Haberler
Halep'te büyük kriz! Sorun çözülmezse kaybedilmesi an meselesi

Halep'te büyük kriz! Sorun çözülmezse kaybedilmesi an meselesi

Suriye'deki operasyon sonrası Fransızların 102 yıl önce hazırladığı harita yeniden gündem oldu

102 yıl sonra ortaya çıkan harita Orta Doğu'yu karıştıracak

Yenidoğan soruşturmasında 2. dalga operasyonu: 14 şüpheli daha gözaltına alındı

Türkiye'nin kilitlendiği soruşturmada yeni gözaltılar var

Sıkıyönetim ilanı Güney Kore'yi karıştırdı! Başkan Yoon'un yardımcıları istifa etti, sokaklar yangın yeri

Üst düzey isimlerin hepsi istifa etti, atılan sloganlar sokakları inletti

Milletvekili Özhan'dan Hdp'li Kürkçü'ye 'Yerli Muhbir' Tanımlaması

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

AK Parti Malatya Milletvekili Taha Özhan, Mecliste yaptığı konuşmada HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü’yü ’yerli muhbir’ olarak tanımladı.

AK Parti Malatya Milletvekili Taha Özhan, Mecliste yaptığı konuşmada HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü'yü 'yerli muhbir' olarak tanımladı.

TBMM'de gündem dışı söz alan HDP'li Ertuğrul Kürkçü'nün konuşmasının arsından söz alan AK Malatya Milletvekili ve TBMM Dış İlişkiler Komisyon Başkanı Taha Özhan, Kürkçü'nün yerinden sarf ettiği bazı ifadeleri ve sataşma nedeniyle konuşma yaptı.

Özhan yaptığı konuşmada, "Burada demagojiler yapıldı, çukurdan bahsedildi. Çukurdan bahseden hatibin HDP grubundan olması da ayrıca manidar. Stratejik bir çukurdan bahsedildi. Milyon kere yalanlanmış. Açıktan düşmanlık içerisinde olduğunu, örgütün eylemleriyle de ispatladığını, IŞİD'e destek verildiğini çok rahat bir şekilde telaffuz etti. Adeta bir yerli muhbir tadında dışarıdan Türkiye'ye konuşan bir hatibi burada dinledik, üzülerek dinledik" ifadelerini kullandı.

Özhan'dan sonra yine söz alan HDP'li Kürkçü, 'yerli muhbir' tanımlamasının ardından, "Kalbimizden geçeni söylüyoruz" diyerek kendini savundu.

Kendisine sataşma olduğu gerekçesiyle yeniden söz alan Özhan, kürsüye çıkarak şunları söyledi:

"Grupları adına söz alan hatibin dile getirdiği konuşmalar ne benim açımdan, ne de bu Meclis açısından, ne de Türkiye'de bu işleri takip edenler açısından hiçbir orijinalliği olmayan fikirlerden ibarettir. Kalite tartışması yapmak için bunu söylemiyorum, şundan dolayı söylüyorum: Biz bu fikirleri uzunca yıllardır, özellikle son beş yıldır, zaten farklı mecralardan fazlasıyla duyuyoruz. Bunlar büyük ölçüde tercüme cümlelerdir. IŞİD'le bağlantı, DAEŞ'le bağlantı. Özünde, aslında böyle bir İslamofobik zeminin de olduğu. Bunların hepsini biz İngilizce olarak belli kaynaklardan Suriye krizinin başlamasıyla beraber zaten okuyorduk. Burada yapılan şey, bunların sadece kötü bir tercümesidir. Kötü tercümelere de ihtiyacımız yok, o kaynaklardaki birkaç dili anlayabilecek kapasitesi bu Meclis'in fazlasıyla var, Türkiye'deki her unsurun var. Ama dediğim gibi, dışarıda bunu oldukça satılabilir bir şekilde kullanabilirsiniz, müşteri bulabileceğinize zerre şüphe yok. Ama sadece şöyle bir sorun var: Mal arzı fazlası var. Artık bu o kadar çok piyasaya sürüldü ki ne bu lafların bir ciddiyeti kaldı, ne bu suçlamaların bir ciddiyeti kaldı, açıkça bir siyasal mitomani, yalan söyleme hastalığı. Biz bu yalan söyleme hastalığını tedavi etme durumunda değiliz, sizi kendinizle baş başa bırakıyoruz. Bu suçlamaları defalarca yaptınız ama benim söylediğim basittir, burada bunun yerlisini dinlemek bize çok bir orijinallik katmıyor, biz bunu yabancılardan zaten yeterince dinliyoruz." - MALATYA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika
title