Nüfus Hizmetleri Kanunu Tasarısı Genel Kurulda
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Belediyeleri de denetlemek bizim asli görevimizdir.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Belediyeleri de denetlemek bizim asli görevimizdir. Buradan ilan ediyorum; Türkiye'de iktidar, muhalefet belediyelerle ilgili özel teftişe başlıyoruz." dedi.
TBMM Genel Kurulunda, Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmelerine devam ediliyor.
Bakan Soylu, tasarının birinci bölümünün görüşmeleri sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Mafya ve organize suç örgütlerine yönelik kararlı bir çalışma yürütüldüğünü, yasal düzenlemelerin ardından bu suç örgütlerine yönelik operasyonların sayısının arttığını belirten Soylu, 2014 yılında bin 22 olan operasyon sayısının 2015'te 587'ye, 2016'da 573'e düştüğünü, 2017 yılında ise şu an itibarıyla 950 olduğunu bildirdi.
Organize suç şebekeleri ve mafyaya yönelik operasyonlarda gözaltına alınan ve tutuklananların sayısında da artış olduğunu dile getiren Soylu, bir yandan FETÖ ve diğer terör örgütleriyle mücadele ederken diğer taraftan da mafya ve benzeri suç yapılarına yönelik ciddi çalışmalar yürüttüklerini anlattı.
-"Kadın kontenjanı kullandırılacak"
Soylu, son özel hareket polisi alımlarında kadın personelin bulunmadığı yönündeki eleştiriyi yanıtlarken de "Hem bu konuda kızlarımızdan gelen yoğun talep hem bizim kendi ihtiyaç değerlendirmemiz üzerine, bundan sonraki alımlarda bir kadın kontenjanı kullandırılacaktır." diye konuştu.
Türkiye'deki Suriyeliler'in sayısına ilişkin soruyu yanıtlayan Süleyman Soylu, şunları söyledi:
"Şu anda 3 milyon 135 bin Suriyeli var. Bunun 1 milyon 510 binini 0-18 yaş grubu arasında. Şöyle bir değerlendirme çok manipüle ediliyor oluyor; 'Savaşacak insanlar gitsinler, orada savaşsınlar'. Bir taraftan savaşmayı men eden bir akıl ortaya konulmakta, sürekli bu akıl salık verilmekte, diğer taraftan da biz onlar adına niye... Şu anda bizim Cereblus'ta bulunmamız, Azez'de bulunmamız, El Bab'da bulunmamız esas itibarıyla Türkiye'ye yönelebilecek bir takım tehditlerin orada engellenmesi adına çok önemli bir politikadır."
Türk Silahlı Kuvvetlerinin sınır ötesinde büyük bir mücadele ortaya koyduğunun altını çizen Soylu, ancak ülke içinde karşı karşıya kalınabilecek bir takım sıkıntıların sınırlar ötesinde karşılanmasının zorunlu olduğunu belirtti.
Bakan Soylu, "Bize sığınmış insanlarla kendi vatandaşlarımız arasında bir fitne oluşturmaya çalışanlar var. Biz kendi sorumluluğumuzla ve insanlık adına buna müsaade etmeyiz." dedi.
Silah ruhsatı sayılarına ilişkin de konuşan Soylu, ruhsat sayısının azaldığına dikkati çekti. Soylu, "Eylül 2016 yılında 84 bin 268 ruhsat verilmiştir. Eylül 2017 tarihi itibarıyla 63 bin 453 silah ruhsatı verilmiştir. Çeşitli dönemlerde ruhsatlı silahların toplam nüfusa oranına bakıldığında Finlandiya yüzde 8, İsveç yüzde 6.7, ülkemizde ise bu rakam yaklaşık yüzde 3 civarındadır." bilgisini paylaştı.
Pompalı tüfeklerin satışı konusunda da yasal düzenlemeler yaptıklarını, nerede boşluk varsa bu alanın doldurulmasına çalıştıklarını anlatan Soylu, bu konuda da çok ciddi operasyonlar gerçekleştiğini bildirdi.
