Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Mübarek'in Tahliyesi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türkiye Mısır Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Ünal: "Mısır'ın artık 2 diktatörü oldu. Biri Sisi, diğeri Mübarek" "Mısır'da kitleyi provoke etmek için yapılan son eylem, Mübarek'in serbest bırakılmasıdır" "Bana göre Mübarek'in serbest bırakılmasının en ağır sonucunu Suriye yaşadı. Mübarek'in serbest bırakılması Esed'i daha da cesaretlendirdi ve kimyasal silah kulandı"

ESİN IŞIK - Türkiye-Mısır Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı AK Parti Kahramanmaraş Milletvekeli Mahir Ünal, Mübarek'in serbest bırakılmasıyla birlikte Mısır'ın artık iki diktatörünün olduğunu söyledi.

Ünal, AA muhabirinin, Mübarek'in tahliye edilmesine ilişkin sorularını cevaplandırdı. Mübarek'in tahliye edilmesinin, Mısır için yeni bir gelişme olduğunu vurgulayan Ünal, "Öncelikle Mısır'ın artık iki diktatörü oldu. Biri Sisi, diğeri de Mübarek. Mısır'da halkın kendini yönetme iradesini ve egemenlik hakkını kullanma iradesini maalesef darbeyle ellerinden aldılar" dedi.

Ünal, demokrasilerde  krizlerin normal olduğunu, ancak bunun yine demokrasi içerisinde kalınarak çözülebileceğini vurguladı. Mısır'da insanların kendi iradelerine sahip çıkmak adına son derece  sivil, şiddetten uzak bir sivil itaatsizlik sergilediklerini anlatan Ünal, darbe yönetiminin, bunu terörize etmek, şiddet sarmalına çekmek için masum insanlara yönelik katliam yaptığını söyledi.

Darbecilerin, özelikle İhvan liderlerinin çocuklarını tespit ederek, keskin  nişancılarla şehit ettiğini, bunu kitleyi şiddete çekmek için yaptığını ifade eden Ünal, şöyle devam etti:

"Şimdi son provokasyon, son eylem de Mübarek'in serbest bırakılması.  Çünkü bununla adeta halka meydan okundu. Önce halkların kendi iradesine sahip çıkma mücadelesi manipüle edildi, sonra kendi kendini yönetme hakları ellerinden alındı. Şimdi de tersine çevriliyor. Bölgeye şu mesaj veriliyor:  Biz burada istediğimizi yaparız. Körfez ülkelerindeki yönetimler için de bunun bir anlamı var.  Oradaki yönetimler de kendi halklarına, bütün bu olanlar üzerinden şu mesajı veriyor:  'Eğer  siz kendi egemenlik hakkınıza sahip çıkmaya kalkışırsanız, eğer siz kendi kendinizi yönetme iradesi ortaya koyarsanız sonunuzun ne olacağını görün. Mısır'da  olanları görüyorsunuz. bakın  Mübaret devrildi zannettiniz ama  Mübarek şimdi serbest. Dolayısıyla böyle bir  şeye sakın olaki kalkışmayın.' Bölgede insanların kendi iradelerine sahip çıkma mücadeleleri ötelenebilir, geciktirilebilir ama bunu engelemek mümkün değil. Burada tabii Avrupa, AB ve Ameraki'da çok kötü bir sınav verdi. Bence Mübarek'in serbest  bırakılmasının en ağır sonucunu Suriye yaşadı. Çünkü Mübarek'in serbest bırakılması, Esed'i daha da cesaretlendirdi ve kimyasal silah kulandı. Esed rejimi zaten 100 bini aşkın kişiyi katletmişti. Kimyasal  silahla da dün binlerce insanı kadın, çocuk demeden katletti. Bu da Mubarek'in serbest bırakılmasının ayrı bir sonucu."

-"Uluslararası camia nerede?"

Uluslararası camianın Mısır ve Suriye'de yaşananlara sessiz kalmasına tepki gösteren Ünal, "İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, bütün bunlar kimin için?  İnsan bildiğimiz tanıma kimler giriyor? Uluslararası örgütler neden sessiz kalıyorlar, bunu sorgulamak lazım" dedi.

Ünal, Oscarlı yıldızların, Gezi Parkı olaylarıyla ilgili bildiri yayınladığını, ancak Mısır ve Suriye'deki katliamlara sessiz kaldıklarını söyledi.

"Orada yaşayan çocuklar, dünyanın  çocuk standardına uymuyor mu? Orada yaşayan insanlar, batının insan standartına uymuyor mu?" diye soran Ünal, şunları kaydetti:

"Yani insanlık için de bir standart oluşturuldu da bunun mu farkında değiliz?  O halde insanlığın bugüne kadar  vaat ettiği değerler ve insanlığın şu anda üzerinde yükseldiğini iddia ettiği değerler, bugün yok mu sayılıyor, dünyanın bunu sorgulaması gerekiyor. Bu  ciddi bir insan hakları sorunu ve dünya bunu yeniden sorgulamak zorunda. Burada çok açık bir ikiyüzlülük  söz konusu. Bütün yönetimlerin, bütün iktidar oyunlarının dışında ölen insanlarla ilgili dünya neden sessiz kalıyor?"

-Yeni algı yönetimi

Mübarek'in serbest bırakılmasıyla şimdi yeni bir algı yönetiminin yapıldığını ifade eden Mahir Ünal, şu ifadeleri kullandı:

"O da şudur; 'Tantavi ile Sisi arasında bir fark yok. Mursi ile Mübarek arasında da bir fark yok.' Dolayısıyla Mübarek de normal bir yöneticiydi gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu son derece yanlış. Mursi darbeyle gelmedi, seçimle geldi.  Dolayısıyla Mursi ile Mübarek'i eşit görmek, öncelikle hiçbir demokratik vicdanın, demokrat olduğunu söyleyen hiçbir kişinin söylemeyeceği ve kabul edemeyeceği bir şey. 30  yılık bir diktatörü halk devirdi, Mısır'da yüksek askeri konsey yönetimi devraldı ve seçimlere  gitti. Bu seçimlerde Mursi yüzde  52  oy aldı. Halkın referandumdaki yüzde 65'lik onayıyla bir  anayasa  hazırlandı ve  halk bunu onayladı. Dolayısıyla Tantavi ile Sisi'yi öbür taraftan Mursi ile Mübarek'i beraber görmek öncelikle insanların demokrasi anlayışına ters" - Ankara

Kaynak: AA / Politika
title