Hikmet Çetin ile bir araya gelen Bahçeli'den CHP'ye salvolar

Hikmet Çetin ile bir araya gelen Bahçeli'den CHP'ye salvolar
Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Eski CHP lideri Hikmet Çetin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi makamında ziyaret etti. Çetin ve Bahçeli el ele poz verirken, MHP lideri görüşmenin ardından dikkat çeken bir açıklama yaptı. CHP'ye zehir zemberek sözlerle yüklenen Bahçeli, "CHP'nin sonu karanlık, millet nazarındaki itibarı da sıfırdır. Özgür Özel akıl tutulmasının dibindedir." dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin genel merkezinde eski CHP Genel Başkanı Hikmet Çetin'i ağırladı. İki ismin samimi halleri dikkat çekerken, gazetecilere el ele tutuşarak poz verdiler. Bahçeli görüşmenin ardından yaptığı açıklamada ise, "CHP'nin sonu karanlık, millet nazarındaki itibarı da sıfırdır. Özgür Özel akıl tutulmasının dibindedir." sözleriyle ana muhalefet partisine zehir zemberek sözlerle yüklendi.

ESKİ CHP LİDERİ ÇETİN'DEN DEVLET BAHÇELİ'YE ZİYARET

Eski CHP Genel Başkanı ve eski TBMM Başkanı Hikmet Çetin'den sürpriz bir ziyaret geldi. Çetin, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi makamında ziyaret etti.

EL ELE TUTUŞTULAR

MHP Genel Merkezi'nde gerçekleşen görüşmenin ardından Bahçeli ve Çetin basın mensuplarına el ele poz verdi. İki ismin samimi halleri dikkat çekti.

Hikmet Çetin ile bir araya gelen Bahçeli'den CHP'ye salvolar

BAHÇELİ: CUMHUR İTTİFAKI TARİHİ VE MİLLİ SORUMLULUĞUN İZİNDEDİR

Bahçeli, Çetin ile görüşmesinin ardından dikkat çeken bir açıklama yaptı. CHP'ye sert sözlerle yüklenen Bahçeli, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Saf ahlak, safi akıl, samimi mizaç, sağlam ve sağduyulu iradenin teşekkül ettiği siyaset ve düşünce insanları yaşadıkları dönemin şuuru, yaşanan hayatın huzur ve güven şuralarıdır. Bu sayede sorun çözme kültürünün işler ve işlevsel olması, devlet-millet dayanışmasının en üst düzeyde tecelli etmesi elbette mukadderdir.

Cumhur İttifakı milli ve manevi değerlerin refakatinde ahlaki, tarihi ve milli sorumluluğun izindedir, idrakindedir. Türkiye'mizin temel sorun alanlarına kararlılıkla müdahale edilmektedir. Yıllara sari kronik ve kumanda edilen sorunların böyle gelse de böyle gitmeyeceği, daha doğrusu gidemeyeceği artık gün gibi meydandadır.

"YENİ DÜNYANIN TÜRK YORUMU TÜRKİYE YÜZYILI OLARAK FORMÜLE EDİLMİŞTİR

Türk milleti gelecek umutlarının gerçekleşeceğine inanmış, yüksek hedeflerine ulaşacağına ikna olmuş, bunların da Cumhur İttifakı'nın cesur, dürüst ve ilkeli mücadelesiyle hayat bulacağını takdir ve tensip etmiştir. Artık hiçbir şey eski usul ve esaslar çemberinde sıkışıp kalmayacaktır. Yeni dünyanın Türk yorumu Türkiye Yüzyılı olarak formüle edilmiştir. Devrin Türk milletinin devri olduğu netleşmiştir.

"TÜRK VE KÜRT ARASINDAKİ BİRLİĞE GÖLGE DÜŞÜRMEK İSTEYENLERİN TEZGAHI BOZULMUŞTUR"

Bu devir aynısıyla barış devri, kardeşlik devri, istikrar ve huzur devri olarak sivrilecektir. Kökeni, yöresi ve anasının dili ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan bütün kardeşlerimiz eşit, hakkaniyetli ve onurlu bir beraberliğin, aynı şekilde muhabbet ve mehabetle bezenmiş kucaklaşma hissiyatının ikamesi ve inkarı asla düşünülmeyecek beşeri cevheri olmuşlardır. Türk ile Kürt arasındaki sarsılamaz, sorgulanamaz, sulandırılamaz birliğe ve bütünlüğe gölge düşürmeye, leke sürmeye, nifak saçmaya teşebbüs ve tevessül edenlerin tezgahı bozulmuştur.

