Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu toplandı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, "Biz bugün birlikte yaşam iradesini ancak silahlı terör örgütünün ortadan kaldırılması, silahların sustuğu bir Türkiye'de hayata geçirebiliriz. Bunun yolu da çok açık ve nettir.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, "Biz bugün birlikte yaşam iradesini ancak silahlı terör örgütünün ortadan kaldırılması, silahların sustuğu bir Türkiye'de hayata geçirebiliriz. Bunun yolu da çok açık ve nettir. Örgüt, silah bırakacak, hukuk işleyecek ve milletimiz konuşacaktır." dedi.

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda üye milletvekilleri, gündeme ilişkin önerilerini dile getirdi.

Burada konuşan Zorlu, komisyonun gündeminin öncelik sıralaması ve bu komisyonun "her şeyi çözemeyeceği" ifadesinin çok yerinde bir ifade olduğunu, komisyon üyelerinin de bu yönde ortaklaştığını belirtti.

Komisyon gündeminin terör örgütü PKK'nın tüm unsurlarıyla silah bırakması, yurt içi ve yurt dışındaki terör varlığının tasfiyesi ve toplumsal huzurun yeniden tesisinin gerekliliğine işaret eden Zorlu, "Bu kapsam dışına çıkacak her tartışma milletimizin beklentisinin de bir anlamda boşa çıkarılması gibi bir tehlikeyle bizi baş başa bırakıyor. Öyle ki daha komisyon asli yol haritasını bile oluşturmamışken kamuoyumuzda zaman zaman gerçek dışı veya maksimalist nitelikte değerlendirebileceğimiz bir takım açıklamaları yapmamaya hepimizin özen göstermesi gerektiğini düşünüyorum." dedi.

Hem bölgede yaşanan gelişmelerin hem de milletin komisyondan beklediği büyük beklenti çerçevesinde süratli adımlar atmak mecburiyetinde olduklarını belirten Zorlu, şöyle konuştu:

"Bu anlamda somut tekliflerimizin ki burada terör örgütünün silah bırakması en büyük hedef ise dolayısıyla dinleyeceğimiz kişilerle birlikte, aynı zamanda devletimizin önemli birimlerini veya bu komisyonun yürüteceği hukuki ve teknik süreçlerin eş zamanlı olarak yürütülmesi gerekiyor. Bu kapsamda ortaya konulacak gündem önerileri ilk olarak silahsızlandırma, tasfiye ve entegrasyon programının oluşturulması olarak değerlendirilebilir. Bu noktada parti grubumuz gerekli çalışmaları, hazırlıkları yapıyor. Bununla bağlantılı bir diğer adım, gerek komisyona, gerekse mutabık kalacağımız düzenlemelere ilişkin güven artırıcı önlemlere yoğunlaşmamız gerektiğidir. Komisyonun dinleyeceği kişi ve kuruluşlar belirlenirken olabildiğince toplumun tüm katmanlarını esas alacak bir içeriğe sahip olunması gerekiyor."

Komisyonda dinlenmesi gerekenlere ilişkin tekliflerini sıralayan Zorlu, geçen hafta İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı (MİT) İbrahim Kalın'ın komisyonda sunum yaptıklarını anımsatarak, bu çerçevede sürece katkı sağlayacak diğer kamu kurumlarının da periyodik takvimlendirilmesinin de hızla yapılması gerektiğini ifade etti.

TBMM'nin 1 Ekim'de açılacağını hatırlatan Zorlu, "Bir yandan kendi bulunduğumuz siyasi pozisyonlara göre birtakım değerlendirmeler yapıyoruz ama Meclis açıldıktan sonra eğer bir şeyleri olgunlaştırmamış olursak, buradaki yaptığımız bütün bu çabaların, katkıların farklı tehditlerle, tehlikelerle karşı karşıya kalacağı, manipüle edilmeye çalışılacak birçok süreçle karşı karşıya kalabiliriz. Bunlara karşı tedbirli olmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.