İçişleri Bakanı Soylu, belediyelere yönelik sorulara şu yanıtı verdi:
"Burası Meclis. Biz yürütmeyiz ve birkaç çember içinde denetleniyoruz. Belediyeleri de denetlemek bizim asli görevimizdir. Buradan ilan ediyorum; Türkiye'de iktidar, muhalefet belediyelerle ilgili özel teftişe başlıyoruz. Şimdiye kadar yaklaşık 3 yıldır, 4 yıldır Türkiye'nin yaşadığı macerayı herhalde siz benden çok daha iyi biliyorsunuz. Nelerle uğraşıldığını ve müfettiş sayımızın nerelere düştüğünü, bu konuda nasıl adım atıldığını... Siz de ben de biliyoruz ki belediyeler konusunda, CHP'li belediyeler olsun, diğer belediyeler olsun merkezi idarelerin bu konudaki denetimleri mümkün olduğunca kısıtlı. Oysa devlet kendi denetimini ortaya koymalıdır."
-"Ben de imam nikahını kıydırmış bir insanım"
Tasarının birinci bölümü üzerinde grubu adına söz alan CHP Bartın Milletvekili Muhammet Rıza Yalçınkaya da Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayarak, müftülüklere nikah kıyma yetkisi veren düzenlemeye, ülkenin bu niteliği doğrultusunda bir kez daha bakılmasını istedi.
Yalçınkaya, müftülüklere nikah kıyma yetkisi verilmesinin Anayasa'ya aykırı olduğunu savunarak, bir ihtiyaçtan doğmayan bu düzenlemenin cumhuriyetin kazanımlarına da aykırı olduğunu söyledi.
Belediye başkanlığını da içeren siyaset hayatı boyunca "Çok yoğunluk var, nikahımızı kıydıramadık." diyen hiç kimseyle karşılaşmadığını belirten Yalçınkaya, "İtirazımız dini nikaha değildir. Dini nikah zaten ülkemizde serbesttir. Ben de inancım gereği imam nikahını kıydırmış bir insanım. Dini nikaha bir engel, itiraz yoktur. Tartışmaların odağı da dini nikah değildir. Sorun; çağdaş hukuk devletiyle çatışan bir ortama zemin hazırlanmasıdır." diye konuştu.
MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu ise grubu adına konuşmasında, bilişim teknolojilerindeki ilerlemelere işaret ederek, tasarının birinci bölümünün bu ilerlemeler ışığında uygulamalardan kaynaklanan ihtiyaçları karşılamaya yönelik olduğunu dile getirdi.
Aksu, tasarının evlendirme yetkilisini düzenleyen maddesine de değinerek, "Hukuk devletinde esas olan nikah akdinin hukuk çerçevesinde gerçekleşmesidir. Bu da Medeni Kanun ile belirlenmiştir." dedi.
Tasarıdaki düzenlemenin de resmi nikahı kıyma yetkisi olduğunun altını çizen Aksu, mevcut nikah kurallarını değiştiren ya da aykırı olan bir işlemi öngörmediğini, ayrıca yetkilendirilecek kişilerin de devlet görevlisi olduğunu belirtti.
-"Boşanma hakkının gasp edilmesi kolaylaşacak"
HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, kadın cinayetlerinin önlenmesi, cinsiyet eşitliğinin öne çıkarılması gerekirken, kadınlarla ilgili bir konunun erkek egemen bir alana teslim edildiğini öne sürdü.
"Müftülere nikah yetkisi verilmesiyle kadınların boşanma gibi haklarının gasp edilmesi kolaylaşacaktır." diyen Kaya, düzenlemenin muhafazakar kesimdeki kadınları daha çok etkileyeceğini söyledi.
AK Parti Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman, şahsı adına konuşmasında, yasal düzenlemelerin sağlıklı yürütülebilmesi için kanunlarda değişiklik yapılmasının bir gereklilik olduğunu dile getirerek, tasarının özellikle nüfus işlemlerinde bürokrasiyi azaltan, hatayı azaltan, sorunları gideren bir niteliği olduğunu bildirdi.
HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran da şahsı adına söz aldı.
İktidarın kadınlarla ilgili getirdiği düzenlemelerin hiçbirinin toplumsal ihtiyaçtan kaynaklanmadığını iddia eden Başaran, tasarıdaki nikahla ilgili düzenlemeyi protesto etmek için sokaklara çıkan kadınların da bunun bir göstergesi olduğunu savundu.