"YENİ YÜZYIL KALICI BARIŞIN TİMSALİ OLACAKTIR"

Milli irade muazzam bir destek ve sahiplenmeyle "Terörsüz Türkiye"nin arkasında yerini ve tartışmaya kapalı pozisyonunu almıştır. Yeni Yüzyıl köklü huzur ve kalıcı barışın timsali olacaktır. Siyonist emperyalist plan ve projelerin tahrik ve tesiri kalmayacaktır. "Terörsüz Türkiye" hedefi kapsamında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kurulan "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" çalışmalarına devam etmektedir.

"PKK'NIN TASFİYE AŞAMALARININ SABOTE EDİLMESİ İYİ NİYETLİ DEĞİL"

Bu komisyonun çalışma usul ve esaslarının yanı sıra tespiti yapılan yol haritası mucibince sarih amacı ortadayken görev alanı dışına çıkarma, mahzurlu ve maksatlı gündem başlıklarını araya sıkıştırma arayışları son derece yanlıştır. PKK'nın silah bırakma ve tasfiye aşamalarının teknik ve hukuki çerçevesini oluşturup olgunlaştırma çabalarının sabote edilmesi veya buna teşne olunması iyi niyetle açıklanamayacaktır. Bazı mesleki kuruluşlarla CHP'nin başını çektiği siyasi ve ideolojik sabotaj girişimleri "Terörsüz Türkiye"nin doğasıyla çelişmekte ve çekişmektedir.

"PKK'NIN TOP ÇEVİRMESİ GÖZLERDEN KAÇMAMIŞTIR"

Nitekim mezkur komisyonun çalışmalarına hız vermesi, görev sahası dışına taşmadan asıl ve yakın hedeflerine odaklanarak vaki toplantılarını ikmal etmesi hayırlı gelişmeleri birbiri ardına eklemleyecektir. En azından inancımız, beklentimiz ve ümidimiz bu şekildedir. PKK'nın kongresini toplayarak fesih işlemini tamamlaması, bir grup PKK'lının da 11 Temmuz'da silahlarını yakması temkinli iyimserliğimizi güçlendirmiştir.

Fakat o günden bugüne bir durgunluğun, bir ayak sürümenin, zamana karşı oynamanın, ısrarla top çevirmenin kimi hallerde telaşı kimi hallerde de kurnazlığı gözlerden kaçmamıştır.

"PKK'NIN KURUCU ÖNDERİNİN YAPTIĞI ÇAĞRI, SDG VE YPG MUAF DEĞİLDİR"

Lağvedilen PKK terör örgüne mensup terörist unsurlarının kademe kademe SDG/YPG'ye katılıp katılmadığı henüz tam berraklaşmayan bir muamma olarak önümüzdedir. 27 Şubat 2025 tarihinde PKK'nın kurucu önderi tarafından yapılan "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısı bölücü terör örgütünün bütün bileşenleri için bağlayıcı mahiyettedir. SDG/YPG bu çağrıdan muaf ve istisna değildir.

"İSRAİL, SURİYE'NİN BÖLÜNMESİ İÇİN DEVAMLI EL YÜKSELTMEKTEDİR"

Bölücü terör örgütü türevlerinin bütünüyle önderleri nezdinde sadakat ve samimiyet testinden geçtiği, Siyonist alçaklığın mı yoksa İmralı'nın mı belirleyeceği olacağı yakında iyice anlaşılacaktır. PKK'nın ve PKK'lı teröristlerin önderi konumundaki İmralı'ya SDG/YPG'nin aynısıyla bağlılık göstermesi, 27 Şubat açıklamasına uygun davranış ve tavır içinde bulunması herkesin çıkarına olduğu kadar terörsüz geleceğe ve bölgesel huzura da azami düzeyde katkı sağlayacaktır. Terör devleti İsrail, Suriye'nin bölünmesi ve parçalanması hususunda devamlı el yükseltmektedir.

