Netanyahu gözünü bu kez Mısır topraklarına dikti! Trump'tan müdahale talep etti

Haberi DinleHaberi Dinle
0:00/0:00
Netanyahu gözünü bu kez Mısır topraklarına dikti! Trump'tan müdahale talep etti
Güncelleme:
Facebook'da Paylaş Twitter'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş Google News'de Paylaş

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Mısır'ın Sina Yarımadası'nda askeri varlığını artırdığı gerekçesiyle ABD'den duruma müdahale etmesini istediği iddia edildi. ABD basınında yer alan iddiaya göre, Tel Aviv, Kahire'nin Sina'daki hamlelerinden oldukça büyük endişe duyuyor.

  • İsrail Başbakanı Netanyahu, ABD Başkanı Trump yönetiminden Mısır'a baskı uygulamasını istedi.
  • Mısır'ın Sina Yarımadası'nda askeri varlığını artırdığı ve saldırı amaçlı askeri altyapı oluşturduğu iddia edildi.
  • Mısır, Sina bölgesindeki hava üslerinde uçak pistlerini genişlettiği ve yer altı tesisleri inşa ettiği iddia edildi.
  • İsrail ve Mısır arasında 1979 barış anlaşması, Sina Yarımadası'nda hafif silahların konuşlandırılmasını sınırlandırıyor.
  • Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi, İsrail'in Mısır'la barış anlaşmasını tehlikeye attığını söyledi.
  • ABD, İsrail-Mısır barış anlaşmasının garantörlüğünü üstlenmiş durumda.

ABD basını, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump yönetiminden Mısır'a baskı uygulamasını istediğini iddia etti.

"İSRAİL, ABD'DEN MISIR'A BASKI UYGULAMASINI İSTEDİ" İDDİASI

ABD merkezli haber sitesi Axios, bir ABD'li ve iki İsrailli yetkiliye dayandırdığı haberinde, Netanyahu'nun Mısır'ın Sina Yarımadası'ndaki askeri varlığını arttırdığını öne sürerek söz konusu talepte bulunduğunu aktardı. Yetkililer, Mısır'ın 1979 yılında İsrail ile imzaladığı barış anlaşması kapsamında sadece hafif silahların konuşlandırılmasına izin verildiği bölgede bir süredir saldırı amaçlı kullanıma uygun askeri altyapı oluşturduğunu öne sürdü.

Netanyahu, Mısır'ın Sina Yarımadası'ndaki Askeri Varlığını Artırdığı Gerekçesiyle ABD'den Müdahale İstedi

Yetkililer ayrıca, Mısır'ın Sina bölgesindeki hava üslerinde bulunan uçak pistlerinin genişletildiğini ve bölgede füze depolamak için kullanılabilecek yer altı tesislerinin inşa ettiğini iddia etti. Ancak, Mısır'ın söz konusu tesislerde füze depolayıp depolamadığının teyit edilmediği aktarıldı.

"MISIRLILARIN SİNA'DA YAPTIKLARINDAN BÜYÜK ENDİŞE DUYUYORUZ"

İsrailli yetkililer, Mısır'la diplomatik ve askeri kanallar aracılığıyla iletişime geçildiğini, ancak Mısır'ın söz konusu yapılanmanın amacına dair bir açıklama sunmadığını belirtti. Bir yetkili açıklamasında, Mısır'la doğrudan görüşmelerin sonuçsuz kalmasından sonra İsrail'in Trump yönetiminden duruma müdahale etmesinin istediğini aktardı. Diğer bir yetkili ise ABD öncülüğündeki çok uluslu gözlem gücünün Sina üzerindeki hava devriyelerini ciddi ölçüde azalttığını ve bunun durumu daha da kötüleştirerek, sahadaki gelişmelerin takibini zorlaştırdığını savundu. İsrailli yetkili, "Mısırlıların Sina'da yaptıkları oldukça ciddi ve bu durumdan büyük endişe duyuyoruz" dedi.

MISIRLI YETKİLİ İDDİALARI YALANLADI

Bir Mısırlı yetkili ise iddiaları yalanlayarak, ABD'nin son dönemde söz konusu başlıkları Mısır'la gündeme getirmediğini aktardı.

Netanyahu, Mısır'ın Sina Yarımadası'ndaki Askeri Varlığını Artırdığı Gerekçesiyle ABD'den Müdahale İstediSina Yarımadası

"NETANYAHU MISIR İLE BARIŞ ANLAŞMASINI TEHLİKEYE ATIYOR"

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, İsrail'in 9 Eylül tarihinde Katar'ın başkenti Doha'ya düzenlediği saldırının ardından bir açıklamasında, doğrudan İsrail halkına seslenmişti. Mısır Cumhurbaşkanı, Netanyahu hükümetinin Mısır'la olan barış anlaşmasını tehlikeye attığını, ayrıca bölgedeki diğer ülkelerle daha ileri düzeyde normalleşmeyi imkansız hale getirdiğini söylemişti.

İSRAİL-MISIR ARASINDAKİ ANLAŞMA

İsrail ve Mısır arasında 1979 yılında imzalanan barış anlaşması kapsamında, ülkeler 1948 yılında başlayan Arap-İsrail Savaşı'ndan beri yürürlükte olan savaş halinin sonlandırılması, İsrail'in 1967 yılında işgal ettiği Sina Yarımadası'ndan askeri ve sivil varlıklarını geri çekmesi ve karşılıklı olarak birbirlerini tanıması gibi konularda mutabakata varmıştı. ABD ise söz konusu anlaşmanın garantörlüğünü üstlenmişti.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika
title