern bir devlet olma yolunda inkılapların sağladığı katkılara, Atatürk'ün Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti'ni muasır medeniyetler seviyesine çıkarma idealinin anlaşılması programa amaç olarak koyulmuştur."
ÇEDES Projesi kapsamında sivil toplum kuruluşlarıyla protokoller yapıldığını anımsatan Şamlıoğlu, şunları söyledi:
"Tarikatlarla, cemaatlerle değil, kamu kurumları ile sivil toplum kuruluşlarıyla 2 bin 700 civarında protokolümüz var. Temel Eğitim Kanunu'na ve Anayasa'ya aykırılıktan herhangi bir protokolün yapılması söz konusu değil. Yapılırsa hem idare olarak yapanlar ve onaylayanlar hem de taraf olanlar açısından hukuki bir süreç işler. Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı hiçbir protokolde sivil toplum bağlamında 1 lira ödeme yapmamıştır, yapamaz da."