Sivil toplum temsilcileri, alanında uzman akademisyenler ve uzmanlar, kamuoyunda temayüz etmiş birtakım medya temsilcileri yahut kanaat önderleri, mağdur ve zarar görmüş kişilerin de dinlenmesi gerektiğinin altını çizen Zorlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şehit ailelerimizin ve gazilerimizin ilk olarak bu komisyonda mutlaka bulunmalarının şart olduğuna inanıyorum. Onlarla yapacağımız bir başlangıç, komisyona yönelik toplumsal güvenin tesisi ve bu mutabakat bakımından çok kıymetli olacaktır. Burada kimleri dinleyeceğimiz üzerine yoğunlaşırken, bölgesel mağduriyetin ölçüsü ve kamuoyunda temayüz etmiş, yani dinlendiği zaman gerçekten 'evet bu kişi burada mağdur olmuştur' diyeceğimiz kişileri burada değerlendirmemizin ve dinlememizin son derece önemli olacağını düşünüyorum."

Zorlu, çok önemli bir işlevi hayata geçirdiklerini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz bugün birlikte yaşam iradesini ancak silahlı terör örgütünün ortadan kaldırılması, silahların sustuğu bir Türkiye'de hayata geçirebiliriz. Bunun yolu da çok açık ve nettir. Örgüt, silah bırakacak, hukuk işleyecek ve milletimiz konuşacaktır. Milletimizin konuştuğu ve konuşacağı zemin de Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Bu anlamda bu süreçlerin birbirine karıştırmadan, aşama halinde çok dikkatli ve özenli götürdüğümüz takdirde ben komisyonumuzun bir neticeye ulaşacağı yönünde olumlu bir kanaat içerisinde olduğumu ifade etmek isterim."

Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya, önce bir hafıza, tecrübe ve birikim aktarımı için devlet adamlarının, bürokratların, akademisyenlerin, uzmanların ve sivil toplum kuruluşlarının komisyonda dinlenmesi istedi.

İçişleri Bakanı Yerlikaya, Milli Savunma Bakanı Güler ve MİT Başkanı Kalın'ın Komisyona geldiğini anımsatan Kaya, yapılan sunumların faydalı olduğunu belirtti.

Kaya, şöyle konuştu:

"Hızlı bir şekilde, bu süreçlerle ilgili hem hafıza hem tecrübe hem de birikim aktarımı yapabilecek isimleri süratli bir şekilde tespit edip, belki bir iki toplantımızı buna ayırarak bu faslın ağırlıklı kısmını halletmiş oluruz. İkinci gündem maddesi olarak komisyonumuzun bir kısım çalışmasını, 'sürecin anlatılması ve toplumsallaştırılmasına dönük neler yapabiliriz'i gündem başlığı olarak ayırabiliriz. Üçüncü başlık olarak da sürece ve toplumun yasal, hukuki ve demokratik ihtiyaçlarının tespiti, görüşülmesi, değerlendirilmesi ve öneride bulunması... Bu süreç kapsamında da bir kısım alt komisyonların hızlı bir şekilde kurulup, en azından onların bu yasal ihtiyaçlara dönük çalışmaları yaptıktan sonra bunların komisyon gündemine getirilmesi belki de bu komisyondan beklenen bir kısım süreci rahatlatacak adımlarla ilgili de gecikmeden çalışma yapmamıza imkan sağlamış olur. "

Demokrat Parti İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş, Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgede meydana gelen gelişmelere bakıldığında Türkiye'nin ciddi problemlerle karşı karşıya olduğunu, meydana gelen uluslararası çalışmaların hiçbirinde devletin temsiliyetini göremediğini öne sürdü. Altıntaş, "O bakımdan Dışişleri Bakanımızın komisyona gelerek bu konulardaki endişelerimizi ortadan kaldırması belki bu Terörsüz Türkiye problemine yardımcı olabilir. Aksi takdirde bu telafi edilmezse kendimize soracağımız soru 'biz masada mıyız yoksa menüde miyiz?' sorusuna cevap aramak durumuyla karşı karşıya kalırız." sözlerini sarf etti.

Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Önder Aksakal, tasfiyesi beklenen örgütlerin yasal yapılar olmadığını ve yarın yeniden faaliyet gösterip göstermeyeceklerine dair bir güvence olmadığını belirtti. Aksakal, "Teslim ve tasfiye süreci nesnel ve fiziki olarak yaşanmadıkça diğer konulara girilmesini hangi kurum ve kişilerle görüşülmesini, konuşulmasını gerçekçi bulmadığımızı belirtmek isterim." dedi.

EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, komisyonda 4 başlıkta önceliklerin belirlenmesini istedi. Birinci başlığın "kalıcı barış kapsamında silahların bırakılma sürecinin" hızla tamamlanması için yapılacak düzenlemeler olduğunu dile getiren Bayhan, ikinci başlığın cezaevlerindeki durum olduğuna işaret etti. Bayhan, "Cezaevleri açısından atılacak adım, Türkiye'de kapasite sorunu da dahil bir bütün olarak adli ve siyasi ayrımı yapılmaksızın halka karşı işlenmiş suçlar dışındaki bütün tutuklu ve mahkumların affını içeren bir genel af önerisinin çerçevesinin oluşturulması." değerlendirmesinde bulundu.

Bayhan, üçüncü başlık olarak komisyonun dinleyeceği kurum ve kişilerin bir an önce belirlenmesi gerektiğini söyledi. Bayhan, dördüncü başlığın ise demokratik hak ve özgürlükler için belirlenecek öncelikler olduğunu kaydetti.

Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Kürt meselesinin siyasi çözümü için atılması gereken adımları sıraladıkları siyasi raporu Meclis Başkanlığı'na yakında sunacaklarını söyledi.

Şık, komisyonun Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının eksiksiz bir biçimde uygulanacağına ilişkin bir siyasi irade ortaya koyması gerektiğini belirtti.

Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, komisyonun önünde tarihi bir sorumluluk olduğunu vurguladı. Bekin, ayrıştırıcı değil birleştirici politikaların öncelenmesini istedi. Bekin, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın da komisyonda dinlenmesinin faydalı olacağını belirtti

HÜDA Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da komisyon çalışmalarının hayırlı olmasını temenni etti.

Zarar gören kardeşliği onarmak için çalıştıklarını söyleyen Yapıcıoğlu, bu amaca zarar verecek dil ve üsluptan şiddetle kaçınmaları gerektiğini belirtti.

Sorunun hukuki çözümü, hukuki çerçeve ve yasal düzenlemeler için bir alt komisyon kurulmasının faydalı olacağını dile getiren Yapıcıoğlu, komisyonda yapılacak işlerin kolay olmadığını söyledi.

Sürecin çözüme kavuşmaması için çok sayıda kişi ve kurum olduğunu savunan Yapıcıoğlu, şöyle konuştu:

"Bu komisyonda görev alan herkesin hayırlı bir sonuç istediğini varsayarak ve inanarak diyorum ki, zaten kolay olmayan işimizi daha da zorlaştırmayalım. Komisyon çalışmaları kapsamında davet edilecek kurumlar ve kişilerle ilgili talep ve önerilerimizi, ayrıca yürütülecek çalışmalar ve tahkim ile ilgili düşüncelerimizi yazılı olarak sunacağız. Son olarak, kalplerde kin ve husumet duygularının kalmadığı bir gelecek inşasına, kardeşliğin edebiyatını yapmayı geride bırakıp kardeşliğin hukukunun tesise katkı sunmaya muvaffak olabilme temennisiyle komisyonumuza hayırlı çalışmalar diliyorum."

Kaynak: AA / Aykut Yılmaz - Politika
title