MHP'li Feti Yıldız: Abdullah Öcalan tek bir şartla tahliye edilebilir
28 Aralık Cumartesi günü DEM Parti heyetinin İmralı ziyaretiyle gündeme gelen teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın tahliye edilip edilmeyeceği tartışmalarına hasta mahkumlar meselesi üzerinden cevap verdi. Yıldız "Öcalan'ın bundan faydalanmasının bir tane şartı vardır. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda hasta olduğuna dair Adli Tıp raporu lazım. O varsa Ahmet de olur Mehmet de olur" dedi.
28 Aralık Cumartesi günü İmralı'da teröristbaşı Abdullah Öcalan ile görüşen DEM Parti heyeti siyasi parti ziyaretlerini sürdürürken süreç Öcalan'ın tahliye iddialarını da beraberinde getirmişti.
Gazeteci Barış Pehlivan'ın sorularını cevaplayan MHP'nin Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Adalet Bakanlığı bütçeleri görüşmelerinde dile getirdiği hasta mahkumlar meselesini geçen sene ve 2022'de de gündeme getirdiğini ancak Öcalan'ın durumu konuşulmadığı için dikkat çekmediğini söyledi.
"ADLİ TIP RAPORU VARSA AHMET DE OLUR MEHMET DE OLUR"
Feti Yıldız, "İyileşinceye kadar infazın geri bırakılması tartışma konusu olmamalıdır" sözlerini hatırlatan ve bunun PKK lideri Abdullah Öcalan ile ilgisi olup olmadığını soran Pehlivan'a "Öcalan'ın bundan faydalanmasının bir tane şartı vardır. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda hasta olduğuna dair Adli Tıp raporu lazım. O varsa Ahmet de olur Mehmet de olur" diyerek cevap verdi. Yıldız, genel af iddialarını ise "Genel affın şartları yok Türkiye'de" diyerek reddetti.
AK PARTİLİ GÜLER: AF KONUSU GÜNDEMİMİZDE YOK
Geçtiğimiz günlerde söz konusu tartışmalara yönelik dikkat çeken bir açıklama da TBMM AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler'den gelmişti. Güler şunları söylemişti; "Bu olaylara şartlı, birbirine bağlantılı, 'O olmazsa hiçbir şey olmaz' gibi bir süreçle yaklaşmayı ben doğru bulmam. Öyle bir af gibi bir konu da gündemimizde şu anda yok. Zaten ceza infaz yasamızda bizim kendi hayati konumunu sürdüremeyecek derecede, bireysel çalışmalarını, bireysel insani davranışlarını yapamayacak derecede hasta, yatalak, bakıma muhtaç hale gelmiş mahkumların sonuçları itibarı ile belli bir yaştan sonra Cumhurbaşkanımızın zaten yetkisi içerisinde olan bazı hususlar var. Bu adli adli tıp kurulu raporuna bağlandığı zaman zaten 28 Şubat paşalarında olduğu gibi belli hastalıklar noktasına zaten tahliye ediliyor ve o bakımlarının yapılması için, tedavi yapılması için zaten tahliye yapıyor, o imkan zaten var.
Ama bunu bugünden yani sadece buna bağlayarak yürütmek ben çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Mevcut ceza infaz düzenlemesinde siz suç ayrımı yaparak bunu değerlendiremezsiniz. Siz kişinin işlediği suça bakarak infaz düzenlemesinin şeklini belirlemiyorsunuz. Terör suçlu da olsa, adi suçlu da olsa aynı ceza bu koşullar içerisinde, aynı insan hakları özelliği bağlamında sizin bunu infaz etmeniz gerekiyor, onun ayrımı yapamazsınız. Ama bunu getirip buna bağlamak doğru değil. Bizim daha üstte toplumsal barışı değiştirici, dönüştürücü bir duruma getirmemiz lazım. Sadece 'Bir kişi var, bununla ilgili bir infaz düzenlemesi yapalım, buna bağlayalım' gibi bir şey çok basit olur."