"SDG/YPG İSRAİL'İN YÖRÜNGESİNDEDİR"

Görünen odur ki, SDG/YPG İsrail'in yörüngesindedir. YPG'li teröristbaşı Mazlum Abdi'nin, Almanya'da düzenlenen "Rojavalı Gençler Ulusal Konferansı"na gönderdiği video mesajında, Suriye'nin kuzeydoğusunda yürürlükte olan ateşkesin devam etmeyebileceği, çatışmaların başlama ihtimalini dile getirmesi hain niyet ve eylemsel heveslerin tetikte beklediğine işaret etmektedir.

ABD BÜYÜKELÇİSİ BARRACK'A TEPKİ

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın'ın 10 Temmuz 2025 tarihinde, "Hepimizin uzlaşması ve şu sonuca varması gerekiyor: Tek millet, tek halk, tek ordu, tek Suriye" açıklamasından bir gün sonra, "SDG'ye bağımsız devlet kurma borcumuz yok. SDG dediğimiz YPG'dir. YPG, PKK'nın bir türevidir. Suriye şunu savunuyor; federal bir sistemle Suriye olamaz." değerlendirmeleri ne kadar isabetliyse,

30 Ağustos 2025 tarihinde, "PKK, Türkiye tarafından terör örgütü olarak tanımlanmıştır. ABD de PKK'yı yabancı bir terör örgütü ilan etmiştir. Ancak artık PKK ile ilişkili olmayan başka bir örgüt var, SDG ve YPG. Bunlar IŞİD karşıtı savaşta bizim müttefiklerimiz oldu. Onların kökeni PKK'ya dayanıyordu" sözleri bir o kadar sakıncalı ve sakattır. Maalesef ABD-İsrail konsorsiyumu Suriye'de kanlı bir iç savaş ve ayrışmanın temelini günbegün kazmaktadır.

"TÜRKİYE'NİN SURİYE POLİTİKASI ŞEFFAF VE AÇIKTIR"

Soykırımcı İsrail örtülü operasyonlarla, silahlı ve zora dayalı şekilde Suriye'nin siyasi ve toprak bütünlüğüne alenen kast etmektedir. Bu durum sadece Suriye için değil Türkiye'yi de çok sıcak ve birebir ilgilendiren aşırı güvenlik tehdididir. Aynı zamanda "Terörsüz Türkiye, Terörsüz Bölge" hedeflerini bozma ve bitirme gayesiyle ilişkili mütecaviz hamlelerin sert adımlardır. Türkiye'nin Suriye politikası şeffaf ve açıktır.

Bu ülkenin siyasi ve toprak bütünlüğüyle üniter yapısı vazgeçilmez politik tasavvur ve tercihimizdir. Nihayet bu tasavvur ve tercihten tavizin bedeli öngörülemeyecek kadar tehlikeli olabilecektir. Suriye için teklifi yapılan "Federasyonun bir tık altı" beyanatları maskeli bölünme ve bölücülük önerisidir. SDG/YPG'nin sürekli yeni dayatmalarla gündemi meşgul etmesi, özerklikten bağımsızlığa varıncaya kadar sıralı talep listelerini paylaşması, nitekim ABD-İsrail'in oyuncağına dönüşmesi vahim bir karmaşanın ön habercisidir.

"NETANYAHU'NUN SÖZLERİ İLE TÜRKİYE VE İSRAİL'İN GÖRÜŞ AÇISI SIFIRA İNDİ"

Geldiğimiz bu aşamada iki seçenek kalmıştır: Suriye'de ya huzur, barış ve istikrar hakim olacak; ya da İsrail'in tahayyülündeki parçalanma ve iç çatışma ortamı vasat bulacaktır. Netanyahu isimli caninin "Suriye'de aslında kiminle mücadele ettiğimizi biliyorum" sözleri Türkiye ile İsrail'in görüş açısı sıfıra inmiş, hatta sıcak temasın muhtemel olduğu mahut cepheleşmesinin de itirafından başka bir şey değildir.

