Haberler
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan dizilerdeki şiddet sahnelerine tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran sahne!

İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Olay iddia: 7 kişiyi öldürüp intihar eden cani 'Karım beni aldatıyor' demiş

7 kişiyi öldüren cani tek bir cümle sarf edip silahına sarılmış

İmamoğlu ve Kurum aylar sonra yeniden karşı karşıya: Hadi gel de kapat

Aylar sonra yeniden karşı karşıya geldiler: Hadi gel de kapat

MHP'li Özdemir: "AB korsanca davrandı"

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir; Dışişleri Bakanlığının 2021 bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda söz aldığı konuşmasında;

Mhp Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir; Dışişleri Bakanlığının 2021 bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda söz aldığı konuşmasında; 2021 yılına girilirken ülkenin etrafındaki tüm alanların hareketlendiğini belirterek, "Bilhassa Hazar, Basra, Kızıldeniz, Doğu Akdeniz, Ege ve Karadeniz arasında kalan tüm alanlarda yoğun ve hızlı gündemlerin yaşanıyor oluşu asla dikkatlerden kaçırılmamalıdır. Bu bölge, ülkemizin de içerisinde olduğu, dahası milli güvenlik ve bekamızı doğrudan ilgilendiren, mücavir alanımız olarak sayabileceğimiz sınırı kapsamaktadır" dedi.

Özdemir, 23 Kasım 2020 günü Avrupa Birliği tarafından sürdürülen İrini Harekatı kapsamında Libya'ya doğru seyreden ve insani yardım taşıyan Türk Bayraklı gemiye müdahale edilmesinin asla kabul edilemeyeceğini belirterek, "Yunan bir komutanın emrindeki Alman Deniz Gücüne mensup askerlerce tam bir korsanlık edasıyla müdahale edilen gemimiz ve personelinin maruz kaldığı muamele uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğu kadar Avrupa Birliğinin Libya konusundaki iki yüzlülüğünün de dışa vurumu olmuştur" dedi. NATO kapsamı dışında icra edilen bir harekatta NATO üyesi olan Türkiye'nin bayrağın taşıyan bir geminin açıkça hedef alındığını belirten Özdemir; "Akdeniz'de insani yardım gemilerinin durduran Avrupa sığınmacıları denizin orta yerinde ölüme iten paydaşlarının yanında sabıkasına yeni bir kara leke daha eklemiştir. Avrupa Birliğinin şimdiye kadar Libya'da darbeci Hafter'e ulaşan yardımlara sessiz kalması ise üzerinde düşünülmesi gereken bir durumdur ve hiç şüphe yoktur ki Avrupa'nın samimiyetini de tartışmaya açmaktadır. Oysa çok değil, birkaç gün evvel Hafter'in Libya'da Sirte ve Cufra'ya yığınak yapmaya başladığı silah ambargosunun Hafter lehine delindiği Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilmiştir. Elbette bütün bunlar bizi Libya'ya olan taahhütlerimizi yerine getirmeye, Doğu Akdeniz'deki haklarımızı savunma kararlılığımızdan da geriye asla döndüremeyecektir." açıklamasında bulundu. 2019 yılında Libya'yla imzalanan deniz yetki alanları sınırlandırılması anlaşmasının, Doğu Akdeniz'de kuzey ve batı sınırlarını ortaya çıkardığını ifade eden Özdemir şöyle devam etti;

"Hakça ve adilce bir paylaşımın yegane çıkış yolu olarak benimsenmesi gereken Doğu Akdeniz'de, ülkemizle birlikte Kıbrıs Türklüğünün hak ve menfaatlerinin korunması büyük önem arz etmektedir. Türkiye'nin kendi deniz yetki alanlarında gerçekleştirdiği arama, tarama ve sondaj faaliyetlerini eleştiren ve karşısında duran çevrelerin temelsiz yaklaşımlarının devam etmesi özellikle diğer ülkelerin Doğu Akdeniz üzerindeki çıkarlarının ne derecede büyük olduğunu göstermektedir. Türkiye açısından Doğu Akdeniz konusunun öncelikli olarak egemenlik meselesi olduğu asla unutulmamalıdır." MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, böylesi bir dönemde dikkat çeken ana hususun Birleşmiş Milletlerin yapısının ve işlevinin sorgulanması olduğunu ifade ederek, "İnsanlığın huzurunun tesis edilmediği bir küresel sistemin önümüzdeki yüzyılda arzu edilen istikrar ve barış ortamının ağırlığını karşılayabileceğine dair haklı endişeler artmıştır. Sadece belirli ülkelerin söz sahibi olduğu, diğerlerinin ise dikkate alınmadığı bir yapının insanlığın ihtiyacını karşılayamayacağı, adil bir düzeni sağlayamayacağı açıktır. Bu şartlarda, ülkemiz haklı olarak dünyanın 5'ten büyük olduğu çağrısını yapmakta, insanlığın kaderinin sadece 5 ülkenin ellerinde olamayacağını ilan etmektedir ve bu çağrının günden güne haklılığı da görülmektedir." açıklamasında bulundu.

Bir ülkenin güçlü olduğunu gösteren sadece askeri gücü, ekonomisi ya da diğer imkanları olmadığını ifade eden Dışişleri Komisyonu üyesi Özdemir; "Bir ülkenin ne kadar güçlü olduğu hangi ölçülerde kendi insanına sahip çıktığı ve dolayısıyla kendi milletinin de ona ne derecede güven duyduğuyla ilgilidir." açıklamasında bulunarak, Kovid-19 salgını döneminde Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ne derecede büyük ve güçlü olduğunu ispat ettiğini belirterek şöyle devam etti;

"Bu gayretleri bizzat takip ederek sorumluluk üstlenen ve yurt dışında salgına yakalanan vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamalarını engelleyen Dışişleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nun şahsında tüm hariciye teşkilatımıza şükranlarımı sunuyorum." - KAYSERİ

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika
title