Muhalefetten Yeni Anayasaya İki Farklı Yorum

MELTEM YILMAZ - Yeni anayasa yapımı konusunda muhalefet partilerinden iki farklı yorum geldi. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, bu konuda umutlu olmadığını söylerken, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, umudunu koruduğunu belirtti.

Altay, "7 üyesini cezaevinde tutan bir Meclis'in, hak ve özgürlük temelli bir anayasa yapmasını beklemek hayal olur, yapamaz" görüşünü savundu. Vural, "Bu komisyon, dinamitlenmemeli, yok edilmemeli, ortadan kaldırılmamalı" dedi.

Altay ve Vural, yeni yasama yılında, yeni bir anayasa çıkıp çıkmayacağına ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

"Bir yeni anayasa yok. Ama mutabakatla mevcut anayasayı, çok iyi bir hale, elverişli, kullanışlı, hak ve özgürlük temelli anayasa haline getirebiliriz" diyen Altay, ancak bunlardan önce yapılması gereken şeylerin bulunduğunu söyledi. Altay, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal dışında, Meclis'in  7 üyesinin halen cezaevinde olduğunu ifade ederek, "Hiçbirinin cezası kesinleşmedi. Bence bunlar halen tutuklu. 7 üyesini cezaevinde tutan bir Meclis'in, hak ve özgürlük temelli bir anayasa yapmasını beklemek hayal olur, yapamaz. Ona muktedir değildir" diye konuştu.

Haberal ve CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün'e konulan yurt dışı çıkış yasağına işaret eden Altay, "İki üyesine yurt dışı yasağı konulmuş bir Meclis'te siz nasıl hak ve özgürlük temelli bir anayasa yapmasını bekleyebilirsiniz?" diye sordu. Altay, mevcut anayasada, seyahat özgürlüğü bulunduğunu, ancak milletvekillerinin, bundan mahrum edildiğini ifade etti.

-"İç savaşa götürecek kadar tehlikeli sonuçlar"

Altay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Haberal ve Aygün, Meclis'in verdiği görevler nedeniyle yurt dışına gideceği zaman ne olacak, çok merak ediyorum. Sayın Meclis Başkanı ne diyecek, nasıl bir tavır gösterecek çok merak ediyorum. O yönüyle çok umutvar olmadığımı söylemem lazım.

Çoğunluğu aldım yeni bir anayasa yapacağım diyemezsin. Yeni anayasa 1961 ve 1982'de yapıldı, darbe sonucunda oldu, asla doğru değil. Toplumun yüzde yüzüyle mutabakat, onu anlarım. O da mümkün değildir. 76 milyonun 75 milyon 999'u ister, birisi istemezse bu kurucu iradeyi buradaki parmak çoğunluğuyla değiştirmek mümkün değil, doğru da değil.  Daha çok demokrasi, insan hakları, özgürlük, hak bunlara elbette evet, düşünceyi ifadeye, inançlara eşit imkan, fırsat sağlanmasına evet. Özgürce gezme, doğurmaya, yemeye, içmeye evet. Ama sen dersen ki bu anlayışı değiştiriyorum, anayasayı değiştirecek çoğunluğum var. Onu yapamazsın, onu yaptırmazlar, Olmaz, doğru da değil. O ülkeyi böler. O bu ülkede, iç savaşa götürecek kadar tehlikeli sonuçlara gebe bir hareket olur."

Pazartesi günü açıklanacak demokratikleşme paketine ilişkin olarak da değerlendirmelerde bulunan Altay, demokrasi ve barış için 17 maddelik bir çağrılarının bulunduğunu anımsattı. Seçim barajının kaldırılması, Diyarbakır Cezaevi'nin müze olmasına yönelik kanun tekliflerinin bulunduğunu anımsatan Altay, mevzuattaki "darbe hukukunun" temizlenmesini istedi.