"TÜRKİYE, KOMŞU COĞRAFYALARDA OLDUBİTTİYE MÜSAADE ETMEYECEK"

Türkiye Cumhuriyeti stratejik akılla, siyasi kararlılıkla, diplomasi sahasındaki sabır ve sebatıyla Suriye'de oyun kurmaya ve masa başı haritaları çizmenin arzusunda olan zalimlere direniş göstermektedir. Bu direniş meşru ve soylu bir direniştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin tutumu ve takip ettiği politika süreci hem iç güvenliğimize hem de bölgesel huzura büyük bir hizmettir. Türkiye Cumhuriyeti komşu coğrafyalarda oldubittilere müsaade etmeyecek güç, caydırıcılık, kabiliyet ve yetenektedir.

"SDG/YPG SURİYE'DE GEREĞİNİ YAPMAZSA ASKERİ MÜDAHALE KAÇINILMAZ HALE GELİR"

SDG/YPG'nin Suriye yönetimi ile 10 Mart 2025 tarihinde imzaladığı mutabakat zaptına riayet ve gereğini harfiyen yapması, aksi halde Ankara ile Şam'ın ortak iradesiyle askeri müdahalenin kaçınılmaz hale geleceği herkesçe bilinmelidir. Sözün yapamadığını yeri gelirse nice kahramanlık sahneleri başaracaktır. "Terörsüz Türkiye, Terörsüz Bölge" hedefi tarihin, kardeşlik hukukunun, kader ortaklığının, hiç kuşkusuz üzerinde yaşadığımız geniş coğrafyanın diriliş ve toparlanış kararıdır. Bu kararı tahrip etmeye, temelinden dinamitlemeye kalkışanlar buna pişman edilecektir.

"KÜRT KARDEŞLERİM OYNANAN OYUNUN BİLİNCİNDEDİR"

Kürt kardeşlerim oynanan oyunun bilincindedir. Üstelik hiçbir Kürt kardeşim Siyonizm'in avucuna düşmeyecek, soykırımcıların telkin ve göz boyayan vahşi hesaplarına kurban verilmeyecektir. Suriye'de yaşayan Türkmenler, Kürtler, Araplar ve diğer unsurlar kardeşimizdir ve kurulan tuzaklar el birliğiyle kırılıp atılacaktır. Çevremizde bu kadar boğucu ve sancılı olaylar vuku buluyorken, CHP Genel Başkanı'nın Sinop'ta yaptığı konuşma ve içeriği rezalet ve kepazeliğin daha ötesidir.

"ÖZGÜR ÖZEL AKIL TUTULMASININ DİBİNDEDİR"

Özgür Özel akıl tutulmasının dibindedir. Bu patolojik vaka aynısıyla şunları söylemiştir: "Ben de Büyük Taarruz'un emrini veren, Kurtuluş Savaşı'nı kazanan kişi olmak istiyorum. Savaş kazanan kumandan olmak istiyorum." Bu hezeyanla dolup taşan, tarif ve tanımında kelimelerin kifayetsiz kaldığı çarpık ifadelerin muhatabını sağlıklı ve sağgörülü addetmek mümkün değildir.

Demokrasi yolunda beraber yürümekten bahis açan, bu suretle Cumhur İttifakı'nda sanki sorun varmış gibi yaygara yapan Özgür Özel'in uçurumlarla ihata edilen inişli çıkışlı yolunun bizim hak ve hakikat yolumuzla kesişmesi hayal mahsulü bile değildir. Sivil siyaset ve demokratik mücadele halinde olduğunu iddia eden bir partinin sipariş başkanının düşmanın kim olduğunu, kime karşı taarruz yapacağını, hangi savaşı kazanacağını, kumandanlık görevini ne şekilde üstleneceğini berraklığa kavuşturması acil bir ihtiyaçtır.

"1940'LI YILLARIN HİTLER KAFASI"

Kendi dışındakileri düşman gören siyaset anlayışı 1930'lu-1940'lı yılların Hitler kafasıdır ve korkunç bir skandaldır. Türkiye'de düşman gözleyen ve gözetleyen Özgür Özel'in derhal bir sağlık merkezine müracaatı ya da ille de düşman arıyorsa etrafına bakması tavsiyemizdir. Sinop'ta Savunma Sanayi'ndeki tarihi atılımları yüzsüzce baltalama çabası, balıkları düşündüğü kadar vatanı ve milleti düşünmemesi işbirlikçi ve kimliksiz bir siyasetçinin basit ve buruşuk sözleri olarak anılmaya mahkumdur.

"ÖZGÜR ÖZEL ÇILDIRSA DA O FÜZE DENEMELERİ DEVAM EDECEK"

Özgür Özel'in utanmadan füze denemelerinden yakınması, yabancı turistlerin kafaları üzerinden füzelerin uçurulduğunu iddia etmesi, adeta denize dalarak yerinde müşahede etmiş gibi balıkların yuvalarından kaçtığını mizahi karakterleri aratmayacak şekilde gündeme taşıması dangul dungul konuşmanın daniskası, abuk sabuk zihniyetin alameti farikasıdır. Emperyalizmin oltasına takılan Özgür Özel çıldırsa da o füze denemeleri inşallah devam edecektir.

"CHP SİYASİ KOMAYA GİRMİŞTİR"

Özgür Özel'in uykuları kaçsa da Türkiye milli savunma sanayinde dev adımları azimle atmayı sürdürecektir. Aziz Atatürk'ü anladığını zanneden, ancak baştan ayağa yanlış anlayan bu şahsın Milli Mücadele yıllarında vatanımıza musallat olan müstevli emellerinden hiçbir farkı olmadığı ibret verici düzeyde karşımızdadır. CHP havlu atmış, mefluç hale gelmiş, ipe un sermiş, siyasi komaya girmiştir.

"CHP'NİN SONU KARANLIKTIR"

Bu ilkel ve ilkesiz siyasi zihniyetin evvelemirde, yüzyılın en büyük rüşvet, hırsızlık ve yolsuzluk davası olarak anılan devasa vurgun ve yağmayla yüzleşmesi, bunun da demokratik ve hukuki hesabını vermesi adalet namusunun konusudur. Dileğimiz, yeni adli dönemde görülecek yolsuzluk davalarının iddianame hazırlığının yapılarak süratle lazım gelen hükmün tesisi, kimin mücrim kimin masum hukuken tefrik ve tayin edilmesidir. CHP'nin sonu karanlık, millet nazarındaki itibarı da sıfırdır.

Allah'ın izniyle Cumhur İttifakı istikbalin kudretli devletini inşa edecek, istiklal ve egemenlik haklarımızı fedayı can inancıyla sonuna kadar muhafaza edecektir."

Haberler.com / Turan Yiğittekin - Politika
Haberler.com
500

Yorumlar (24)

Haber Yorumları6j5t9hr66j:

yürüyemeyenler demeç veriyor

Yorum Beğen252
Yorum Beğenme59
yanıtYanıtla
Haber YorumlarıSefs:

SENİ BU KUMPASA KİM SOKTU,SENİ 180 DERECE CEVİREN GUC NE ACABA,SEN GERCEKTEN TÜRK MÜSÜN ONLARİ ANLAT...

Yorum Beğen207
Yorum Beğenme44
yanıtYanıtla
Haber YorumlarıDüsünür:

Birakin bu gundemi hepiniz aynisiniz CHP gercek rakibiniz.olsaydi tum medya sizde onu TV lerde goremezdik. Gundemi degistiyorsunuz. Sizler bu haberi dinlerlerken iklim.kanunu isliyor. Sussuzluk elekttik kesinleri gida krizi ormansiz yasam yapay etler bizi bekliyor arka planda bunlar isleniyor arkadaslar. Kolelik duzeni geliyor. 2030 dan sonra birer koleyiz disa bagli bir.kole olacaz. İstedginiz zaman evinizdede cikamayacaksiniz

Yorum Beğen99
Yorum Beğenme16
yanıtYanıtla
Haber YorumlarıBabayaro:

apo ile kanka oldun

Yorum Beğen50
Yorum Beğenme15
yanıtYanıtla
Haber YorumlarıKorhan KILIÇ:

İtibar mi ?????????

Yorum Beğen41
Yorum Beğenme12
yanıtYanıtla
Tüm 24 yorumu okumak için tıklayın Haberler.com'da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com'un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.
title