Altay, işe buradan başlanılması gerektiğini belirterek, "Çoğunluk partisinin anlayışı, hakikatten demokratikleşmeyse, bizim 17 maddelik bildirimizle başlanılmasında büyük fayda görüyoruz. Biz, üzüm yemek derdindeyiz, bağcı dövmek peşinde değiliz. Hükümetin, parlamentoya getirdiği, kamu, toplum yararına olan her kanuna evet dedik. Seçim barajı aşağı çekiliyorsa, bizim buna karşı olmamız düşünülebilir mi? Toplantı, gösteri yapma, örgütlenme özgürlüğünün önünü açıcı kanunlar, teklifler, yönetmelikler gelirse buna hayır dememiz düşünülebilir mi?" diye sordu.

-"İnsanımızı, devletimizi, milletimizi değiştirmeyin"

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun başarılı şekilde çalıştığını ve önemli bir katkı sağladığını kaydetti. Vural, bunun önemsenmesi gerektiğini vurgulayarak, bu ortamın dinamitlenmemesini istedi.

TBMM'de partiler arasında uzlaşma arayışının olduğu yegane zeminin bu olduğunu ifade eden Vural, diğer komisyonda çoğunluk iradesinin geçerli olduğunu savundu.

Vural, uzlaşma komisyonundaki  bu zeminin devam etmesini istediklerini belirterek, şu görüşleri dile getirdi:

"Anayasa üç, beş, altı ay, bir yıl  sürdü, bir anayasa yaptık, önemli olan yapmaktır. Bu bakımdan olumlu şekilde katkılarımızı devam ettireceğiz. Siyasi partilerin hepsine çağrım odur ki; Meclis Uzlaşma Komisyonu, anayasayı üç temel noktaya göre yapıyor: Türk milletine, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve insanımıza. Bu üç değer eksesinde bir anayasa yapacağız. İnsanımızı, milletimizi, devletimizi değiştirmeyin. Maalesef tartışmaların önemli bir kısmı devlet ve millet tanımına odaklanıyor. Devlet, millet ve insan var. Var olanlara yönelik bir anayasa yapma konusunda siyasi partiler, fantazilerden uzaklaşmalı.  Geçmişine, tarihine, TBMM'nin kuruluş esasına, yürüttüğü mücadelenin ruhunu hissederek bir çalışma yapması gerektiğini düşünüyorum."

-"Neden hep umutsuzluklar var?"

"Komisyonda görev alan 12 milletvekili her şeyi yapmaya muktedir mi? Böyle bir şey olabilir mi?" diye soran Vural, kendilerini var kılan, varlıklarını devam ettiren değerler ekseninde meseleye bakıp, bunları çözmeye odaklanmaları gerektiğini vurguladı.

Vural, "Kuruluş amacımız, felsefemiz gerçeklerine dayalı bir anayasa üzerinde herkes uzlaşmalıdır. Farklılıklarımız olacaktır ama bunları dile getirerek, vatandaştan kendi görüşlerine destek olmalarını temin edebilecek bir zemini nasıl oluşturabiliriz? Bunu değerlendirmek lazım" görüşünü dile getirdi.

Umudunu koruduğunu vurgulayan Vural, uzlaşma komisyonunun, dinamitlenmemesi, yok edilmemesi, ortadan kaldırılmaması gerektiğini kaydetti. Zaman zaman bu tür söylemler kullanıldığına işaret eden Vural, bunu doğru bulmadığını belirtti.  Bu zeminin devam etmesi gerektiğini dile getiren Vural, sözlerini, "Neden anayasa konusunda hep umutsuzluklar var? Olumsuz mesajlar veriliyor? Oysa uzlaşılan konular var. Bu bakımdran labirentler oluşturup, muammalar oluşturmak yerine bu süreç devam ettirilmeli. Elekler kullanmak suretiyle en sonda kalan o konular nelerdir, millet onları bilsin" diye tamamladı. - TBMM